Yeniden Büyük Türkiye’nin Maddi ve Manevi Lideri, Prof. Dr. Necmeddin Erbakan Hocamızı, Ahiret Hayatına irtihalinin 10. yılında rahmetle, özlemle ve saygıyla anıyoruz!
Mağfur ve merhum Hocamızın da şanlı sancağını taşıdığı Milli davamızın nice liderleri ve çilekeş kadroları, Silahlı Eşkıya Kuvvetlerinin Devletimizi ele geçirdiği dönemlerde hep tasfiye edilmek istendiler! Osmanlı Cihan Devleti’nin yükseliş dönemini önlemek isteyen bu dönme eşkıya sürüsünü ilk fark eden Genç Osman’ı boğarak Şehid edenlerle, Sultan Abdülaziz’in ‘’intihar süsü’’ verilerek bileklerini kesip Şehid eden darbeciler aynı Sebataist dönme zihniyetinin hain temsilcileridir!
33 sene Osmanlı Cihan Devleti’ni başarıyla yöneten, kıtaları demir yolları ağlarıyla ören, açtığı medreselerle cehalete karşı savaşı hızlandıran, devasa kalkınma hamlelerini başlatan Cennet Mekan Sultan Abdülhamid’i Sani’yi darbeyle indirip Selanik’e mahkûm ettiren karanlık zihniyette aynı ihanet şebekesidir!
Bu darbeler ve devrimler olmasaydı; bugün ne Siyonist İsrail vardı ve ne de uşakları ülkeler! Osmanlı Cihan Devleti’ni; içimizdeki işbirlikçilerin ihanete çanak tutmasıyla silahlı, sivil ve kültürel darbelerle yıkmayı başaran Emperyalist ve Siyonistlerin, İttihad ve Terakki’nin siyasi uzantısı eliyle yaptırttıkları Darbe ve Devrimlerle de milletimizin hafızasını silmeyi başardılar!
Bu sebeple, şanlı tarihimizi ve eşsiz İslam Medeniyetimizi hatırlayamıyoruz! Tanıyamıyoruz! Ve anlayamıyoruz! Tıpkı hafızası silinen bir hastanın; ana babasını, eşini, çocuklarını ve en yakınlarını bile hatırlayamadığı gibi!
Malazgirt Ovası’nı Bizans’a mezar eden Sultan Alparslan’ımızı, Haçlı’ya Anadolu’yu geçilmez kılan Kılıçarslan’ımızı, Ayn Calut’ta Moğol’un belini kıran Rukneddin Aslan Baybars’ımızı, Çaldıran’da, Ridaniye’de Yavuz’umuzu, Preveze’de devasa dalgalara hükmeden Barbaros Hayrettin Paşa’mızı, çağ kapayıp çağ açan Sultan Fatihimizi ve diğer ecdadımızı hakkıyla tanımıyoruz! Dönem dizileriyle ekranlardan tanımaya çalıştığımız ecdadımızla aramıza kimler mesafeler, engeller koydular? Kimler bir deha olan Abdulhamid-i Sani’ye ‘’kızıl sultan’’ dedirtti bize? Fatih, Süleymaniye vs. Camii’lerimizdeki kitabeleri, ecdadının mezar taşlarını bile okuyamayacak zihin körlüğüne kimler bizi düçar etti? Hafızamızı silenler kim? Bize; dilimizi, tarihimizi, kültürümüzü, dinimizi unutturanlar kim?
Lenin ve Stalin Rusya’sında, Mao’nun Çin’de yaptığı çok kanlı Komünist Darbelerde bile, o ülkelerin Alfabelerindeki harfler, tatil günleri, Milli Kıyafetleri, Milli Hukuk ile Örf ve Adetleri kaldırılmadı! Yıkılan Çarlık ve İmparatorluk dönemlerine yani geçmiş tarihlerine sövülmedi! Sövdürtülmedi! Yeni nesillere ecdatları kötületilmedi! Geçmişiyle utanç duymaları empoze edilmedi!
Çoğunluğu Yahudi ve Ermeni dönmelerden oluşan içimizdeki İttihad Terakki Çeteleri ve Onların Hürriyet nutuklarına kanan zavallılar eliyle yapılan Şeytani Darbe ve İnkari Devrimlerle sömürülen sahipsiz bir Ülke ve Millet haline getirildik! Ahlaki ve Kültürel Değerlerimizi yitirdik! Milli Alfabemizi kaybettik! Ve en acısı bu Deccallar ve aveneleri Batının tek dişi Canavar Edeniyetini (vahşet, alçaklık ve zalimlik) ve Hukuksuzluğunu alarak, Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim’e ve Sünnet-i Seniyye’ye dayanan Milli Medeniyetimizi ve İslami Hukukumuzu yasakladılar! Karşı gelen Milli Kahramanlarımızı darbeler neticesinde yargısız infazlarla ve İdamlarla tasfiye ettiler! İtibarlarıyla oynadılar! İftiralar attılar!
Ancak! Asla pes etmedik! Yılmadık! Yıkılmadık ve yorulmadık! Torunları olarak dimdik ayaktayız!Ve Din-u Devlet, Mülk-ü Millet, Rızaen Lillah nöbetteyiz Elhamdülillah!
“Sahipsiz Vatanın batması haktır! Sen sahip çıkarsan bu Vatan batmayacaktır!” inancıyla Şeytani Darbe ve İnkari Devrimlere karşı ağır bedeller ödemelerine rağmen direnen Kahramanlar her zaman oldu ve Kıyamete kadar olacaktır!
Şubat Ayı ve her ayımız bu Kahramanlarımızın Şehadetleriyle dolu bir Şehadet ve gaza ayıdır!!
Şeytani Darbelere ve İnkari Devrimlere aslanlar gibi direnen ve bu uğurda şehadete, sevgiliye koşar gibi giden Hasan El Benna’lar, Malcolm X’ler, Şeyh Esad Erbili’ler, İskilipli Atıf’lar, Dudayev’ler, Selimhan Yandarbiyev’ler! Aliya İzzetler ve hakeza Süleyman Hilmi Tunahan’lar, Said-i Nursi’ler, Şeyh Said’ler, Mahmud Sami’ler, Ali Haydar Efendiler… Muhammed Âşık Kutlu, Gönenli Mehmed Efendi, Muhammed Zahid Kotku, Esad Coşan, Necib Fazıl, M. Emin Saraç ve muhterem babam Müftü Ali Efendi vs. isimsiz daha nice Seydalarımız olan Manevi Liderlerimizi Ve Kazım Karabekir Paşa, Adnan Menderes, Turgut Özal, Muhsin Yazıcıoğlu ve Prof. Necmeddin Erbakan hocamızı vb. siyasi Liderlerimizi, fedakâr ve cefakar ekiplerini Rahmetle ve saygıyla anıyoruz.
Allah (cc), makamlarını sevenleriyle Cennet eylesin. Çile ve Mücadelelerini Şehadetlerine vesile kılsın!
Hak ve İstiklal Yolundaki Milli Mücadelemizle ve Fatihalarımızla Ruhları Şad olsun.
Amiin.
İnşallah bu Cuma Akşamı (26 Şubat) saat 20.00’da Akit TV ekranlarında Muharrem Coşkun’un hazırlayıp sunduğu Kırmızı Masa Programında “Darbeler ve Dersler!” konulu canlı yayın programında buluşmak üzere Allah (c.c)’a emanet olunuz! Canlı yayın, Kanal 68 TV ve tüm sosyal medya hesaplarımızdan da yayınlanacaktır.
Nefsimizde, Ailemizde ve Ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle...
Selam, sevgi ve duayla...