Öyle, hiçbir şey olmamış gibi yapamazsınız.
Bu ülkeye, millete, devlete, tarihe ve gelecek hayallerimize vurduğunuz ağır darbeleri yok sayamazsınız.
İç savaş isteyecek kadar, sokakları teröre boğacak kadar, terör örgütlerinden medet umacak kadar Türkiye düşmanlığı yaptınız. Bir siyasi harekete düşmanlığınız, eleştiri sınırlarının çok ötesine geçip, intihar saldırıları boyutu aldı.
Elinizden ne geldiyse yaptınız. Keşfedebildiğiniz bütün araçları, yöntemleri kullandınız. Türkiye toplumunun ezici çoğunluğunu incittiniz, onları aşağıladınız, onları tarih dışına itmeye çalıştınız.
Mısır darbesinden, Ukrayna iç savaşından bile medet umdunuz. Yabancı istihbarat servislerinin sözcülüğünü yaptınız. Esed gibi bir zalimle aynı karede yer aldınız, onun söylemlerini bile Türkiye'ye karşı kullandınız.
Daha bir hafta önceki yazılarınızda, televizyon ekranlarında zehir kusuyordunuz. “Bu adam buradan ya gidecek ya gidecek” diyordunuz. Bir kırık camı mabede çevirip dünyayı ayağa kaldırdınız, ülkenizi şikayet ettiniz. Avrupa'yı, Amerika'yı yardıma çağırdınız.
On üç yıldır her darbe girişiminin içinde yer aldınız, destek verdiniz, Türkiye içine servis etme rolü üslendiniz. Paralel örgütün yanında saf tutup onların akıl hocalığına sığındınız. Onlar üzerinden hükümet devirmeye çalıştınız. İntikam saldırıları yaptınız.
Madem o duruşunuz sağlamdı, doğruydu, durduğunuz yerde devam etmelisiniz. Üç gün önce durduğunuz yerde durmalısınız. Bir günde kıvırtma operasyonlarıyla saygı uyandıramazsınız. Bir günde AKP'yi AK Parti yapma cinliğini kimseye yutturamazsınız.
Şimdi söz oyunlarıyla, kelime oyunlarıyla kendinizi aklayamazsınız. İnsanları buna inandıramazsınız. Alay konusu oluyorsunuz, bunun bile farkında değilsiniz.
Asla intikamcı olmayı savunmuyorum. Hiçbir zaman savunmadım, savunmam. Ama bir hafta önceki, bir ay önceki, bir yıl önceki yazılarınızın, sözlerinizin, eylemlerinizin öyle birkaç günde unutulacağını sanmayın. Toplumsal hafızayı hiç umursamadınız, orada nasıl yer edindiğinizi hiç düşünmediniz, yarın insanlar sizi nasıl anacak hiç düşünmediniz. Zaten onların ne düşündüğü sizi hiç ilgilendirmiyordu, onlara hiçbir zaman saygı duymamıştınız.
O halinizle, o yanlış zemininizde herkesi tehdit ettiniz. Öyle yalanlara, öyle fitne fesada gömüldünüz ki, ruhlarınız öyle kötülükle yoğruldu ki, bu topluma nasıl kötülük tohumları ektiğinizi ölçemez oldunuz.
Güç elinizden gidince masumlaşmanız en büyük sahtekarlığınız.
Güç elinde iken müşfik olabiliyorsan, yerli olabiliyorsan, ülkene ve milletine saygı duyabiliyorsan, ona omuz verenleri destekleyebiliyorsan, işte o zaman saygı uyandırırsın.
Ama siz, kin, nefret, yıkım, küstahlık, kötülük duygusu ile, çirkinlikler, hakaretler, edepsizlikler ile meşgul oldunuz. Her cümleniz, her sözünüz, her ilişkiniz Türkiye karşıtı, onu aşağılamaya, itibarsızlaştırmaya dönüktü. Ülkesine, milletine, geçmişine ve geleceğine bir nebze olsun katkı verenlere dönüktü.
1 Kasım'da oluşturduğunuz şer cephesi çöktü. Bu ülkenin ana omurgası, size rağmen, bütün şer ortaklıklarına rağmen, bütün felaket senaryolarına rağmen dimdik ayakta olduğunu gösterdi, ülkesine sahip çıktı, Türkiye'yi ayakta tuttu.
Türkiye yoluna devam edecek. O büyük yürüyüşüne devam edecek. Yirminci yüzyıl parantezini kapatıp “yeni yüzyılda yeni Türkiye” devrimini tamamlayacak. Bütün vesayetçilere, iç işgalcilere, eskinin iktidar kurucu oligarklarına direnip, önü alınamaz bir yükseliş dönemine girecek.
Artık eskinin darbe senaryolarının, kısa yol iktidar hesaplarının bu ülkede bir karşılığı yok. Kullanılabilecek bütün müdahale araçları kullanıldı. Hepsi başarısız oldu. Hepsi Anadolu insanının basiretine, dirayetine, dayanışmasına yenildi.
Artık büyük projelerle, büyük hesaplarla, büyük çıkışlarla kendini gösterecek Türkiye. Bırakın silahlarınızı ve teslim olun. Bu ülkeye sıktığınız kurşunların hiçbir şeye yaramadığınızı artık görün. Daha fazla rezil olmadan, çirkefleşmeden, çirkinleşmeden başaramadığınızı kabul edin.
Bundan sonra fitne fesatlarınızla boğulacaksınız.
Ama Türkiye için muhteşem bir tarih aralığı başlıyor. Güçlenme yolunda, yerlileşme yolunda, özgürlük ve refah yolunda büyük bir atılım dönemi başlıyor.
Siz kaybettiniz, Türkiye kazandı.
Öyleyse bırakın silahlarınızı ve teslim olun.