Benim ailem muhafazakâr bir aile. Kız kardeşim internetten birini arkadaş edinmiş ve ona âşık olmuş.
Yaklaşık 1-1,5 yıldır konuşuyorlarmış. Hatta konuştuğu kişi bizim memlekete gelmiş, görüşmüşler. Fakat bir ay öncesine kadar aileden hiç kimsenin haberi yoktu. Babamın hâlâ haberi yok, duyarsa çok kötü şeyler olabilir. Babamın yapısı bu olayı kaldırmaya hiç müsait değil.
Şimdi evlilik kararı almışlar. Karşı tarafın anne babasının haberi var. İstemeye gelecekler fakat kızın babası, "tatsızlık çıkmasın diye" babamın da haberinin olmasını istiyormuş ama babamın haberi olursa dediğim gibi sonuç kötü olur. Kardeşim her şeyi göze almış; zaten kararını çoktan vermiş. Ne yapmamız lazım, nasıl hareket etmeliyiz? (Rumuz: Emre)
Görünen ve aşılması gereken ilk sorun babanıza haber vermektir. Bunun da yolunu yordamını belirledikten sonra, tepkisini ölçerek, usulüne göre, uygun bir dille haberdar etmektir.
Burada haber verecek kişiyi bulmanız önemli. Bu kişi amcanız, dayınız gibi bir aile büyüğü mü olur yahut babanızın kıramayacağı yakın bir dostu mu olur veya camiin imamı mı olur, artık onu tespit edeceksiniz.
Çünkü mesele buraya kadar gelmiş. Gençler aileden hiç kimseye duyurmadan uzunca bir süre görüşmüşler, kendi aralarında anlaşarak evlilik kararı almışlar.
Yaşanan süreç her ne kadar sizin aile yapınıza, geleneklerinize ve beklentilerinize uygun olmasa da "mecburi bir istikamet" söz konusu olmuş.
Öyle ki, bundan sonra geriye dönüş imkânı kalmamış. Söylediğinize göre "kardeşiniz her şeyi göze almış" durumda. Vazgeçecek halde değil.
***
Gençlerin görüştüklerini, geldikleri süreci şimdilik babanıza anlatmadan, iki aile arasında kalacak şekilde hareket edin.
Çünkü internet bu kadar yaygınlık kazandıktan sonra, ne kadar dindar ve muhafazakâr olursa olsun, hiçbir aile bu tür gelişmelerden uzakta kalamayacak, bu tür "emrivakileri" kabul edeceklerdir.
Burada önemli olan, gençlerin duygularına hakim olarak, yanlışa girmeden, istenmeyen gelişmeleri yaşamadan, süreci "sağ/salim" bir şekilde evliliğe doğru taşımalarıdır.
Bu durum (babanız örneğinde olduğu gibi) geleneklerine bağlı olan aile büyüklerine aykırı gelse de, olayı krize çevirmeden tatlıya bağlamak, evlilik sürecini başlatmaktır.
Meselenin en olumlu tarafı, erkek tarafının normal evlilik sürecini başlatmaya niyetlenmeleri ve yola çıkmak için sizden onay istemeleridir.
Boşanmayı düşünür oldum
25 yaşındayım, 1 yaşında bir oğlum var. Eşim daha önce evlenip boşanmış, 9 yaşında bir kızı var. Eski eşi kızını bahane ederek sorunlar çıkardı. Hepsinin üstesinden geldik fakat birikmiş kiralarını ödemediği için evden çıkartıldı. Eşim de nafaka ödemesine rağmen, "kızımın, annesi yüzünden sürünmesini istemiyorum, payını şimdi veriyorum" deyip oturduğumuz evi kızına verdi. Biz kiraya çıktık. Ben buna rıza göstermedim fakat o beni üzmek istemediğini, bizim başımızda olduğunu, kızını iyi yaşatması gerektiğini söyledi ve dediğini yaptı. Telafi edeceğini söyledi fakat benim için önemli olan ev değil, beni hiçe saymış gibi hissediyorum. Evi terk etmek geçiyor aklımdan. Ona karşı bir soğukluk hissediyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Boşanmayı da düşünür oldum. (Rumuz: Mutsuz)
Eşiniz size danışmadan hareket ettiği için ciddi bir yanlış yapmış. Fakat mecbur kaldığı için iki riskten birini üstlenmiş. Eski eşinden ziyade kızını düşünerek miras payı gibi evini kızına vermiş, kendisi kiraya çıkmayı tercih etmiş.
Sizin için oldukça zor bir durum fakat eşiniz bu durumu telafi edeceğini söylüyor.
Böyle bir şey yapacağını size sorsaydı, alacağı cevap belliydi, bir çıkış yolu bulamayacaktı.
Yapılan işlem her ne kadar zorunuza gitse de, bu durum evi terk edip gidecek ve boşanmayı düşünecek kadar çok ciddi bir sorun olmamalı. Olayın sıcaklığı dolayısıyla şu günlerde bir miktar soğukluk yaşasanız da zaman içinde atlatırsınız.
Eşiniz sizi seviyorsa mesele yoktur, "iki gönül bir olursa samanlık seyran olur" demişler. Siz gönül evinizi sıcak tutun, orası soğumasın. Orası soğursa saray da zindan olur.