“Bir iş nasıl başlarsa öyle gider” denir. İlk iki hafta oynadığımız futbol için buna “inşallah” derim. Hele son oynanan A.Demirspor maçının özellikle ilk yarısında kaçırdığımız goller için, “inşallah bundan sonra da böyle yapmazlar” pozisyonu bulduklarında “Affetmezler” diyerek , deplasmandan alınan bir puan “pardon kaçırılan iki puan” ile Milli maç arasına girmiş, kısa bir mola vermiştik lig ’de..
Dünyada denize “sıfır” statların biri olan Yeni Rize Stadına her zaman ki gibi Muharrem Amca ile giderken gözümden kaçmıyor gördüklerim. “Şurup” gibi Karadeniz’in sularının üstünde Rizeli balıkçı takaları uzatma ağları ( Palamut ağı) ile denizi bir bir “Parsellerken”, reislerde kısa bir mola verip, tüttürmüşler birer cigara, az sonra toplayacaklar denizden “Nafakalarını, rızıklarını”….
Dışarda Karadeniz’in bu cömert görüntüleri eşliğinde girdik Rize’mizin mabedi olan stadımıza. Engin hoca maça yeni transfer genç Mısır’lı Hossam Hassan’ı yanına almış, hâlbuki taraftar ondan “Arap baharı” bekliyordu maç öncesi.. Rakip Tavşanlı’ya ufak bir göz atacak olursam bu ligin en yaşlı kadrosuna sahip (29) olduğunu, buna birde ligde yabancı futbolcu barındırmayan üç takımdan biri olduğunu not düşerek yeşil cimlerin üstüne dönelim.
Gelelim maça; Karşılaşmanın ilk dakikasından itibaren görüldü ki atmaca rakibi Tavşan’ı erkenden avlayıp evine göndermeyi aklına koymuş. Özellikle sağ kanattan Cenk Ahmet, sol dan Erhan Şentürk ile Tavşanlı’nın kulaklarını bir güzel çekerken, buna birde ortada Hakan ve Fahri’nin üretkenliğini eklendiğinde, ilerde ise Kalu ve Jallow “mangalı körüklemek” düşüyordu.
Sol bekte geçtiğimiz sezon ekmeğimizi yiyen Osman Fırat abisine erkenden sarı kartı aldıran “Rüzgarın oğlu” Cenk Ahmet, bu pozisyondan sonra o kanattı “Babasının çiftliği” gibi kullanıp durdu. Gol ha geldi ha geliyorum derken 24’de Tavşanlı ceza sahası içinde Kalu topu Erhan’a indiriyor, bu oyuncumuz baktı ki birincide olmayacak, ikincide tekrar Kalu’ya bıraktığında Nijeryalı sağ ayağından düzeltip, sol ayağı ile köşeye meşin yuvarlağı “Zımbalıyordu” 1-0
Taraftar susamış, futbolcu susamış eee Jallow dururmu..Gambiya’lı Müslüman oyuncunun Türk adetlerine göre ters bir rakam sayılan 31’de C.Ahmet’den aldığı pası “Çift darbeli matkap” ‘dan deliyordu, Tavşanlı duvarını ve kaleci Yavuz’un koruduğu kaleyi..
İlk yarının son sözünü Nijerya’lı söylerken, kuşkusuz bu golünde dakikası olan 41’e “kırk bir kere maşallah” demeden içimizden geçmiyor değil. Neydi o be! Ben görmedim o bazukayı, kaleci Yavuz görse ne yazar….
3-0’ın verdiği moral ile ikinci devreye başlayan Ç.Rizespor, geleneksel Türk futbolu annelerine ayak uydurdu bu devre. Engin hoca her ne kadar kenardan ileri, ileri işareti yapsa da, başta Azeri kaleci Davit ; “Ay balam, merak eylemeyin, kapıda iyi bekçi var” Bir çok tehlikeli Tavşanlı atağında ben buradayım diyordu…
Bu 45’de defansımız adeta testten geçti, onaylandı damgasını vurabiliriz. Kalede Davit, tandemde Serhat ve Murat, iki bekimiz Orhan ve Onur ;Gerektiğinde biz duvar örmesini de biliriz” diyordu futbol severlere.
Velası kelam toparlayacak olursam ilk yarı atılan üç güzel gol ile atmaca, fişi erkenden çekti, ikinci devre ise keyfine baktı diyeceğimde ;Rüzgarın oğlu Cenk Ahmet durmuyor sahada. Hakemin son düdüğünden kısa bir süre önce sağ çaprazdan Yavuz abisinin üstünden bir güzel aşırttı taraftarıda “Dört köşe “ yaptı…