Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Mümin kardeşlerimize, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, Din ve Vatan muhafızı Gazi ve Şehidlerimize salat ve selam olsun!
Irkı, mezhebi, kişiyi, ideolojiyi ve dini; siyasete, ticarete ve sömürüye alet edenler tarih boyu hep var ola gelmiştir!
Geçmişte ve hâlâ devam eden Haçlı Seferlerinin temelinde; emperyal gaye olmasına rağmen hep insanların dini inançlarını ve ırklarını kirli işgal emellerine alet etmişlerdir! Ve etmeye de devam ediyorlar! Bir petrol uğruna Müslüman Mazlum Coğrafya kan gölüne döndürülmedi mi?
Bu ırk, din ve mezhep istismarı ve istismarcıları, halkı Müslüman âlemde de acımasızca insanları sömürüyor ve katlediyor!
Dünyalarını zindan ettiriyor!
DHKP-C, PKK, YPG-PYD, El Kaide, Vehhabi, Işid ve Haşbi Şabi vs. gibi Irk istismarı, Din İstismarı, Mezhep İstismarı yapan maşa Örgütler; patronları İsrail’in Din Sömürüsüyle aldattığı Yahudilerin, Yeni Dünya Düzeniyle Dünya Hâkimiyetini ele geçirmesine taşeronluk yapmaya devam ediyorlar!
Osmanlı Cihan Devletimizin yıkılışını hazırlayan Irk ve Mezhep Savaşları enerjimizi azalttı. Gücümüzü yitirtti.
Birliğimizi bozdu.
Başta Arap Âleminin, Balkanlar’ın, Afrika’nın ve içimizdeki azınlıkların Osmanlı’dan ayrılma ateşi tüm İnsanlık âlemini Cihan Harpleriyle yakıp kül etti!
Tüm bu kavga ve savaşların İsrail hariç kazananı hiç olmadı!
İslam’a İsyan Âleminin, en mühim sorunu; içindeki Din, Mezhep, Irk tüccarlarının, Bezirgânlarının ve sahte kurtarıcıların tuzaklarından hâlâ kurtulamayışıdır!
Biri bitirilirken diğerleri türetiliyor!
Kimi; Dini Ticaretine ve Siyasetine alet ediyor!
Kimi; Mezhep ve Tarikatını!
Kimi Mehdiliği!
Kimi Irkını!
Kimi Putlaştırdığını!
Kimi de İdeolojisini!
Ve Krallığını!
Nerede Hak, Nerede Adalet?
Nerde İnsan Hak ve Hürriyeti?
Siyonist İsrail’in kontrolündeki Beşli Çete Devletlerden, BM ve NATO gibi kurumlardan bunları beklemek koynumuza sokulan zehirli yılanlardan medet beklemek gibidir!
İlk ve acil çare;
Yeniden Dünya nöbetini alma adına el ele gönül gönüle vererek Din Denizini ve Vatan Gemisini içindeki Leşlerden temizlemek olmalıdır!
Bunun içinde, önce kendi ayaklarımızın üzerine durmayı ve yürümeyi maddi kalkınmayla başarabilmek ve doğruluk, dürüstlük, sadakat, emanet, ehliyet, hayâ, edeb gibi ahlaki ve manevi değerlere sahip erdemli nesillerle beraber İslam’ın değişmez ve değiştirilemez Tevhid, Vahdet, Ümmet ve Uhuvvet İlkelerine dönebilmektir!
Evet!
Din; deniz!
Vatan ise gemi gibidir!
İçindeki leşleri ya yutar, ya da karaya atar!
Mal ve makamkoliklerinin, kapı kullarının, din, mezhep ve ırk tacirlerinin, mehdi bezirgânlarının ve despotların acı sonları hep rezil rüsvay olmaktır!
Tarih, bu acı sonlarının şahididir!
Ve günümüzde de bunların rezil ve ibretlik sonlarının bizzat şahitleriyiz!
İnsan hak ve hürriyetlerini gasp eden darbeci, kralcı ve işgalci zorbaların ve onlara taşeronluk yapan piyonların acı sonlarının bizzat şahitleriyiz!
Nerede Nemrut ve Firavun?
Nerede Yezit?
Nerede Haccac?
Nerede Hasan Sabbah?
Nerede Hitler?
Nerede Lenin?
Nerede Tito?
Nerede Çorçil?
Nerede Cemal?
Nerede Saddam!
Nerede Kenan?
Nerede Şaron?
Ve putlaştırılan diğerleri neredeler?
Direnişçi Hüseyini ve Zeynebi mazlum ruhlar Rahmetle anılırken, bu zalim leşler daim lanetle anılıyor!
Çünkü Hak, Adalet ve Rahmet denizi asla leş kabul etmez!
Hak batılı, adalet zulmü, sadakat ihaneti ve mazlum zalimi mutlaka yener! Ama bir gün mutlaka!
Salı Akşam saat 20:45’te Akit TV Canlı Yayın programı “Milli Diriliş!”te daha geniş imkanla anlatabilmek duasıyla Allah’a (cc) emanet olunuz.
El birliğiyle maddi ve manevi çalışmalarımızla oluşacak sadece İslami İlkelere bağlı Bağımsız Türkiye’mizin yeniden dünya nöbetini beşli çeteden alması, Fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız kutlu olsun.
Selam, sevgi ve dua ile…