Türkiye'nin maddi manevi, siyasi, ekonomik, teknolojik ve sanayi alanındaki bağımsızlığı için yıllardır içeride ve dışarıda mücadele eden Başbakan Erdoğan ve ekibine karşı direnenler kendiköleliklerinin devamı için savaşıyorlar.
"Büyük Türkiye" dediğimiz zaman nasırlarına basılmış gibi fırlayıp ayağa kalkanlar, yaygara çıkaranlar, istemezük deyip kazan kaldıranlardüşmanlarımızın safında yer alan içimizdeki ahmaklardır.
"Müslüman Türkiye denildiğinde'' güneşi görmüş yarasalar gibi Haçlıların eteğinin altına sığınan, dini, cinsi, kıblesi belli olmayan yerli münafıklar,Türkiye üzerinde oynanan oyunları görmeyen/göremeyen, görmek istemeyenbakar körlerdir.
Bu bir avuç insanın çıkarmak istedikleri sokak olayları, anarşi, terör ve gürültü, ülkemiz düşmanlarının bize karşı verdiği zarardan daha yıkıcı ve yakıcıdır.
AK Parti'nin engellenemeyen yükselişi ve halk katmanlarında ciddi bir taban tutup taraf bulması yıllardır bu ülke insanını adı konmamış bir faşizmle yöneten İslam düşmanı güçleri çıldırtıyor.
Hitler faşizminden, Stalin diktatörlüğünden geri kalmayan yönetim tarzlarını hâlâ millete dayatan statükocuların artık tutacak dalları, savunacak mevzileri kalmadı.
Güneş doğdu yarasalar mağaralarına kaçtı. Kaybetmek zorunda idiler ve kaybettiler.
Sağcısıyla solcusuyla, sosyalistiyle sosyal demokratıyla Türkiye'deki tüm batı medeniyetinin uşakları artık teker teker dökülüyor.
Ne yapacaklarının, nasıl yapacaklarının, kiminle bu hezimeti önleyebileceklerinin, bu 'döküntü' CHP'yi ve kokuşmuş düzenini nasıl toparlayabileceklerinin telaşına düşmüş durumdalar.
Ne Baykal'ın kasetle kaydırılması, ne Kılıçdaroğlu'na Gandi yakıştırması, ne Sarıgül'ün (aforoz edilip) tekrar vaftizlenmesi bu çöküşü asla önleyemeyecek.
Son kullanma tarihi çoktan geçen CHP ideolojisi çökmeye, yıkılmaya, yerle bir olmaya mahkûm ve mecburdur.
Bu zihniyetin ataları nasıl ki koskoca Osmanlı kalesini içten ve dışarıdan yalan, dolan ve ihanetle yıktılar ve külleri üzerinde kendi saltanatlarını kurdular ise, bunun bedelini CHP mutlaka misli misline ödeyecektir.
Yavaş yavaş, aheste aheste, inleye inleye yıkılıp tarihin çöplüğüne atılarak defolup gidecekler. Sarıgül'e ister cüppe isterse de çarşaf giydirseler bile..
Çünkü CHP hakkındaki fermanı veren yıllarca onun zulümleri altında inleyen, iki yüzlülükleri karşısında sabır taşı olup çatlayan halkımızdır.
Cumhuriyet ve laikliğin yılmaz bekçisi bu parti, bu ülke insanının ahlak, kültür ve medeniyet değerlerine taban tabana zıt bir enlem ve boylamda yer almaktadır.
Aydınlanmamış postalcı ve karşı devrimcilerin partisi CHP insanımızın genetik kodları ve DNA'sıyla asla uyuşmamaktadır.
CHP bu yüzden gidicidir..
Ama bugün ama yarın, bir gün mutlaka..
Selam ve Dua ile..