Genellikle sorulan soru şu, “AKP’den daha iyi, daha demokrat bir parti mi var ortada?”
Cevabı belli.
“Hayır, AKP’den daha demokrat ve daha iyi bir parti yok, şu anda Türkiye’yi en iyi yönetecek parti AKP.”
Yeminli AKP düşmanları dışında kimse zaten bu konuda bir kuşku taşımıyor hatta “yeminli düşmanlar” bile AKP’nin diğer partilerden daha iyi yöneteceğini biliyor.
Buraya kadar bir sorun yok ortada.
Ama bundan sonra gelen değerlendirmede görüşlerimiz ayrılıyor.
“AKP’yi yıpratmamak, korumak lazım.”
Ben bu görüşe katılmıyorum işte.
“AKP’yi korumak ve yıpratmamak” AKP’lilerin işi.
Onlar kendi partilerini korumuyor ve yıpratacak işler yapıyorlarsa, bu eleştirilmeli ve gerçek açığa çıkarılmalı.
“AKP’yi koruyacağız” diye AKP’nin hatalarına göz yummaya başlarsanız sonunda AKP “hata yapmayı” doğal bulmaya hatta bu “hataları yapmanın kendi hakkı” olduğuna inanmaya koyulur.
Böyle bir “hastalığın” izleri de ortaya çıkmaya başladı zaten.
AKP, hemen hemen hiç eleştirilmiyor, iktidar partisine sürekli sövenlerin söyleyip yazdıkları eleştiri değil, sadece küfür.
Küfür etmenin ne bir etkisi olur, ne de bir sonucu.
Bugün medyanın “başbakancı” olan kısmı Erdoğan’la ilgili tek satır eleştiri bile yayınlamıyor, bununla yetinmiyor herhangi bir eleştiriyi de derhal durdurmaya çabalıyor.
Medyanın “orducu” kısmı ise ağır bir yenilgiye uğradığından sopalanmış kedi yavrusu gibi pısmış vaziyette, ağızlarını bile açamıyorlar.