Kendi sahasında oynadığı son dört maçı kazanan Çaykur Rizespor seriyi bozmadı. Alt sıralardan kurtulmak için kendisine an yakın takımlardan Yeni Malatyaspor’u 1-0 yenerek seriyi 5'e çıkardı.
Bu skor 3 puandan fazla bir anlam taşıyordu.
Son iki yıla yakın bir süredir bütün dünyayı olduğu gibi ülkemizide etkileyen Pandemi sürecinde çember daralıyor. Tedbirlerimizi bırakmayalım. Sakın ola işi gevşetmeyelim. Tedbirleri hiç bırakmadığım ve her türlü önlemi aldığım halde bende yakalandım. Ailemde de yakalananlar oldu.
Yakınlarımızdan kaybettiklerimiz oldu. Benim tedavim bir süre evde bir süre hastanede gerçekleşti. Şükürler olsun atlatabildim. İlk fırsatta memlekete geldim. Yeni Malatyaspor maçında takımı canlı izleme fırsatı buldum.
Sezon başındaki takımla bugün kü takım arasında ciddi farklılıklar var. Bu farklılığı olumlu yönde gözlemledim. Çaykur Rizespor eksiklerine rağmen takım olmuş. Her hattıyla yardımlaşan, mücadele eden, takım olma duygusunu izleyenlere veren bir görüntü verdi.
Rakip Yeni Malatyaspor bir önceki hafta kendi evinde 6 gol yemenin getirdiği baskıyla, gol yememeyi düşünen bir oyun anlayışıyla sahada mücadele etti. Oyunun büyük bir bölümünde bunda başarılı oldu.
Çaykur Rizesporda sahaya çıkan 11 ve sonradan oyuna dahil olanlar oyunun hiçbir bölümünde oyundan kopmadı. Oyundan soğumadı..Gününden olmayanlar bile mücaleyi bir an olsun bırakmadı.
Ancak bazı futbolculara ayarı paragraf açmak lazım.
Cemali Sertel, Dinamo gibiydi. Hem defansif, hemde ofansif görevlerini eksiksiz yerine getirdi. Gol öncesi Alper’in pasını çok iyi süzdü. Deniz Hümmet’e harika bir asist yaptı.
Baiano, takımım enerji deposu. Nerde görev yapasa yapsın, mücadeleyi hiç bırakmıyor. Hızı ve gücüyle rakipleri eziyor.
Djokoviç, orta alanda görünmez kahraman. Verilen görevi en iyi şekilde yaptığını, her geçen zaman takıma alıştığını ve daha çok katkı vereceğini düşünüyorum.
Kalecimiz Tarık Çetin, Kaptan Gökhan’ın yokluğu hiç aratmadı. En kritik anlarda kurtardığı pozisyonlar ile 3 puan alınmasında büyük katkı sağladı.
Emirhan, Kaptan Selim Ay’ın yokluğunda hiç sırıtmadı. Özkaynak düzeninden gelmiş olması en az alınan 3 puan kadar kıymetli. Geriden gelecek yeni arkadaşları için rol model olabilir. Devam.
Oyuna sonradan dahil olanlar, oyuna ciddi katkı sağladı. Alper Potuk gol öncesi inanılmaz bir pas attı. Kalitesini gösterdi. Remy oyuna dahil olduğu anlardan itibaren bir lider gibi oynadı.
Hamza Hamzaoğlu, elinde sihirli bir değnek varmış gibi takımın çehresini değiştirdi. Takım gibi oynamak hissiyatı verdi. Artık taraftar takıma ve hocaya güveniyor. Oyunun hiçbir anında oyundan kopma yok, aynen devam. Sadece aynı oyun disiplininin deplasmanlarda da olması gerekiyor.
Futbol, sadece sahada kazanılmıyor.
Bu yıl kazanılan ilk maç öncesi, Çay ilkokulu öğrencilerinin yaptığı motivasyon sonrası, kazanılan Kasımpaşa maçı ve sonrası oynan 4 iç saha maçı sonrası toplam puan 16. Artık tehlikeli bölgeden uzaklaşmak için deplasmanda alınacak puan ve puanlar sonrası, yukarılara çıkılabileceğini düşünüyorum.
Bu arada Çay ilkokulu öğrencilerinin bu hafta takımı son idmanda ziyaret etmesi ve sinerji katkısıyla bu maçın kazanılması ayrı bir konu.
Son olarak, taraftara ayrı bir parafraf açıyorum. Her geçen zaman daha çok sahipleniyor. Destek vererek takıma ciddi katkı sağlıyor.
Aynen devam.
Tedbirleri elden bırakmayın.
Sağlıcakla ve sevgiyle kalın.