Türkiye’de geçen hafta “en çok konuşulan” konu, şüphesiz ki “YSK’nın kararları”ydı... “Kararlarıydı” diyoruz, çünkü YSK’nın “72 saat içinde iki farklı kararı” oldu... YSK, “ilk” kararında, aralarında “BDP’nin desteklediği 7 Bağımsız Aday”ın da bulunduğu “12 Bağımsız Aday”ın “seçime giremeyeceklerini” açıkladı... Bu karar, “Anayasa’nın 76. maddesi”ne dayandırıldı... 76. Madde, “terör suçu”ndan hüküm giymiş insanların “milletvekili olamayacaklarını” öngörüyordu... Ne var ki; değiştirilen hükümlere göre, “cezasını çeken” insanlara “memnu hakları otomatikman iade ediliyor” ve böylece önlerinde engel kalmıyordu!..
İşte bu maddeyi “yanlış yorumlayan” YSK, Türkiye’yi tam bir “kaos” ortamına sürükledi... BDP’nin öncülüğünde “protesto gösterileri” yapıldı... Gösterileri fırsat bilen PKK sempatizanları, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da “şiddet”e başvurdu... Polise “taş” ve “molotof”la saldırdılar, dükkân ve mağazaları yağmaladılar... Gösterilere engel olmak isteyen polisin üzerine, “BDP’li Diyarbakır Belediyesi’nin iş makineleri” sürüldü!.. Bankalar “molotof”larla yakılmak istendi, içeride çalışanlar güçlükle kurtarıldı... Olaylar, bir “lise öğrencisinin ölümüne”, 2 kişinin yaralanmasına yol açtı...
Sizin anlayacağınız;
Türkiye, “kâbus dolu 72 saat” yaşadı... Milletin yüreği ağzına geldi...
Herkes sormaya başladı;
“Ülke nereye gidiyor?”
Derken;
YSK, istediği “evrak”ların gelmesinden sonra “yeni bir karar” aldı ve dedi ki; “7 Bağımsız’dan 6’sı seçime girebilir!”
Oysa, “başvuru evrakları”nı alırken bir “ön inceleme” yapsaydı, Türkiye bu “kaos”u yaşamayacak, “kan” da akmayacaktı!..
Ama, belli ki;
“Derin devlet” denilen “odak” tarafından; hem de “YSK eliyle” bir “kaos” oluşturulmuş, bölgede BDP’nin tek rakibi olan AK Parti’ye, bir “öncü darbe” vurulmuş, yani BDP’nin ekmeğine yağ sürülmüştür!..
“72 saat”, yani “3 gün” süreyle yaşadığımız “kaos”un, “kan ve şiddet”in özü ve özeti budur!..
APO’YU PEYGAMBER İLÂN ETTİLER!
Evet, geçen hafta “Türkiye’nin en çok konuştuğu” konu buydu... Aynı Türkiye; yine geçen hafta, “Akit’in haberleri”ni de çok konuştu.
Özellikle, 22 Nisan Cuma günü sürmanşetten verdiğimiz “Apo’yu peygamber ilân ettiler” başlıklı haberimiz çok konuşuldu.
“Marksist-Leninist bir örgüt” olan PKK’nın kamplarında, Apo’culuk “yeni bir din” olarak, Apo da, hâşâ “Çağdaş İbrahim”(!) olarak tanıtılıyordu.
Bu, bir “söylenti” veya “duyum” değildi... Akit; PKK yöneticisi Tuncelili Ali Haydar Kaytan’ın örgüt kamplarında PKK’lı teröristlere verdiği “ders”in “kaset”lerine ulaşmıştı... Kaytan, “ses kaydı”nda aynen şöyle diyordu:
“Tek tanrılı din geleneği İbrahim’in geleneğidir. İbrahimî gelenek, aynı zamanda PKK’nın kendisini devamı saydığı bir gelenektir. Önderlik de bir bakıma ‘Çağdaş İbrahim’ oluyor... Apoculuk yeni bir dindir.”
APO’NUN İSLÂM DÜŞMANLIĞI!
Bu ses kaydı; “sivil itaatsizlik” adı altında “Cuma namazı” (!) kılan “BDP’liler”in maskelerini düşürmüştü ki, bu defa İmralı’dan bir haber geldi...
PKK elebaşı Apo, PKK’nın yayın organlarında da yayınlanan “13 Mayıs 2010” tarihli görüşmesinde, avukatlarına şunları söylüyor:
“En büyük tehlike irticadır!.. İslâmcı kesim, bizim için de birinci tehdit ve çok büyük tehlikedir!.. İslâm dini, Kürtler için Truva Atı’dır!.. Kürtlerde, direnme ruhunu öldüren en büyük ideolojik araç İslâm’dır.”
Sağduyulu Kürt vatandaşlar; meydanlarda “Cuma Namazı” kılan BDP’liler ile; “Apo’yu peygamber ilân edenleri” ve Apo’nun “İslâm”la ilgili sözlerini elbette değerlendireceklerdir!..
Bir yandan “İslâm’ın emri” olan “Cuma Namazı”nı kılıyorlar, bir yandan İslâm’ı reddediyorlar!..
Bir yanda “imansızlık”,
Bir yanda “namaz gösterisi!”
İŞTE KÜRT FARKI!
Bu “yaman çelişki”yi gözler önüne sermiştik ki, dün Diyarbakır’dan gelen bir “görüntü” ile, geçtiğimiz günlerde yine Diyarbakır’da kameralara takılan bir başka görüntü, “Kürt farkı”nı ortaya koyuyordu...
Bugünkü sürmanşetimizde; “iki farklı fotoğraf” yayınlayarak “ruh ve iman farkı”nı gözler önüne seriyoruz.
¥ Birinci fotoğraf: Dün Diyarbakır’ın İstasyon Meydanı’nda, “Peygamber Sevdalıları Platformu” tarafından düzenlenen “Kutlu Doğum” etkinliğine “yüzbinlerce Kürt vatandaşı” katıldı... İstasyon Meydanı’nı dolduran Kürt vatandaşlar, zaman zaman “Canımız Sana feda olsun ya Resulallah” diye haykırdılar.
“Hebibe Xweda” yani “Allah’ın Habibi” olan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’e selâmlarını, saygılarını, sevgilerini, bağlılıklarını bildirdiler... Yüzbinlerce insan; “Peygamber” ve “Muhammed” nidalarıyla çınlattı İstasyon Meydanı’nı...
Allah, onlardan razı olsun...
¥ İkinci fotoğraf: Yine Diyarbakır’dan... Ama bu defa; YSK’nın veto kararı üzerine “BDP Organizesi”nde gerçekleşen bir “gösteri”de taşınan bir pankart!..
Pankartta aynen şöyle yazıyor:
“Pexemberê Kurda Seroapa!”
Türkçe tercümesi şöyle:
“Kürtlerin peygamberi Apo!”
Aradaki müthiş farkı görüyor musunuz;
“PKK yandaşı” bir avuç Kürt; “Kürtlerin peygamberi Apo” diye pankart açarken; “Müslüman Kürtler” Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’e olan sevgilerini haykırıyor: “Canımız Sana feda olsun ya Resulallah.”
Fazla söze ne hacet;
İşte “fark” ortada!..
“Sivil itaatsizlik” adı altında meydanlarda “Cuma Namazı” kılan “BDP’lilere ve yandaşlarına” sormak lâzım;
“Hangi dine inanıyorsunuz,
Sizin Peygamberiniz kim?!?”
Öyle umuyoruz ki;
Kürt vatandaşlar, 12 Haziran’da kullanacakları “oy”larla, bu “oyun”u bozacaklar ve “tezgâh”a son vereceklerdir!..
CUMA SAATİNDE BİLDİRGE!
Sadece “Kürt vatandaşlar”dan değil, aynı duyarlılığı “Türk vatandaşlar”dan da bekliyoruz... Türk vatandaşlar da, CHP’ye ve MHP’ye oy verirlerken, çok iyi düşünmelidirler.
Olayı biliyorsunuz...
22 Nisan Cuma günü “seçim bildirgesi”ni açıklayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; öyle bir “zamanlama hatası” yaptı ki; toplantıyı, “tam da Cuma Namazı saati”ne denk getirdi!..
Kılıçdaroğlu’nu dinlemek isteyen “milyonlarca insan” o saatlerde “cami”deydi ve “Cuma Namazı” kılıyorlardı...
Dinleyemediler “CHP vaatleri”ni!..
İşin garibi;
Kılıçdaroğlu’nun “esir” ettiği CHP’li milletvekili adayları da, onu dinlerken “Cuma Namazı”na gidemediler!..
Ki, bunlar arasında “İlâhiyatçı” adaylar Muhammed Çakmak ve İhsan Özkes de vardı.
N’OLACAK, KAZA EDİN!
“Eyvah, Cuma Namazı’na da gidemedik” yakınmaları kulaktan kulağa yayılıp, “ekran”lara yansıyınca, “CHP’nin ekonomi profesörleri”nden Hurşit Güneş, Sky TV’ye çıkıp, “fetva”(!) verdi:
“Arkadaşların, Cuma Namazı’na gidememek gibi bir sıkıntıları varsa, kaza etsinler!!!.. Cuma Namazı kaza edilmez diye bir kural yok ki!.. Her namaz gibi, Cuma Namazı da kaza edilebilir!!!”
Bir “ekonomi” profesörü, kalkar da “dinî” bir konuya burnunu sokarsa, işte böyle; hem “cahilliği” çıkar ortaya, hem de “densiz”liği!..
“Cuma Namazı’nın kaza edilemeyeceğini” madem bilmiyorsun, bari sus!..
Sus ki, “komik” olma!..
Ama, olacak işte...
“Halka ve halkın inançlarına Fransız” oldukları, bir defa daha çıktı ortaya!..
NUH TUFANI BİLE!!!
Ya MHP’ye ne demeli?..
MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım da, Adana’da yayın yapan yerel Akdeniz Televizyonu’nda katıldığı “Hodri Meydan” adlı programda ne demiş biliyor musunuz?..
“MHP’nin barajı geçemeyeceği” yorumlarına tepki gösterip, demiş ki;
“Milliyetçi Hareket Partisi’ni,
Nuh Tufanı bile yıkamaz!”
Hayır, Recai Yıldırım’a; geçmişte böyle “pot”lar kırıp da MHP’yi baraj altına düşüren, Nusret Demiral örneğini hatırlatmaya hiç gerek yok!..
Sadece ve sadece, bu sözün “Allah’a isyan” olduğunu hatırlatalım ve Yıldırım’ın “itikat” olarak nerede durduğunu soralım!..
Düne kadar;
“Tanrı Dağı kadar Türk, Hıra Dağı kadar Müslümanız” diyen bir parti, ne yazık ki, bu raddelere geldi!..
Şu hâle bakın;
CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı çıkıp, “Cuma Namazı’nı kaza etsinler” diye “fetva”(!) veriyor, MHP’nin Genel Başkan Yardımcısı da “Nuh Tufanı”na kafa tutuyor!..
Söyleyin Allah aşkına;
Bunların BDP’den ne farkı var?..
Türkiye kamuoyunun, “İslâm düşmanları” ile “din cahilleri”ne gereken dersi vereceğine inanıyoruz...
Selâm ve saygılarımızla...