Deprem, ırkçılık ve 301

Ahmet ALTAN

Olumlu gelişmeler de var elbet.

Bir televizyon spikerinin insan vicdanına aykırı ırkçılığı, çalıştığı atv kanalının yöneticilerinden başka herkesi dehşete düşürüp, normal koşullarda asla biraraya gelemeyecek olan siyasileri bile bir “insanlık” çizgisinde buluşturdu.

Önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu “ırkçılığı” çok sert bir biçimde kınayarak “soysuzluk” olarak niteledi.

Ardından BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş bu kışkırtıcı sözleri yerden yere vurdu.

Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Bahçeli’nin “ırkçılık” karşısındaki sözlerinin “çok değerli” olduğunu belirtti.

En son da Başbakan Erdoğan, bu ırkçılığı lanetledi.

Siyasetçilerimizin televizyon yöneticilerinden daha duyarlı, daha düzeyli ve daha vicdanlı olduğunu gördük.

Böyle güçlü bir siyasi ve toplumsal tepki karşısında televizyon yöneticilerinin de kendilerine bir çekidüzen vereceğini, böylesine kötücül bir ırkçılığı “doğal” karşılayamayacaklarını, aralarındaki düzeysiz kışkırtıcılığı ayıklamayı becereceklerini umuyoruz.

Onlar da 1939 Nazi Almanya’sı ile 2011 Türkiye’si arasında bir fark olduğunu herhalde anlayacaklar.

Ya da bu toplum onlara bu gerçeği er ya da geç anlatacak.

Siyasetçilerin ırkçılık karşısındaki bu insanca refleksi, yaşanan acı karşısında birkaç ırkçı dışında gösterilen büyük dayanışma, bu toplumdan bu kadar da çabuk ümidini kesmemek gerektiğini ortaya koyuyor bence.

Uluslararası düzeyde de çok dostça gelişmeler var.

Hükümetin dış yardımları reddeden gereksiz ve anlamsız kibrinden vazgeçmesinden sonra dünyanın her yanından yardım yağıyor.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.