2017’nin son ayının sondan 2. haftasındayız. Ülkemizin, bölgemizin, dünyamızın hali malum. Ülkemiz, bölgemiz ve dünya zor bir dönemeçten geçiyor. Bugünden yarına da görünen bir çözüm yok. Ama şunu söyleyebiliriz, en yüksek risk alanlarından birinde olmamıza rağmen, en güvenli ülkelerden biriyiz. Tamam, çalkantılı bir denizde, sisli bir havada yol alıyoruz, ama gelişmeler doğru yönde ve ileri doğru.
Dün Kudüs’ü konuşuyorduk, bugün bir yandan çok önemli gelişmeler yaşanırken bir yandan da Mekke ve Medine’yi konuşmaya başladık.
Sarraf konusu bugün için Türkiye açısından can sıkıcı, sinir bozucu bir konu.
Tüm dünyada çok önemli ve sıcak gelimeler yaşanıyor. Sadece siyasi, ekonomik ve askeri anlamda değil. Toplum, aile, gençlik, bilim ve teknoloji her şey radikal şekilde değişiyor. Bitcoin, Ethereum derken, Genom derken, bir de Humanoidler çıktı. İnsanımsı robotlar, insanın yerini alıyor. İHA’ları şimdi insansız deniz araçları izliyor. İnsansız kara araçları yollara çıkmaya başladı. 5 yıla kadar şoförlük mesleği yavaş yavaş bitmeye başlayacak. Öğretmenlik mesleği de öyle. Çok zor gibi gözüken doktorluk, mühendislik, eczacılık, askerlik gibi meslekler insanımsı robotların eline geçiyor. Vergisi, sigortası, emeklilik riski, kıdem tazminatı da yok üstelik. Peki, bu kadar nüfus ne olacak. İşsizlik nasıl çözülecek. Okullar ne olacak?
Bak şu internetin, sibernetiğin yaptığına. Oysa biz bilgisayarı iyi bir oyun konsülü sanmıştık değil mi? Hemşirelerin, hastabakıcıların işini kolaylaştıran bu oyuncaklar, yakında onların pabucunu dama atacak. Dağdan gelip bağdakini kovacak. Savulun mekatronikçiler geliyor. Sahi bir de Megatronlar vardı değil mi? Kendini Transformerların gezegeni olan Cybetron’u korumaya adamış olan Megatron bir süre sonra Cybetron’un enerji kaynağı olan Allspark’ı ele geçirmeye çalışacaktı. Her şey bir çizgi film gibi. Hayal gibi değil mi? Dünyayı uzaylılardan önce Humanoidler işgal ederse şaşmayın!?
Nasıl bir dünyada yaşadığımızın farkında mısınız? Günlük cirosu 9 milyar doları geçen şirketler var. Devletlerden büyük şirketler. Anneler çocuklarını nasıl bir dünyaya doğurduklarının ya da gençler nasıl bir dünyada yaşadıklarının farkındalar mı? Raspberry Pi’nin, Deeb web’in, Forex’in ne olduğunu, nasıl çalıştığını, ne yaptığını biliyor musunuz? Sahi bu Bitcoin nasıl bir şey öyle. Bitcoin enflasyondan etkilenir mi? İşin içine faiz karışıyor mu, helal mi? Bu iş bu kadar değil, daha fazlası var ve siz soru sormak değil, cevap vermek zorundasınız.
Fazla uçtum galiba, yere ineyim ve memleketimize döneyim: Bir ay sonra 2018. Öyle zannediyorum ki, yeni bakanlarımız olacak. Bazı illerin belediye başkanları ve üst yönetimleri yenilenecek. Ve tabi AK Parti yönetim kadroları yeniden belirlenecek.
Bu arada, anayasa değişikliği sonrası beklenen uyum yasaları gündemde olacak, yılın ilk çeyreğinde.
2018 seçim yılı. Biliyorum, siz 2019 diyeceksiniz.. Tamam, 2019’un Mart başında beklenmiyor mu seçim. İyi de, resmen seçimlerin başlama takvimi 3 ay önceden başlayacak. Yani yasal süre 2018 Aralık ayında başlıyor.
Bu yasal süre tabi. Ama aday adayları bir üç ay önce ortaya çıkacak. Ön seçim ya da aday adayı mülakatları öncesi herkes alana inecek. Yani 2018 Eylülünde başlar bu iş. Ekim, Kasım ayı sonuna kadar devam eder.
Meclis 2018 Mayıs sonu, Haziran başı tatile girer. Eylül’e kadar tatil olacaktır. Herkes seçim bölgesine gidip teşkilatlarda çalışmaya başlayacaktır. Yani, şurada 6 ay gibi bir zaman var, memleketin seçim havasına girmesi için. Milletvekilleri Eylül-Ekim’de Meclise geldiklerinde, Mecliste bütçe hazırlıkları başlayacak. Seçim öncesi gerekli düzenlemeler yapılacak ve sonrası malum.
Tamam, seçim 2019 Mart’ında yapılacak da, memleketin seçim havasına girmesi 2018 Haziranında başlar.
Bu seçimler genel seçim olacak. Başkanlık seçimi, Milletvekili seçimi, yerel yönetim seçimi. Muhtarlık seçimi. Dananın kuyruğu kopacak. Türkiye’de yeni bir dönem başlayacak.
İnşallah başkanlık seçiminde tek turda sonuç alınır da ikinci defa insanlar sandığa gitmek zorunda kalmazlar..
Tabi, önümüzdeki aylarda baraj ve seçim ittifakı konusu da konuşulacak. Eğer baraj değişmezse, muhtemelen MHP AK Parti ile seçime birlikte girer. O zaman da yerel yönetimlerde farklı partiler seçime girip belediye kazanmak için şanslarını deneyecek olsalar da, milletvekili ve başkanlık için iki parti yarışacak: AK Parti ve CHP! Bugünkü şartlarda barajı geçecek başka bir parti yok. Zaten Başkanlıkta baraj % 50+1 oy gerekiyor. Kılıçdaroğlu liderliğindeki, sırtında Tek Parti ve dinleştirilen resmi ideolojisi ile CHP’nin bugünkü şartlarda bir seçim kazanması hiç mümkün değil. FETÖ ve HDP ile flört eden bir CHP’nin ise hiçbir şansı yok!
Ha! Bu arada 2017’ye veda ederken, şaka gibi bir 10 Kasım sürprizi “Müslüman Atatürk” tartışmasını hâlâ tam olarak anlamadığımı da itiraf edeyim bu arada. Bunu en iyi Edirneli, CHP’ye oy veren “cami cemaati” anlasa gerek!
2017’yi geride bırakırken aklımıza Sarraf gelecek, Suudi Arabistan’daki dönüşüm ve bazı kripto Arapların gizli İsrail aşkı gelecek. ABD’nin darbeciler ve terör örgütleri ile kol kola girip kendi müttefiki bir ülkeye sırtını dönmesi gelecek akla.
Bitcoin’i tartışarak giriyoruz 2018’e ve tabi bir yandan da helal-haram tartışması. Ama henüz konunun ne olduğu tam olarak anlaşılmış değil. Bu arada; İstanbul Borsası, BISTCoin için marka tescili başvurusunu yapmış, MÜSİAD da sanal cüzdan için çalışmalarını bir noktaya getirmiş.
Birileri de hâlâ 15 Temmuz’un intikamını alma derdinde. Sarraf olayı da, Kudüs provokasyonu da sonuç vermeyince suikast timleri ile nokta hedeflere saldırmak için birileri PKK/PYD’yi hazırlıyor, birileri DHKP-C üzerinden senaryolar yazmışlar. Birileri de Makedonya’da girdiği kampta eski FETÖ’cü özel harekâtçıları eğitiyormuş.
Güneyde Afrin konusu her an patlamaya hazır, fünyesi çekilmiş bomba gibi bekliyor. İçeride seçim tartışmaları erken başladı. Bir yandan operasyonlar devam ediyor, bir yandan bütçe müzakereleri. Yeni yılla birlikte uyum yasaları yeniden gündeme gelecek.
Yeni yılla birlikte AK Parti yönetiminde, Bakanlar Kurulu’nda ve yerel yönetimlerde değişiklikler olabilir ve tabi bürokraside de..
ABD, AB ve NATO ülkeleri ve İsrail için onların kâhinleri hiç de güzel bir gelecekten söz etmiyor. Bunların saldırganlıkları biraz da korkularından.
Görelim Mevla’m neyler.. Selam ve dua ile..