Ben iki yıl evli kaldım, bir ay önce anlaşmalı olarak boşandık.
Aslında ikimiz de dinimizi bilen, inançlı gençlerdik. Ancak eşim fazlasıyla annesini tutardı, ben de bu duruma dayanamadım ve boşanmak istedim. Eşim beni aşırı derecede severdi ancak anlaşamazdık. Şimdi ise eşim çok pişman, tekrar birlikte olmak istiyor. Fakat benim ailem kabul etmiyor. Aslında ben eşimi unutamıyorum, hep aklımda. İstersem vazgeçebilirim ama anlaşamıyoruz da... Açıkçası çok şaşkınım. Sizden Allah rızası doğrultusunda, makul bir cevap istiyorum. (Rumuz: Nur)
Ne kadar olumlu ve müşterek yönleriniz varmış. İnançlı insanlarmışsınız. Eşiniz sizi çok severmiş. Siz de şu anda bile eşinizi unutamıyor, aklınızdan çıkaramıyorsunuz.
Fakat sabrınızı iktisatlı kullanamamışsınız, çabuk tüketmişsiniz. Tahammül gösterememişsiniz. Ömür boyu sürecek yuvanızı iki yıl içinde noktalamışsınız.
Boşanmanızın tek sebebi, kayınvalideniz olarak görünüyor ama asıl sebep eşiniz olmuş. Sizi idare edememiş, sizi annesiyle arasında bırakmış. Oysa annenin yeri ayrı ve tartışılmaz fakat evli olan bir insan eşini sürekli korumalı, kollamalı ve onu yıpratmamalı.
Şimdi ne değişti? Annesine olan düşkünlüğü mü azaldı? Eski alışkanlığından mı vazgeçti yoksa hâlâ her şey sözde ve lafta mı?
Eşiniz her türlü sözü verse, her dediğinize evet dese bile sizin tereddüdünüz devam ediyor. Üstelik aileniz de bir araya gelmenize karşı. Bunu nasıl aşacaksınız? Ayrıca bir yandan unutamıyorsunuz, bir yandan da anlaşamadığınızı söylüyorsunuz.
Bütün bunlarla birlikte boşanmışsınız. Bu arada İslam'da mevcut olan üç talakı/boşama da gerçekleşmiş mi yoksa sadece bir boşama mı olmuş? Şayet üçü birden verilmişse yeniden evlenmeniz dinen mümkün olmaz.
En son şunu söyleyelim. Aileniz kabul eder, eşiniz söz verir, siz de tam olarak kendinize güvenirseniz, kalkarsınız meselenin dini yönünü bilen birisine (mesela bir müftüye) gidersiniz, nasıl boşandığınızı anlatırsınız. O da bir çözüm bulursa tekrar bir araya gelebilirsiniz.
Ailesiyle de anlaşamıyorum
Benim nişanlım çok sinirli bir insan, yakın bir akrabam olur. İnanç yönünden zayıf. Bundan çok rahatsız oluyorum. Ailesiyle de pek anlaşamıyoruz. Nişanı atarsam yanlış yorumlarlar. Ne yapayım? (Rumuz: Berna)
Bu tür insanlar öfkelerine yenik düşerlerse önü alınmaz zarar verebilirler, sizin de huzurunuzu kaçırabilir.
Çünkü siniri, sinir boyutunda kalmıyor, yıkıcı, tahrip edici davranışlara dönüşüyorsa, bu durum hastalıklı bir ruh hali olacağından iyi düşünmeniz gerekir.
Fakat "Ben hep alttan alırım, öfkeye öfkeyle karşılık vermem, sinirli bir erkeği idare ederim" der ve kendinizden emin olursanız, rahatça birlikle yola çıkarsınız.
Zira insan belli olmuyor. Siz imanlı, inançlı, namazlı, dualı, yeterince sabırlı ve sakin bir insan iseniz, zaman içinde bu yönden ona mesafe aldırabilirsiniz.
Olumlu yaklaşırsınız, gönlünü fethedersiniz. Öyle bir hale gelir ki, sizi kırmamak, üzmemek için dediklerinizi yapmaya çalışır.
Ayrıca, inancı zayıf olan insanlara, bu yönü hatırlatılmaz, yüzüne vurulmaz, suçlanmaz. Siz bir adım öne çıkarsınız. İman paylaşımınızı artırırsınız, dua ve ibadet ortaklığınızı geliştirirsiniz, inançlı insanlarla dostluk, arkadaşlık kurarsınız, ailece bazı sohbetlere, programlara gidersiniz. Böylece inanç eksiklerini tamamlama gayretine girersiniz.
Ailesinin geçimsiz olması hakkında kanaatiniz, yakın akraba olduğunuz içindir. Hiç tanımadığınız bir aileye gelin olarak gitseniz, onlar daha da farklı olabilirler.
Oysa bu insanların nerede, nasıl davranacaklarını biliyorsunuz. Bunun için tedbirinizi önceden alırsınız, ruhen bir hazırlık içinde bulunursunuz.
Özellikle toplum olarak akrabalarımızı korur, kollarız, "namusumuz" diyerek sahip çıkarız.
Bu da sizin için artı bir değerdir. Bu açıdan şimdiden yorgunluk göstermeyin, bazı görevler üstlenin, "Bismillah" diyerek tevekkül edin, bir an önce yola çıkın.