Atamız Hz. İbrahim (as) ve Hz. İsmail (as) zamanından bu yana yaşanan kurban bayramları ve kesilen kurbanlar, bizim Allah’a teslimiyetimizin bir ifadesidir. Birbirlerini tanıyan tanımayan bütün insanların bayramlaştığı, sevinçlerin ve sevgilerin paylaşıldığı, sevenlerin buluştuğu, gönül koyup affedemediklerimizin, hatırına affedildiği bir kutlu gün demetidir bayram.
Yaşanan bayram heyecanı, genç, ihtiyar herkesin bedenine olumlu enerji akımı yükler. Yaşanan heyecan pozitif olduğunda vücut enerjisi artar, negatif olduğunda ise düşer. Niyet çok önemlidir. Bayramı tatil yapılacak günler olarak değil, herkes ile yaşanacak ve yaşatılacak bir bayram olarak yaşar isek, Yaratanımızın bayram günlerine yüklediği bu olumlu enerjiden istifade etmiş oluruz.
Bayramlarda dünya üzerine yüklenen bu olumlu enerjiden bütün canlılar faydalanırlar. Gelecek bayram günlerine kadar bir daha yaşanmayacak olan bu olumlu enerjiden istifade edebilmemiz için bayramları bilinçli ve pozitif enerji ile yaşamalıyız. Hepimizin bildiği üzere, insanın bir maddi, bir de manevi yönü bulunur. Bunlar manevi tarafıdır.
Maddi yönü ise, bayramlarda bizlere sunulan çeşitli ikramları, sevdiklerimizin hatırına veya ikramların lezzetine dayanamayıp, aşırı miktarda yiyip içmemeliyiz. Bu enerji dolu günleri, midemiz ve diğer organlarımızın isyan ettiği, sağlığımızın bozulduğu, enerji kaybettiğimiz günler haline çevirmemeliyiz.
Etin de bulunduğu bölgeye göre bizlere farklı fayda veya zararları vardır. Kurban bayramında kestiğimiz hayvanların etlerinin de özelliklerini bilerek bilinçli bir şekilde tüketmeliyiz. Bizlere asırlar öncesinden birçok konuda ışık tutan Peygamber Efendimizin (sav) tavsiyelerini incelediğimizde, en kıymetli gıdaların arasında saydığı etin kıymetinin, işkembeden uzaklaştıkça arttığını görüyoruz.
Efendimiz (sav), koyunun en çok kürek etini ve ön kollarını sevdiğini, boyun etinin ise, hem lezzetli, hem de hazmının kolay olduğunu, en iyi etin sırt eti olduğunu, hayvanın sağ tarafında bulunan etin, sol tarafında bulunan etten daha hafif ve üstün olduğunu bildirmiştir.
Eti çok yemekten sakınmamızı tavsiye eden Hz. Ömer de, etin çok yenildiğinde, şarabın alışkanlık yaptığı gibi alışkanlık yapacağını ve onu bırakmanın çok zor olacağını söylemektedir. Hz. Ali de, etin büsbütün terk edilmesinin zararlarından bahsetmiş ve “et yiyiniz, et göze cila verir, bedeni güzelleştirir, güzelliği artırır, et etten meydana gelir, her kim kırk gün et yemez ise, mizacı bozulur” demiştir.
İmam Şafi Hazretleri ise, et yemenin zekâyı artıracağını, ancak sürekli et yememek gerektiğini, aksi halde bağımlılık yapacağını ve bedene zarar vereceğini belirtiyor.
Et kuvvetli gıdalardandır. Vücudu şişman olanların, romatizma, tansiyon, kalp, böbrek, kolesterol, tümör ve kan hastalıkları bulunanların, eti çok daha bilinçli ve kontrollü olarak tüketmeleri gerekiyor.
Devamlı et yemek, vücut ısısının yükselmesine, şişmanlığa, kan ile ilgili birçok hastalığa ve eklemlerde su toplanmasına, sonrasında da Gut Hastalığına sebep olur. Bu ve diğer hastalıklara sahip olanlar, özellikle işkembe, işkembeye yakın bölgelerin eti ve iç organları yani sakatatı yemekten kaçınmalıdırlar. Bu kişiler eti çok bilinçli ve denetimli tüketmeli, hayvanın kürek eti, ön kolları, sağ tarafı ve boyun kısmını yemeyi tercih etmeliler. Çünkü bu tür etler midede çabuk hazmedilerek, Bağırsak Florasında çürümeden bedenden atılırlar.
Bu grubun dışında kalan etler, kilo alamayan, zayıf bünyeli, sürekli et tüketmeyip nadiren et yiyen, bedeninde herhangi bir hastalık bulunmayan kişiler tarafından tüketilmelidir. Süt ile pişirilen et, halsiz, yorgun, zayıf bünyeli, kilo almak isteyen ve nadiren et tüketenler için, bedenlerine kilo ve protein olarak çok faydalı olacaktır.
Etin farklı çeşitleri vardır. Toplumumuzda yaygın olarak, koyun, keçi ve sığır cinsi hayvanların etleri tüketiliyor. Etlerin en kıymetlisi bir yaşındaki koyunun etidir. Koyun eti zihni ve hafızayı güçlendirir, unutkanlığı giderir. Hazımsızlık, zayıflık ve kansızlık sorunu olanlar ile hastalıktan yeni çıkmış bulunanlar için güç ve enerji verir. Siyah koç eti de çok üstün etlerdendir.
Hazmedilmesi zor olan keçi eti ise, alışık olmayan kişilerin bedenlerinde olumsuz sıvı oluşturacağı için bedeni alışık olmayanlar ve yaşlılar keçi eti yememelidirler. Sürekli hareket ederek çalışanlar keçi eti yiyebilirler.
Sığır eti de hazmı zor olan etlerdendir. Mideden yavaş iner. Bağırsakları ile ilgili sorun yaşayanlar ve Basur Hastalığı bulunanlar bu eti dikkatli tüketmeliler, çünkü sığır eti Basur Hastalığını tetikler. Yukarıda saydığımız hastalıklardan bir ya da birkaçını taşıyanlar sığır eti yediklerinde, Sindirim Enzimleri doğru çalışamayacağından, mide ve bağırsaklarında kalarak çürümeye neden olabilir.
Bedende toksin birikimine de neden olabilecek olan bu durum, bedenin Enerji Kanallarında tıkanma oluşturur. Enerji akımını durdurarak tıkanmalara neden olabilir. Sürekli enerji harcayarak çalışanlar eti rahatlıkla tüketebilirler. Ancak, fazla enerji harcamadan, yürümeden, sürekli oturarak çalışan kişiler bilinçsizce et tüketmemelidirler. Aksi halde, bacaklarda şişlik, Gut Hastalığı, Habis Tümör, vücut ısısının yükselmesi ile birlikte kanda pıhtılaşma, kan değerlerinin normalin çok üzerinde yükselmesi ile birlikte beyne yeterli oksijen gitmez. Ruh ve bedenin enerji akımlarını durdurur. Bununla birlikte stres, evham, endişe, vesvese ve sonrasında da kederli bir ruh hali yaşanabilir.
Bedenimizde bu tür sorunların oluşmaması için, yiyip içtiğimiz gıdalara çok dikkat etmeli, hiçbir gıdayı ihtiyacımızdan fazla tüketmemeliyiz. Etin zararlarını giderebilmek için baharatlardan faydalanabiliriz. Kekik, Tarçın, Karabiber, Defne, Kimyon gibi baharatlar etin bedenimize vereceği zararları giderir. Soğan, Sarımsak ve bol sebze çeşidi ile hazırlayacağımız salatalar da yenilen etin hazmını kolaylaştıracağı gibi, lezzetini de artırır.
Sağlıklı yaşayabilmemiz için, yiyip içeceğimiz her gıdayı dikkatli ve ölçülü miktarda tüketmeliyiz. Çünkü şifa veren ilacın bile fazlası zarardır.
Bütün insanlığın Kurban Bayramını en samimi duygularımla kutluyor, ülkem ve milletimin hep huzurlu bayramlar yaşamasını diliyorum.
Sağlıkla kalınız.