Bayram namazı için şimdiden hazırlıklara başlasak nasıl olur.
Bayram namazını her il ve ilçede mümkünse tek merkezde kılalım.. Şunu unutmayalım, bayram namazları camide değil, musallada, yani sahra mescidlerinde, meydanlarda kılınır..
Camide kılınmaz değil, mesela, İstanbul’da bu bayram namazı yine Sultanahmed’te kılınacak..
Sultanahmed Camii’nde kılınacak ama keşke insanlar caminin içinde değil, dışında namaza dursalar.
Bayram hutbesi namazdan sonra okunuyor. Hutbe namazın parçasıdır, onun için hutbe bitmeden kimse seccadesinden kalkmamalı.
Bayram namazına, namaz kılmayacak durumda olan, yaşlılar, çocuklar, yeni doğum yapmış, meydana gelmeye mani bir sağlık sorunu olmayan namaz kılamayacak hanımlar da gelmeli..
Gelirken, imkanı olanlar hediyeler de getirseler..
Mülki idare ve yerel yöneticiler, alanın temizliği, insanların güvenliği ve taşınması, ses düzeni konusunda, su ve ambulans desteği konusunda da gerekeni yapacaklardır..
Burada STK’lara, vakıf, oda, dernek, sendikalara, hatta büyük şirketlerimize de önemli görevler düşüyor. Keşke bayram günü cami çevresinde standlar oluşturulsa ve bayramlaşmalarını namaz çıkışı yapsalar.. Kendi çalışmalarını tanıtsalar. Mesela meydanlarda ayet ve hadislerin hayatımıza yansımalarını konu alan sergiler de düzenlenebilir..
Basınımız da bayram için inşallah hazırlıklarını şimdiden yapar..
Dilerim bir gün şu Bayram gazetesini yeniden çıkarırız..
Radyo ve televizyonlarımız inşallah bayram namazı öncesi, sırası ve sonrası namaz meydanlarından canlı yayın yaparlar. TRT Arapça, Kürtçe, World, hutbeleri belki o dillerde dünyaya duyururlar.. O gün STK’larımız dünyaya, Müslüman halklara ve kendi ülkemiz insanına yönelik, ortak bildiriler de yayınlanabilir.
Belki bu süreçte en çok Tevhid, Vahdet ve alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmeti olmanın bize yüklediği sorumluluklara vurgu yapmak gerekir..
Tabii, önümüzdeki günlerin neler getireceğini bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir gerçek var, bölgemizde kan akmaya devam ediyor.. Yaşanan gerçeklere bakarak insanlar adeta diken üzerinde duruyor..
Bayram namazından sonra komşu, akraba ziyaretlerinde memleketimizin, bölgemizin, İslam dünyasının ve insanlığın meselelerini konuşmamız gerek.. Bu vesile ile 15 Temmuz’un yıldönümünü konuşmalıyız.. Darbeyi, terörü konuşmalıyız ve tabi dua etmeliyiz.
Bu bayram namazına askerlerimiz de toplu olarak katılsalar ne güzel olur.. Zorla değil, isteyenler kendi kıyafetleri ile gelsinler.. Darulaceze’de kalanlar da gelseler, engelliler de gelseler..
Bu bayram namazında Sultanahmed’in önü yetmez, Ayasofya’nın önündeki meydan da dolmalı..
Belki, turizm il müdürlüğü, Ayasofya çevresinde korunaklı bölümler oluşturup, olanları izlemek isteyen gayrimüslimler için hutbeyi tercüme edecek, İslam hakkında soruları cevaplayacak, bayram namazının anlamı ve önemini açıklayacak uzmanlar, rehberler görevlendirse.. Mesela İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Çince, Japonca, Hindçe, Yunanca gibi, İbranice gibi dillerde sözlü açıklamalar yapılsa, bu dillerde basılacak broşürlerde olay hakkında bilgilendirmeler yapılabilse.. Bu konuda Diyanet, İlahiyatlar ve Dini Vakıflardan da destek almak gerek.. TÜRSAB da bu konuda bir şeyler yapabilir.. Hac, umre, Kudüs organizasyonu yapan firmalar da bayram yerinde çalışmalarını duyurabilmeli. İnsani yardım kuruluşları da burada kampanyalarını duyurabilmeliler..
Farklı ülkelerden gelen Müslüman topluluklar için de, özellikle hutbenin tercümesi konusunda ve onlara özel mekanların oluşturulması için dostluk dernekleri devrede olabilirler..
Görüldüğü gibi yapacak çok iş var. Zaman ise çok dar. Evet, bayrama sadece bir hafta kaldı..
Bayram toplu namaz gibi, toplu bir dua vesilesi..
Bizim buradaki beraberliğimiz, İslam dünyası ve mazlum halklar için büyük bir moral olacak. Sadece dostlarımız için moral değil, İslam’ı tehdit olarak görenler için ise caydırıcı bir baskı oluşturacak.
Çünkü düşmanlarımız boş durmuyor. Fırsat bulurlarsa ellerinden geleni arkalarına koymayacaklar..
Kurban Bayramı için ağustosu bekleyeceğiz.. Şimdi sırada 15 Temmuz var. Ardından ağustos ayı geliyor. Ağustos’da askeri şûra var ve ağustos sonunda Kurban Bayramı..
Fitrelerinizi vermiş olmalısınız. Zekat vermek için de en uygun ay Ramazan..
İtikafa girmek için de son günler bu günler.. 21 Haziran’da Kadir gecesi var. Birçok kişi Ramazan ayında hatim de yaptı. Bayram sonrası meal okumaya var mısınız! Arzu edenler “Savm-u Davud” şeklinde oruç tutmaya devam edebilirler..
Bayram için İlahiyat Fakülteleri, İmam-Hatipler de şimdiden hazırlıklar yapmalılar. Topluca gelmeliler, hatta cami çevresinde standlar da kurabilirler. Önder, Ensar, İlim Yayma bu konuda bir şeyler yapmalı. Özellikle gençleri, öğrenci konseyi temsilcilerini camilere organize ve örgütlü olarak bekliyoruz. Sadece İstanbul’da değil, her yerde!
Benim yazacaklarım bunlardan ibaret, ama siz daha fazlasını düşünebilir, yapabilirsiniz..
Selâm ve dua ile..