2013 yılını uğurladık yerine hemen 2014 geldi. Çalışma Hayatı’nda 2013’de neler oldu, neler olmadı. 2014 yılında bizi neler bekliyor….
2013 yılını geride bıraktık ama sadece 2013 yılını geride bırakmadık bakın neler olmuş, neler olmamış?
2013 yılında;
-6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa’sı yürürlüğe girdi ve daha ilk yılında yıllık iş kazalarında ölüm sayısı 1700’den 700’e düştü. Demek ki devlet isterse işçileri kazalardan ve ölümlerden kurtarabiliyormuş. Yer altında madendeki cinayet gibi ölümlere “ne güzel öldüler” denmeden de çare bulunuyormuş.
-Yüzde 6’sı sendikalı olan çalışanlar için, Yeni Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunumuz oldu ama sonuçlarını en erken 2014’de göreceğiz. Bakalım sendikalı işçi sayımız AB ortalaması olan yüzde 80’lere ulaşabilecek mi? Bakalım e-devletten sendikaya üye olmayı kaç işçimiz gerçekleştirecek?
-Sosyal Güvenlik Açığı 2013 yılında GSMH’nin yüzde 1’ine düştü yani emekliler 2013 yılında almaları gerekenden daha az aylık alıp, SGK’nın açığını kapattılar ama emeklinin cebindeki delik daha da büyüdü. Unutmadan 2008 yılında açık GSMH’nin yüzde 5’i kadardı. Girmeye çalıştığımız AB’de ise açık yüzde 16 ortalamasında.
-Sadece SSK emeklilerin bir milyon yedi yüz binine İNTİBAK uygulandı ama gerçek bir İntibak olmasa da bir nebze eski emeklileri rahatlattı. Şimdi sıra hem gerçek İNTİBAK’ta hem de tüm emeklilere İNTİBAK getirilmesinde.
2013 yılında;
-Çalışanları kıdem tazminatı fonu konusundan (şimdilik) kurtardık,
-Çalışanların İstihdam (Trajedisi) Stratejisinden kurtardık,
-Özel İstihdam Bürolarının işçi alıp-satması ve kiralamasından kurtardık,
-Eskisi gibi olmasa da gazetecilerin yıpranmasının bir kısmını kurtardık,
-BES’i eleştire eleştire yüzde 25 devlet katkısını kurtardık ama yine de tavsiye etmiyorum,
-Belediyelerde sözleşmeli çalışanları kadroya aldırdık,
-28 Şubat ve başörtüsü mağduru memurlar ile öğrencilere haklarını geri verdik.
-Gurbetçilerin yurtdışı borçlanmasının kaldırılmasının önüne hep birlikte geçtik,
Ancak,
-Çalıştıkça ilerde alınacak emekli aylığının düşmesini engelleyemedik,
- Benim “Seve Seve GSS” dediğim ama editörüm Tahsin AKÇA’nın hemen “Zorunlu GSS” diye değiştirdiği genel sağlık sigortası haracından kurtaramadık,
-Özel hastanelerin hastalardan aldığı ücret yedi kat artarak yüzde 30’dan yüzde 200’e yükseltilmesini engelleyemedik,
-Taksi-Minibüs şoförlerinin sosyal güvencesi geldi ama kendi ceplerinden ödeme gibi absurt uygulamadan kurtaramadık,
-2013 yılında dizi-film-tiyatro sanatçılarımız yine SİGORTASIZ çalışmaya devam ettirilmesinden kurtaramadık,
--47 yıllık sanatçı Osman GİDİŞOĞLU’ da emekliliğini göremeden gitmesine engel olamadık,
-EYT denilen Emeklilikte Yaşa Takılanları kurtaramadık,
-STAJ sigortası mağdurlarının sorunlarını çözemedik
-2013’ün 1 MAYIS’ında TAKSİM’de olamadık…
-THY’nin demokratik eylem yapan 305 işçisinin yeniden işe aldıramadık,
-Engelli ve yaşlıların MUHTAÇLIK kriteri ŞAHSİ’likten çıkıp, AİLE’ye bağlandı ve binlercesi muhtaçlık aylıklarından olmasına engel olamadık.
***EVDE BAKIM PARASI ALANLARA SİGORTA GELİYOR
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, evde bakıma muhtaç yakını olup da evinde bu malül kişilere bakanlara evde bakım parası adı altında her ay net asgari ücret düzeyi kadar para vermektedir. Bu paranın amacı da madem ki evinde birisine bakmak zorundasın ve bu sebeple işe gidip gelir elde edemiyorsun bu geliri size devlet olarak ben veriyorumdur. Ancak, bu kişiler çalışmak yerine evde bir bakıma muhtaç yakınlarına baktıkları için sosyal güvenlikten ve emeklilikten de mahrum kalmaktadır. İşte Torba Yasa ile evde bakım yapanlar adına SGK’ya her ay asgari ücret üzerinden prim ödenerek emekli olmaları da temin edilecek. Ancak, sosyal güvenlik primini kendileri mi ödeyecekler yoksa devlet mi ödeyecek daha belli değil. Zira, evde bakım parası alabilmek için AİLE’nin muhtaç olması (kişi başı gelirlerinin asgari ücretin üçte birinden az olması) gerekiyor. Zaten geliri olmayan evde bakana bir de prim yükü getirilmemeli.
-Evde bakım sigortası isteğe bağlı (Bağ-Kur) sigortası gibi olabileceği gibi 5510 sayılı Kanun’un ek-5 veya ek-6. maddeleri gereğince de olabilir. Ayrıca, gelir vergisinden muaf (evde oya-dantel yapan) kadınlar için isteğe bağlı sigorta olabilir.
Aylık ödeme rakamı
-İsteğe bağlı sigorta olursa ödenecek prim asgari ücretin yüzde 32’si kadar olacaktır ki bu rakam, 1071 liralık asgari ücretin yüzde 32’si olan 342,72 lira olacaktır.
-Gelir vergisinden muaf üretim yapan kadınlara has isteğe bağlı sigorta olursa, 21 günlük ücreti varmış gibi 749,70 X 0,32= 239,90 lira.
-Ek-5 sigortası gibi olursa, 749,70 X % 34,5 = 258,64 lira
-Ek-6 sigortası olursa da 749,70 X % 32,5 = 243,65 lira.
Örnekler
1-Bugüne kadar hiç sosyal güvencesi olmayan bir erkek, evde bakım sigortası olursa, en az 5400 gün (15 tam yıl) prim ödemek şartıyla,
5400 günü;
- 31.12.2035 tarihine kadar tamamlarsa 63 yaşında,
- 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında 5400 günü tamamlarsa 64,
- 1/1/2038 gününden sonra 5400 günü tamamlarsa 65, yaşında emekli olur. Ayda da ödediği prim kadar 250 ile 300 lira arasında emekli aylığı olur
2- Bugüne kadar hiç sosyal güvencesi olmayan bir kadın, evde bakım sigortası olursa, en az 5400 gün (15 tam yıl) prim ödemek şartıyla,
5400 günü;
-31.12.2035 tarihine kadar tamamlarsa 61,
-1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında tamamlarsa 62,
-1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında tamamlarsa 63,
-1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında tamamlarsa 64,
-1/1/2042 tarihinden sonra tamamlarsa 65, yaşında emekli olur. Ayda ödediği prim kadar 250 ile 300 lira arasında emekli aylığı olur.
***KAMU TAŞARON İŞÇİLERİNE 3 YILLIK SÖZLEŞME
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılan (40 bin kadar) taşaron şirket işçileri ile işverenleri arasındaki sözleşmeler bundan böyle her yıl yenilenmeyecek, 3 yılda bir yenilecek. Bu durumda da kamu taşaron işçileri gerek yıllık izinleri ve gerekse de kıdem tazminatlarını almak için mahkemelere gitmek zorunda kalmayacaklar. Tasarının bir başka versiyonunda ise kamuda çalışan taşaron işçilerinin tıpkı sözleşmeliler gibi kadroya alınması da gündemde olup son sözü TBMM karar verecek. Bu konuda özel sektör taşaron işçilerinin mağduriyeti ise devam etmemeli benzer uygulama Onlar için de getirilmeli.
***AYDA 300 LİRA KREŞ YARDIMI
Yapılan araştırmalara göre, lise ve üstü eğitim gören kadınlar istihdam da daha çok yer alıyor ama ortalama tek çocuk yapıyorlar. İlkokul veya daha düşük eğitimli kadınlar ise istihdam da hemen hemen yoklar ve 4 çocuk ortalamasındalar. Kendilerine sorulduğunda eğitimli kadınlar 2 çocuk, eğitimsiz kadınlar ise 3 çocuk idealdir diyorlar. Bu durumda eğitimli kadın ideal çocuk sayısında bir eksik, eğitimsiz kadın ise bir fazla çocuk yapıyor. Aile Bakanlığı, özellikle eğitimli kadınları hem istihdamda tutmak veya istihdama yönlendirmek aynı zamanda da doğuma teşvik etmek için, çalışan kadınlara her ay 300 lira kreş yardımı geliyor. Ayrıca, kreş açmak isteyenlere de bol sayıda teşvik ve kredi geliyor.
***DOĞUM BORÇLANMASI 3’E ÇIKIYOR
Bağ-Kur’lu kadınlar da borçlanabilecek
Mevcut durumda, sadece SSK’lı çalışmış olan kadınlar, SSK çalışması başladıktan sonra yaptıkları doğumları borçlanabiliyor ve en çok 2 doğum için (her bir doğum için 720 gün olmak kaydıyla) 1440 günlük süre kazanabiliyorlar. Yani, Bağ-Kur’lu kadınlar doğum borçlanması yapamıyor, SSK işe girişinden önce yapılan doğumlar da borçlanılamıyor. Torba Kanun’da yapılacak düzenleme ile doğum borçlanma sayısı 3’e çıkıyor ayrıca, sigortalı olmadan önce yapılan doğumlar da borçlanabilinecek. Bağ-Kur’lu kadınlar da doğum borçlanması yapabilecek