Ayşe, sekiz yaşında, ilkokul ikinci sınıfa devam ediyor. Annesi Ayşe’nin neşeli, canlı, iyi bir çocuk olduğunu söylüyor. Öğrenci danışmanlık merkezine öğretmeninin tavsiyesi ile getirilmişti. Öğretmeni, faydalı olur diye öğrencinin problemi ile ilgili gözlemlerini yazmıştı. Öğretmenine göre, Ayşe yazılı sınavlarda hata yapıyormuş. Bütün problemlerin yanıtlarını akıldan doğru yapıyor fakat kâğıda yanlış geçiriyormuş. Örneğin doğru cevap 54 ise 45 yazıyormuş. Ayşe’nin annesine ilkokul birinci sınıfta bu tarzda sorunları olup olmadığını sordum. Aldığım cevap beni yanıltmadı. Ayşe birinci sınıfta da el yazısını yazmada zorlanıyormuş, küçük b ile d harfini ayırt edemiyormuş. Yazarken satır atlıyor, kelimeleri eksik yazıyormuş.
Ayşe’ye merkezde Wisc-r zekâ testi ve “dikkat, çalışma hızı, dürtüsellik, hiperaktivite”yi ölçen MOXO testi uygulandı. Öğretmenine doldurması için “Öğrenme güçlüğü ölçeği” verildi. Test sonuçlarına göre, Ayşe’nin zekâsı normaldi. Kendisinde “Öğrenme güçlüğü ve dikkat eksikliği” olduğu için derslerinde zorlanıyor, gereksiz hatalar yapıyordu.
Değerli okuyucular, öğrenme güçlüğü gösteren çocukların özelliklerini şöyle sıralayabiliriz;
Bu çocuklar ya çok hareketlidir ya da çok yavaş davranırlar.
Genel olarak sakardırlar. Dikkatleri çok dağınıktır, dikkatlerini uzun süre bir noktada toplayamazlar. Kendisini bekleyen tehlikelerin farkında olmazlar, düşünmeden ani şekilde davranırlar. Öğretmenin verdiği talimatları unuturlar. Sık sık şahsi eşyalarını kaybederler. Kendilerine güvenleri yoktur, arkadaşları ile iyi iletişim kuramazlar. İnce hareket becerilerinde zorlanırlar; örneğin elbiselerini düğmeleyip çözemezler, bağlayıp çözemezler, makası gerektiği gibi kullanamazlar.
Matematikte çarpım tablosunu öğrenemezler. Okurken eksik, hatalı okurlar.
Bazı harfleri karıştırırlar, kelimeleri doğru olarak yazamazlar veya ters yazarlar.
Okurken veya yazarken satır atlarlar.
Bir yazıyı kendi defterine geçirirken bile çok fazla hatalar yaparlar.
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuğu olan anne- babalara önerilerim;
Çocuğunuzun mutlaka öğretmeniyle iyi bir diyalog içinde olun. Çocuğunuzun beceri alanlarını tanımak için öğretmenden yardım isteyin. Çocuğunuzun hangi alanda (dil, hareket, sosyal davranış, ince motor) zayıf olduğunu bilip o alanı geliştirecek etkinlikleri öğretmeninden ve gittiğiniz uzmandan öğrenin ve bunları evde uygulayın.
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların daha çok uyarıcıya ihtiyacı vardır. Bunun için iş yaparken yaptığınız iş hakkında çocuğunuza açıklamalarda bulunmalısınız. Onun söylediğini dinlemeniz, konuşması için çocuğunuzu konuşmaya teşvik etmeli, cesaretlendirmelisiniz.
Çocuğunuzun yaptığı işin sonucu yanlış olsa bile, gayretinden dolayı övülmelidir.
Çocuğunuzun yazıları düzgün oluncaya kadar çizgisiz kâğıt kullandırmayın.
Güzel yazı dersinde benzer harfleri farklı renkli kalemlerle yazdırın. Örneğin b kırmızı, d mavi gibi. Okuduğu yazıda bütün (b)lerin altını kırmızı, bütün (d)lerin altını mavi ile çizerek okumasını isteyin. Bu yöntemi, tanımakta zorlandığı harfler için uygulayın.
Çocuğunuza her gün bir cümle ezberletin. O cümleyi yine ezberden yazdırın. Çocuk çok düzgün ezberleyene kadar alıştırma yaptırın, sonra yazdırın. Eğer yanlış yapıyorsa, bunu çocuğunuz kendisi bulsun.
Her yeni kelime öğrendiğinde bu kelimeyi çok kolay ve kısa bir cümle içinde kullandırın. Çocuğunuzun okuduğu okulda asla bu tür çocuklara aptal, dalgın, tembel gibi yakıştırmalar yapılmamalı. Ceza ve azardan kaçınılmalı. Sınıfta çocuğun kabiliyetli olduğu alan ortaya çıkarılmalı, bu alanda kendisini göstermesi sağlanmalıdır.
Çocuğunuza sorumluluklarını yerine getirene kadar keyif aldığı şeyleri ertelemesini öğretmelisiniz. Ev ödevinden sonra TV izleyebileceğini ya da oyun oynayabileceğini vurgulayın.
Çaba sarf ettiğinde ve ödevlerini tamamladığında çocuğunuzu överek ödüllendirin.
Ders çalışırken küçük zaman dilimlerinden başlamasını ve zamanla ders çalıştığı süreyi artırmasını hedefleyin. Ders çalışma süresini ilk başlarda kısa tutun ve ona göre bir seviye tespit edin. Eleştirmeyen, destekleyici bir tutumla çocuğunuza ev ödevlerindeki hatalarını gösterip düzeltmesine yardımcı olun.
Çalışma masasının boş olmasına ve sadece o anda ilgileneceği ders kitaplarının olmasına özen gösterin. Ödevlerini parçalara bölmesinde fikir verebilirsiniz. Günlük ders planında mutlaka 30 veya 45 dakika ders çalışma, 10 dakika dinlenme, 10 dakika tekrara yer verilmeli. Ders çalışırken dikkati dağıldığında ve kendini derse vermekte zorlandığında ara versin, enerjisini boşaltsın, öyle derse tekrar başlasın.
Bir sonraki yazıma kadar Allah’a emanet olunuz. Sağlıklı, huzurlu, hoşgörülü günler dileğiyle...