Ben 33 yaşındayım. Ağabeyimin 37 yaşında bir arkadaşı var. Bana talip oldu.
Eşinden boşanmış. 6 ve 12 yaşlarında oğullarıyla birlikte yaşıyor. Namazında birisi. İşi, imkânı yerinde. Evi, arabası da var. Bu kişiyle evlenmeme babam "Evet" diyor, annem ise karşı çıkıyor. Ben de "Çocuktan dolayı olmaz" diye düşünüyorum. Ne yapmalıyım? (Rumuz: Emel)
Karar verecek olan sizsiniz. Önce kalbinize sorun. İstek ve arzunuz var mı? O kişiye karşı bir sevgi taşıyor musunuz?
İkincisi, akıl ve mantık ölçüsünde düşündüğünüzde böyle bir evliliği yapabilir, yürütebilir misiniz? Yoksa taşımakta zorlanır mısınız?
Ruhen hazır değilseniz, aile yükünü kaldırmak zor gelecekse, kendinizde böyle bir takat ve enerji göremiyorsanız, baştan yorulmayın, hemen kafanızdan silin, düşünmeyin.
Fakat "Bu kişiye eş, çocuklarına da anne olurum" diyorsanız, "ilk zamanlar biraz zor gelse de ileride alışırım" gibi içinizde bir kanaat oluşuyorsa, bu evliliği düşünmenizde fayda vardır.
Çünkü bu şekilde evlenip hem eşiyle hem de çocuklarla geçinip giden insanlar az değil. Her ne kadar evde baba varsa da çocuk sürekli bir anne şefkatine muhtaçtır.
Siz bu şefkati göstereceğinize inanıyorsanız böyle bir evlilik neden gerçekleşmesin?
Fakat anneniz karşı çıktığı için onu ikna edip gönlünü almak zaman alabilir. Çünkü babanız ve ağabeyiniz evliliğinize taraftarlar.
Her evliliğin kendine göre zorlukları vardır. Burada çocuklardan dolayı bir sıkıntı yaşansa bile, "babaları" çocuklarının hatırı için size karşı şükran hisleri duyacaktır. Size olan sevgisi ve saygısı, hizmeti ve ilgisi bir kat daha artacaktır.
Bu arada maddi imkânının ve manevi yönünün yeterli olmasını da bir tercih sebebi olarak görebilirsiniz. Aranızdaki yaş farkı da pek fazla değil zaten.
Fakat bütün bunlarla birlikte ortak aile kararına göre hareket etmeniz daha isabetli olacaktır.
Eşimi kıskandırmak istemiştim
Eşimle aramız bozuk olduğu için hocalara gittim. "Büyü var" dediler. Hoca ne dediyse yaptım. "Kıskandır" dedi. Ben de internetten bir arkadaş buldum. Sohbet ettim. Eşim kıskandı fakat şimdi de "kendisini kıskandırmak için yaptığıma" inanmıyor, boşanmak istiyor. (Rumuz: Gülten)
"Olacak şey değil" diye bir deyim var ya, sizin durumunuz buna benziyor.
Bir anda iki hataya birden düşmüşsünüz.
Birincisi, büyücülerden yardım almaya çalışmışsınız.
İkincisi de büyücünün size yaptığı tavsiyenin yanlışlığı açıkça ortadayken, böyle bir şeye başvurmuşsunuz.
Evli bir hanım olarak eşinizle sevgi ve samimiyetinizi artırmak için makul çözümler, normal yollar ve barış vesileleri aramanız gerekirken, inancınızla ve kişiliğinizle bağdaşmayan bir metodu "çare" olarak görmemeniz gerekirdi.
Bu tür "hocalar" neyin hocasıdır? Dinle İslam'la ilgileri, ilişkileri ne orandadır? Hiçbir ölçü ve hassasiyet tanımadan ve taşımadan kendi "ahlak" anlayışlarına göre bir şeyler söyleyip çare(!) sunuyorlar.
Peygamberimiz "Büyücüler bir şey değildirler" derken, bu noktaya dikkatimizi çekiyor, "Cin bilgiyi kapar da dostunun kulağına tavuğun gıdaklaması gibi gıdaklar. Bu şekilde ona yüz yalandan daha fazlasını karıştırır" sözleriyle de bu tür konularda ne kadar hassas olmamızı istiyor.
Sizin yaptığınız bir yerde "Denize düşen yılana sarılır" misali olmuş. Yılan da sizi sokup zehirlemeye çalışmış.
Şimdi bu hatayı nasıl telafi edeceksiniz? Eşinize kendinize nasıl inandıracak, güvenini ve sevgisini kazanmak için nasıl bir yol izleyeceksiniz? Boşanmaktan nasıl vazgeçireceksiniz?
Yaptığınız bu hatayı telafi etmek için, öncelikle yakınlarınızdan, çevrenizden size yardım edecek, size destek olacak "arabulucu" birkaç kişi bulabilirseniz, onlar aranızdaki problemi çözerek sizi tekrar bir araya getirebilirler.
En azından eşinizi, boşama niyetinden vazgeçirmeye çalışır, ikna ederler. Fakat her şeyden önce, kesin bir duruşla internetten tanıştığınız o kişiyle hiçbir şekilde ilişkiniz kalmamalı, iyice irtibatı kesmiş olmalısınız.