Ben 12 senedir evliyim. Bir oğlum var.
Bir senedir ayrıyız. Sebep, beni aldatması... Boşanma davası açtım ama kendisi ayrılmıyor. Akşam geldi, çok pişman olduğunu söylüyor ama benim için artık bitti. Yaşattığı şeyler beni kendisinden soğuttu. Namazımı kılıp dua ediyorum. Beni aydınlatırsanız sevinirim. (Rumuz: Sevil)
Evlilik karşılıklı güven esasına dayanır. Karı koca birbirlerine itimat edince hayat devam eder. Eşinden başka gözünde kimse olmayınca yaşayabilirler. Gönlüne bir başkası girmeyince mutlu olurlar.
Fakat eşiyle yetinmeyen, karısına kanaat etmeyen erkek aslında kendine yazık ediyor, kendini aldatıyor, kendini kandırıyor, kendini zora sokuyordur.
Böyle sınırsız, ölçüsüz ve serbest yaşayan kişiler aynı sadakati, aynı bağlılığı ve aynı samimi sıcaklığı bir başkasından göremez, görmesi mümkün değil.
Çünkü "haram sevmekte karşılık görememe, ayrılık acısı yaşama, aldığı lezzetin yüz katı ıstırap çekme" söz konusudur.
Bunun için eşiniz kendine geliyor, bin pişmanlık duyuyor, "tilkinin dönüp geleceği yer kürkçü dükkanı" misali mahcup halde, gönlü kırık olarak evine, eşine gelse de "testi çoktan kırılmıştır", "tavşan çoktan tepeyi aşmıştır."
Her halükarda, buna rağmen iki şey düşünebilirsiniz.
Birincisi: Böyle eşine yar olmayan, ihanet etmekten geri kalmayan, sadakat sınavında sınıfta kalan bir koca eski haline ne kadar dönebilir, size ne kadar eş olabilir, oğluna ne kadar babalık edebilir?
Bu konuda bir güven vermiyorsa, hal ve hareketlerinde "eski tas, eski hamam" ise, siz de "vefasız insanla hayat devam etmez" diyorsanız, boşanma davasını açabilir, "Sen yoluna, ben yoluma" der, geleceğiniz hakkında ona göre karar verirsiniz.
İkincisi: Şöyle düşünebilirsiniz: Boşanıp ayrı yaşayınca mı rahat edeceksiniz, yoksa bir şekilde anlaşarak, kesin söz alarak tekrar bir araya gelince mi huzurlu olacaksınız, ona göre karar verin.
Mahremiyet Okulu setimizin 3. kitabı "İhanetler, Cinsel Sorunlar"da bu konuda çok daha geniş bilgiler vardır.
Aramızda biri mi var?
Eşime ilgi ve sevgi gösterince tepki gösteriyor, "Sende gurur da mı yok, beni rahat bırak" diyor. Ben de "Aşkta gurur olmaz" deyip sabrediyorum. Acaba kaynanamla oturduğumuz için mi böyle davranıyor, yoksa telefon mesajını yakaladığımdan dolayı mı? "Aramızda biri var mı" deyince "yok" diyor. Aradaki bu kadından nasıl vazgeçiririm? Namazlarımda hep dua ediyorum. Mücadele Suresi'ni okuyorum. Kitaplarınızı almıştım, çok faydalıydı. Cevabınızı bekliyorum.
Eşiniz dahil kendinizi kimseye ezdirmeyin, kimsenin gururunu okşamayın, kimsenin nefsini şımartmayın, kimsenin burnunu havaya kaldırmayın.
Kendini bir şey sanan, yapılan iyiliği takdir edemeyen, gösterdiğiniz yakınlığa soğuk davranan, bir de bu yaklaşımınızdan dolayı başınıza kakan insanlara karşı vakarınızı koruyun.
En güzeli, ölçüyü muhafaza edin, dengeyi koruyun, mesafeyi ayarlayın. Bunun için sağlam bir duruş gösterin, kararlı bir tavır sergileyin, evinize, yuvanıza sahip çıkmaya, sıcak tutmaya çalışın.
Bu sizin görevinizdir ve karakterinizin bir gereğidir. Kur'ân, "Herkes karakterine göre davranır. Rabbiniz ise kimin daha doğru yolda olduğunu herkesten iyi bilir." (İsra, 17:84)
Fakat hal ve hareketlerinde, söz ve davranışlarında güvensizlik kokan, yüzünü ve bakışlarını sizden kaçıran, özel hayatında soğukluk gösteren bir eşe karşı en güzel davranış yaptıklarına, ettiklerine göz yummadığınızı hissettirmektir, saflık göstermemektir.
Bunun için "yara açıp", "yüze gelip" tartışma yapmak yerine, ilişkilerinizi normal düzeye getirmeye çalışın. Evliliğinizin ilk yıllarından bugüne hayatınızda neler değişti, neler yaşandı, eşiniz niçin böyle bir duruma geldi, onları gözden geçirin.
Aranıza girenler hangi boşluktan yararlanıyor, hangi fırsatı değerlendiriyorlar, hangi açığı buluyorlar?
Bu konuda kafa yorarsanız, belli bir sonuca yaklaşırsınız. Ama hiçbir yaranın hemen kapanacağını da beklemeyin.