3-4 yıldır doğan erkek çocuklarının adı genelde Arda konuluyor. Bu Galatasaraylılar için büyük bir onurdur bence. Arda genç bir oyuncudur. Ama Galatasaray’ı iyi temsil ettiğini düşünüyorum. Ona yapılanlara üzülüyorum
Galatasaraylı oyuncular için rakip zayıf olsa da psikolojik olarak zor bir maçtı. Ali Sami Yen’deki Fenerbahçe mağlubiyeti, ardından Sivas’taki son dakika beraberliği taraftarı fazlasıyla üzmüştü. Ve Diyarbakır maçında tepki bekleniyordu, oldu da...
Tepki, ağırlıklı olarak Jo üzerineydi ve saygı çerçevesi içinde yapıldı. Tabii böyle bir ortamda oynamak kolay değildir. Oyuncular güven sorunu yaşarlar. Galatasaray belki dolu dolu oynamadı ama rahat bir galibiyet elde etti. Tabii burada Baros’un yeniden sağlıklı bir şekilde kondisyonunu düzeltmesi, Arda’nın tekrar dönmesi Diyarbakır’ı geçmek için yetti.
Manisa olmazsa olmaz
Galatasaray için olmazsa olmaz diyebileceğimiz bir maç var hafta sonu... Manisa maçını kazanamazlarsa şampiyonluktan bahsetmeleri güç. Ama kazanırlarsa Bursaspor ile kendileri açısından final niteliğinde bir maça çıkacaklar. Öncelikle taraftarın, camianın Teknik Direktör Rijkaard’a inanılmaz bir güveni var. Bu da Rijkaard’ın yaptırımları için önemli. O da küçük küçük operasyonlar yapıyor, Servet gibi. Doğru mu, yanlış mı tartışılır ama en sıkıntılı dönemde güven tazelediği bir gerçek. Bu maç Rijkaard açısından da çok önemli olacak. Çünkü taraftar “oyuncular bir yana, hocamız bir yana” dedi.
Sevgi ve saygıdan
Arda’ya gelince; az da olsa bir tepki aldı. Ben açıkcası çok üzüldüm. 3-4 yıldır doğan erkek çocuklarının adı genelde Arda konuluyor. Bu Galatasaraylılar için büyük bir onurdur bence. Arda genç bir oyuncudur. Ama Galatasaray’ı iyi temsil ettiğini düşünüyorum. Fenerbahçe maçında oynamak isteme sebebi de formasına olan sevgi ve saygısındandır.
Beşiktaş, mücadelenin karşılığını alamıyor!
Beşiktaş’ın mücadelesi ve özverisi yine dört dörtlüktü. Dikkat ederseniz taraftar da hemen hemen hiçbir gün oyunculara tepki koymuyor. Çünkü taraftar bu işi biliyor. Beşiktaş takımı iyi oynamasa da iyi mücadele ederek kalpten oynadığını taraftara gösteriyor. Böyle olunca da sonuçlar fazla önemsenmiyor.
Türkiye standartlarının üzerinde bir maç oldu. Bu oyunu güzelleştiren Beşiktaş kadar Trabzonspor’du. Kazanmaya gelmişlerdi. Hücum oynadılar. Ama ilk 70 dakikada ibre hep Beşiktaş’ın lehineydi. Bu bölümde Onur kalesinde devleşti. Ama son 20 dakikada Trabzonspor, Beşiktaş’a karşı daha üstün oynadı.
Açıkçası Beşiktaş mücadelesinin karşılığını alamıyor. Sebeplerden biri de ofansif uçtaki yaratıcı oyuncuların oynamaması. Baskıya rağmen gol olmuyor. Tello gibi... Tello’nun ne kadar önemli olduğunu pozisyon üretmekte zorlandıkları için rahatlıkla görebiliyoruz. Beşiktaş’ın iddiası Fenerbahçe maçına bağlı. Kazanmaları halinde şansları var.
Ergiç ve Batalla devreye girmeli
Bursaspor son iki deplasmandan toplam bir puanla döndü. Bu maçların ikinci yarılarında tek kale oynadılar. Gençlerbirliği maçında ise tek pozisyon vermediler. Belediye karşısında da baskı vardı ancak pozisyon bulunamadı. Gençlerbirliği maçında ise dört net gol fırsatı kaçtı. Kazanacak kadar iyiydiler.
Artık kritik bir döneme girildi. Bu son virajda Batalla ve Ergiç’in formsuzluğu problem gözüküyor. Takımlar artık Bursaspor’u ciddiye aldıklarından sürekli kapanıyorlar. Büyük takım muamelesi gördüklerinden artık içeride dışarıda zorlanıyorlar. Bu dönemde hücum oyuncularından Volkan hariç dar alanda etkili kimse olmadığından devreye Ergiç ve Batalla’nın girmesi lazım. Ama Bursaspor takımı cuma gecesi Gaziantep maçını kazanıp hafta sonunu beklemek isteyecek. Yine de şu an ligin en şanslı takımı onlar.