Bu günahtan nasıl kurtulabilirim?

Mehmet PAKSU

Yazılarınızı takip ediyorum.

Ben beş vakit namazını kılan, dini vecibelerini yerine getiren birisiyim. Fakat yıllardan beri terk edemediğim bir günahım var. Müstehcen görüntülere bakıyorum. Baktıktan sonra pişman oluyorum ama kendimi engelleyemiyorum, içim içimi yiyor adeta. Bana bu günahtan bir kurtuluş yolu gösterin, ne yapmalıyım? (Rumuz: Cenk)

İşlenen her günahın içinde acı ve ızdırap vardır, pişmanlık ve mahcupluk vardır, eziklik ve tedirginlik vardır.

Günahları işledikten sonra kalbin nasıl daralıyor, ruhun nasıl bunalıyor, için nasıl yanıyor, kafan nasıl karışıyor, elin ayağın soğuyor ne moral kalıyor insanda ne de şevk ve heyecan... Dümeni kırılmış tekne gibi dalgalar arasında yalpalayıp duruyorsun.

Bununla da kalmıyor, bir de o günahı her hatırlayışta tekrar aynı acıyı çekiyorsun, aynı pişmanlığı duyuyorsun; canın sıkılıyor, "Nereden girdim bu günaha?" diyerek kendi kendini yiyorsun.

O günahlardan aldığın lezzetler birden acıya, eleme ve zehre dönüşüyor. Zaten o balın zehirli olduğunu bilerek tattın, şimdi de onun sancısıyla kıvranıyorsun.

Müstehcen görüntüler kalp aynasını kirletiyor, ruhunuzu karartıyor, beyninizi karıştırıyor, zihninizi altüst ediyor, o edepsiz ve pis manzaralar hayalinizden silinmiyor, çizikler halinde yerleşiyor.

Namaz kılarken gözünüzün önüne dikiliyor, dua ederken aklınıza geliyor, zikir ve tespih çekerken hatırlıyorsunuz.

***

Kendinizi nasıl mı engelleyeceksiniz? Bir kere böyle sana çok pahalıya mal olan şeytanın şirin gösterdiği, nefsinde sürekli istediği bu "zehirli balı" artık satın almayın, tatmayı bırakın.

Bu zamana kadar işlediklerinin üzerine bir tövbe, istiğfar çizgisi çekin, şeytanın şerrinden Allah'a sığınarak "istiâze" yapın; "Eûzü billâhi..."yi çok okuyun.

Kalbinizi, ruhunuzu temizledikten, hayalinizi ve düşünce melekenizi arındırdıktan sonra lezzet-i ruhaniye dönün.

Ruhun gıdası, imandır, imanın kalpte parlaması, yeşermesi, iyice yerleşmesidir. Bu nasıl olacak? Her yerde, her zaman ve her vesileyle Allah ile beraber olmakla, her varlığın üzerinde Allah'ın isimlerini okuyup cemalini seyretmekle, gerçek güzelliğe erişirsin.

Bütün güzellikleri, güzelleri O yaratmış ve O'nun, O'ndan geliyor. Acaba O'nun güzelliği nasıldır? İşte gel bu güzelliği âşık ol. Yunus gibi, Mevlana gibi...

Çünkü Allah'ı tanımakta ve sevmekte öyle bir lezzet vardır ki, her şey sana O'nu tanıtır, O'nu sevdirir, O'na yaklaştırır.

Böylece süfli/alçak zevklere bedel, yüce zevklere, geçici ve kalıcı izler bırakan zevklerin yerine gittikçe artan saf, temiz ve kalıcı, ebedi zevkleri tatmaya başlarsın.

***

Bir hadis-i kudsîde Yüce Allah'ın buyurduğu gibi, "(Harama) bakmak şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Kim benden korktuğundan dolayı onu terk ederse o günahın yerini iman ile değiştiririm ki, onun tatlılığını kalbinde hisseder."

Bu güzelliği yakalayınca içinde tatlı bir korku oluşur. Bu tatlı korku Allah korkusudur. Yani Allah'ın rahmetinin şefkatine sığınmaktır, O'na yaklaşmak, O'na dönmek ve O'na kulluk etmenin hazzını yaşamaktır.

Son olarak ince bir sırrı vereyim sana: Geceleri tatlı uykundan uyanır da teheccüd namazını kılar, ardından da gönlünü Allah'a açar, O'ndan yardım ister, o günahların alışkanlıklarından, tiryakiliklerinden O'na yönelirsen ve bir de Peygamberimizin şu meşhur duasını tekrar edersen inşallah rahatlarsın:

"Allah'ım, göz açıp kapayıncaya kadar da olsa beni nefsimle baş başa bırakma!"

Bu arada "Gençlik Rehberi" isimli kitabı elde eder okursan, imanın lezzetini, ibadetin zevkini, günahlardan çekinmenin tadını alırsın, nefsini dizginler, ruhunun emrine girersin.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.