FUTBOLUMUZ kaos içerisinde... Resmi maç oynamış oyuncu sayımız üçü geçmez. Maç kondisyonumuz sıfır... Moral kondisyonumuz sıfır... "Allah'tan çok zayıf bir rakip var. Bu gece ölümüz bile kazanır" diyorduk. Öyle olmuyormuş. Demek ki futbolda oynamadan; ölüsü mölüsü yok bu işin... Kazak, uzatmada barajı bozmasa gitmiştik!..
Bana göre taktiksel yanlışlıklarla dolu bir maç oldu. Oyunun gidişatındaki değişiklikleri de ben açıkçası çok beğenmedim. Ancak her türlü yanlışa rağmen kolay kazanabileceğimiz bir rakibe karşı, dağınık görüntümüzden dolayı zorlandık.
İlk yarıda Emre, Selçuk İnan ve maçın tamamında Burak'ın etkili oyunuyla (Burak'tan başka iyi oynayan, etkili oyuncumuz yoktu) maçı kazandık.
Servet'i ve Gökhan'ı dinlendirmişti Guus Hiddink... İlk kez birlikte oynayan dörtlü savunmanın (Sabri-S.Kesimal- Egemen-H.Balta) zayıf rakibin cılız ataklarında bile paylaşım hataları vardı.
İptal edilen golü hiç kimse anlamadı. Bence iptal eden hakemler de anlamadı. Orta hakem önce gol verdi gibi geldi bana. Kazaklar'ı orta sahaya yönlendirdi. Sonra yardımcı duraksadı. Bir de baktık, gol iptal! Bunun dışında çok detaycı, ama iyi bir hakem vardı sahada.
İYİ Kİ BURAK YILMAZ VARDI
Allah'tan müthiş formda bir Burak Yılmaz var. Ve iyi oynamamasına rağmen Allah'tan oyunun son bölümünde sorumluluk alan bir Arda Turan var. Son olarak da Türk Telekom Arena Stadı'ndaki bütün taraftarları kutlamak lazım. Beklenenden farklı, müthiş bir destek verdiler Ay- Yıldızlı takımımıza...
Teknik, taktik ve fizik olarak hazır olmadığımız maçı zor da olsa kazanarak avantajlı duruma geçtik. Sadece skor güzel. Ama bu oyun Viyana'ya yeter mi? Asla yetmez.