24 Kasım Öğretmenler Günü

Bülent AKBULUT

Dünyanın pek çok ülkesininde 5 Ekim'de kutlanan Öğretmenler Günü, Türkiye'de 24 Kasım tarihinde kutlanmaktadır. 24 Kasım 1928, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Millet Mekteplerinin Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Bu sebeple Öğretmenler Günü ülkemizde 24 Kasım'da kutlanır. 24 Kasım 1981 yılında başlanılan bu uygulama günümüze kadar devam etmektedir.

Öncelikle yaklaşan 24 Kasım münasebetiyle bütün öğretmenlerimizin “Öğretmenler Gününü” kutlamak istiyorum. Sadece Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altında çalışan öğretmenlerimizi değil, atanmış olsun ya da olmasın gönlünde öğretmenlik aşkı olan bütün meslektaşlarımın öğretmenler günü kutlu olsun. Öğretmen olmak demek ille de faal olarak çalışmak demek değildir.

Öğretmen olan bir kişi emeklide olsa gönlündeki eğitim aşkını söndüremez. İnsanlara, gençlere ve çocuklara bir şeyler öğretebilmek yani yol gösterebilmek için yaşamamı boyunca çaba sarfeder. Öğretmen bir muma benzer. Gönlündeki ateşi yakmaya çalışanlara kıvılcım olur. Saçtığı ışıkla etrafını aydınlatır. Günü gelince de her mum gibi oda tükenir.

Bir öğretmen için en önemli duygu yılın bir gününde hatırlanmak değildir. Toplumun belirli kesimlerini dahi rahatsız eden bu hatırlanmak; sadece hediye almaktan da ibaret değildir. Yapısı gereği değer görmek tüm insanoğlunu mutlu ettiği gibi bir fedakârlık ve emek mesleği olan öğretmenleri de mutlu ediyor.

Bence bir öğretmenin en büyük hediyesi yetiştirdiği öğrencilerinin topluma yararlı birer fert haline gelmeleridir. Bir öğretmen olarak öğrencilerimin başarılı olduklarını görmek beni inanılmaz derecede mutlu ediyor. Öğrencilerime her öğretmenler gününde ; “Bana verebileceğiniz en güzel hediye sizlerin başarısıdır.” diyordum.

Günümüzde öğretmenler gününde bazı etkinlikler yapılmaya çalışılıyor. Yapılan etkinlikleri tabi ki olumlu karşılayıp takdir ediyoruz. Âmâ önemli olan öğretmenlerimize sadece kasım ayının 24. gününde değer verip hatırlamak değildir. Örneğin THY kasım ayında öğretmenlere özel indirimler uyguluyor.   Öğretmenlerimizin yüzde doksan beşi kasım ayında yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Bir gün, bir ay değer vermeyelim. Eğer samimi bir şekilde değer verilecekse; az da olsa yıl boyunca değer verelim. Bu değer vermek ille de indirim yapmak değildir. Ülkemizde öğretmenlere yönelik yanlış bilgilendirme ve olumsuz bir tutum sergilenmektedir.

Üç ay tatil yapılan meslek algısı oluşturularak öğretmenlik mesleği değersizleştirilmektedir. Bakınız herhangi bir kurumda çalışan bir memurun bir ay yıllık izni vardır. Kaldı ki öğretmenlerin yaz tatili üç ay değildir. Okullar kapandıktan sonra ve açılmadan önce 2’şer hafta daha öğretmenler seminer faaliyetleri adı altında okullarına gitmeye devam ediyorlar. Yani öğretmenlerin yaz tatilleri iki aydır. Eminim şimdide ooo iki ay neyinize yetmiyor diyenler olacaktır. Burada da yanlış bilinen bilgiler vardır. Bir memur izinliyken de maaşını eksiksiz olarak alırken; öğretmenlerin ek ders ücretleri verilmez. Aylık yaklaşık olarak bin TL’ye yakın bir kayıpları oluşur. Bu uygulama ara tatilde de geçerlidir.

Birçok öğretmen arkadaşımın ek ders ücretlerini kesmeyip yıl boyunca verildiği takdirde memur gibi bir ay ücretli izin kullanmayı kabul edeceklerini düşünüyorum. Ücret kesimi sadece yaz tatilinden ibarette değildir. Rapor, resmi tatiller, kar tatili, dini ve milli bayramlarda bir gün için yaklaşık olarak doksan TL’lik bir kesinti yapılır. Bu bilgileri ifade etmemim amacı bir meslek gurubunu eleştirirken objektif yargılarda bulunmanız içindir. Ayrıca öğretmenlere yaz tatillerinden dolayı mesleki yıpranma hakkı verilmediğini de hatırlatmak istiyorum.

OECD’ye bağlı ülkeler arasında en düşük öğretmen maaşının ülkemizde verildiğini biliyor muydunuz? Üçüncü ligde futbol oynayan bir kişinin yıllık kazancının bile bir öğretmen çok daha fazla olduğu ülkemizde öğretmenlerimize her anlamda verilen değer çok yetersizdir. 1923 yılında milletvekili maaşlarının belirlenmesi amacıyla bir çalışma yapılmaktaydı. Yapılan araştırma sonucunda durumu Mustafa Kemal Atatürk’e sormaya karar verirler.

"Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz ne kadar verelim?"
Atatürk: "öğretmen maaşlarını geçmesin."

Fazla söze gerek yok. Mesele sadece maddiyatta değil. Söylenmesi gereken çok konu var. Örneğin; yanlış eğitim politikalarımız nedeniyle atanamamış ve asgari ücretin bile altında mesleğini icra etmeye çalışan öğretmenlerimiz sizlerin de öğretmenler günü kutlu olsun. Doğuda bin bir güçlükle sağlıksız yaşam şartlarında fedakârca çalışan köy öğretmenlerimiz sizlerin de öğretmenler gününüz kutlu olsun. Eğitim fakültesini bitirdiği halde mesleğini icra edemeyip çeşitli sektörlerde, inşaatlarda, bağ ve bahçe işlerinde çalışan öğretmen kardeşlerim sizlerin de öğretmenler gününüz kutlu olsun. Son olarak bütün şehit öğretmenlerimizi saygıyla anarak yazımı bitirmek istiyorum.

ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN!

SAYGILARIMLA…

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.