Başbakan Erdoğan hayatımıza bir “çılgın proje” lafı soktu.
Ben o projeyi oluşturan hayalgücünü, kendine güveni, inancı çok sevdim.
Ama doğrusunu isterseniz, İsmet Berkan’ın önceki gün Hürriyet gazetesinde yazdığı bir başka “çılgın proje” benim gönlüme daha uygun geldi.
Berkan projesini çok açık bir şekilde anlatmış.
“Benim çılgın projem şu: Ak Parti iktidarı birkaç yıl önce verdiği sözü tutsun, kendi açıkladığı takvime tamamen uysun, Türkiye’nin 90 bin küsur sayfalık Avrupa Birliği müktesebatını sanki tam üye olmuş gibi kendi kendine ve tamamen kendi arzusuyla yüzde yüz yerine getirmesini sağlasın.
Böylece hükümetimiz, çıksın vatandaşına desin ki, ‘Ben sizin birer Avrupa vatandaşı gibi yaşamanız için gereken bütün mevzuat değişikliklerini gerçekleştirdim.’”
Nasıl proje?
Bence harika.
Berkan’ın önerdiği proje gerçekleşse, yanlış kurulmuş bir cumhuriyetin vatandaşlarına çektirdiği çilelerin hepsi bitecek.
Ne Kürt sorunu, ne Alevi sorunu, ne başörtüsü, ne fikir özgürlüğü, ne askerî vesayet sorunu kalacak.
Ceza yasalarını faşist İtalya’dan, anayasasını darbecilerden alan bu devlet yeniden kurulacak.
Bu ülkede herkes eşit ve özgür olacak.
Üstelik büyük bir çoğunlukla iktidara gelen ve daha da büyük bir destekle yeniden iktidara geleceği anlaşılan AKP, bu “projeyi” gerçekleştirmek için Berkan’ın dediği gibi söz de vermişti.