Değerli okuyucular, çocukluk çağındaki bağlanma travmaları 4 ana başlıkta incelenebilir; fiziksel istismar, fiziksel ihmal, duygusal istismar, duygusal ihmal.
Duygusal istismar, çocukların gereksinim duydukları sevgi, ilgi ve bakım ihtiyaçlarını karşılamayarak psikolojik zarara uğratılma durumudur. Çocuğa bağırma, değer vermeme, aşırı baskı ve otorite kurma, lakap takma; çocuğu reddetme, aşağılama, yalnız bırakma, korkutma, tehdit etme, küçük düşürme, bağımlı kılma ve aşırı koruma; çocuğun duygusal ihtiyaçlarını karşılamama, çocuktan yaşının üzerinde sorumluluklar bekleme, kardeş ayrımı yapma; görülen duygusal istismar türleridir.
Burada aslında duygularını düzenleyemeyen ebeveyn vardır. Bu ebeveyn veya bakım veren kişi üzüntüsünü ve diğer olumsuz duygularını çok yoğun yaşar. Çocuğu yanlış davranışta bulunduğunda ona aşırı tepkiler verir “seni terk ederim bırakırım” tehdidinde bulunur, “ben senin yüzünden hasta olacağım” deyip onu gereksiz yere suçlar, çocuğa olumsuz duygu yükler. Çocuklar o yaşlarda benmerkezci oldukları için, “ben yaramazlık yaptım annem onun için hasta oldu” diye düşünür. Bazı ebeveynler de eşiyle olan sorunlarını çözemez, çocuğuna yaslanır ve onu adeta kendine bağımlı yapar. Eşiyle ilgili dertlerini çocuğuna anlatır, çocuk böylece babayla sağlıklı bir ilişki iletişim kuramaz.
Bazı ebeveynler de çocuğunun kapasitesi üzerinde ondan akademi başarı bekler. Bu ebeveynler mükemmelliyetçi kişilerdir. Çocuklarından başarı anlamında hep daha fazlasını beklerler.
Duygusal ihmale baktığımızda da, çocuğu duygusal yönden adeta aç bırakmaya benzer diyebiliriz. Ebeveyn çocuğuna sevgisini sarılarak yani beden diliyle belli edemez. Çocuğu onun istediği gibi davranmadığında küsebilir, ondan bütün yatırımını çekebilir. Ebeveyn depresyondaysa, fiziksel hastalığı varsa veya iş hayatına kariyerine hayatında çok fazla önem veriyorsa da çocuğunu duygusal yönden yeterince doyuramayabilir.
Duygusal yönden ihmal eden ebeveyn, aynı zamanda çocuğunu aşırı korumacı davranışlara girer. Çocuğunun başına kötü şeyler gelecek diye ve dünyayı tehlikeli bir yer olarak algıladığı için, çocuğunu aşırı korumaya alır. Ergenlik dönemindeki çocuğunu bulunduğu semtin dışına gezmeye göndermeyen bir kadın danışanım vardı. Duygusal istismara uğrayan çocuklarda aileden kopma, stres, bağımlı kişilik, değersizlik duyguları geliştirme, uyumsuzluk ve saldırgan davranışlarda bulunma davranışları sıktır.
Kişiler bazen çocukluk çağındaki travmalarını hatırlayamazlar. Bu olumsuz anılar örtük olarak belleğimizde kalır. Duygularınızı düzenleyemiyorsanız olumsuz durumla karşılaştığınızda hemen çöküyorsanız, öfkenizi sağlıklı bir şekilde boşaltamıyorsanız, hayır diyemiyorsanız, ağlayamıyorsanız ve yalnız kalamıyorsanız örtük travmalarınız olabilir. Bu kişiler, diğer kişilere karşı aşırı duyarlı ve empatik davranabilir ve çoğu zaman bundan da şikâyet ederler. Ancak bunu niçin yaptıklarını bilemezler. Böyle aşırı fedakâr duyarlı davranan kişinin acısı o kadar çok derinlerdedir ki, bunu yaşamamak için acısını örter, bastırma savunma mekanizmasını kullanır.
Bir kişinin çocukluk çağı travmaları varsa yetişkin olduğunda bize travma yaşatan ebeveynimizin özelliklerine benzeyen eşler seçeriz. Bize değer verecek kişilere çekim duymayız. Çünkü kişi geçmişte çocukluğunda kalan acı verici travmaları, güvendiği partnerine transfrerans yapar. Bu yarım kalan acıları anıları çözmeye halletmeye çabalar. Bütün bunlar bilinçdışı olarak gerçekleşir.
Özellikle bu korona ve izolasyon günlerinde kişi geçmişteki travmalarını daha çok düşünüyor. Kişi bu travmaları fark edince önce ebeveynine karşı yoğun bir öfke duyar. Kişi psikolojik yönden sağlam olmak için öncelikle içindeki küçük çocuğun öfkesini dışa vurabilmelidir. Bazı kişilerde de öfke çıkmaz, üzüntü hissi ortaya çıkar. Süper egosu baskın çıkar ve ebeveynine kıyamaz, ona kızdığında kendini suçlu hisseder. Oysa öncelikle bu öfke dışa vurulduktan sonra, kabul aşamasına geçmek lazımdır. Yani kabul dediğim evrede; “Ebeveynlerim o şartlarda ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Onlar da kendi ebeveynlerinden gerekli duygusal ihtiyaçlarını tam alamadılar” diye düşünebilmektir.
Çocukluk çağı travmaları EMDR travma tedavisi ile terapistle kurulan güvenli ilişkide kolaylıkla çözümlenebilmektedir.
Şimdiki anınızı yaşayabilmeniz duasıyla Allah (c.c)’a emanet olunuz.