Bismillahirrahmanirrahim
Ülkemiz zor bir süreçten geçiyor.
Belaların ve sıkıntıların biri bitmeden diğeri başlıyor.
Etrafımız ateş çemberi, hasid, haris ve hainlerle dolu.
İktidarımızın yoğun bir halk desteğine en çok ihtiyacı olduğu bir dönemdeyiz.
İktidar her sahada adım atarken bin düşünmeli, bir karar vermeli.
Attığımız adımların, aldığımız kararların geleceğimiz için neye mal olacağını çok iyi hesab etmeliyiz. Hele hele yerine yeni çözüm üretmeden mevcud imkanları ve kurumları birden kaldırma yanlışlığına asla gitmemeliyiz. Bu nedenle Dershanelerin, gerekli eğitim tedbirlerini almadan kapatılması büyük sorunlara yol açabilir endişesini taşıyorum. Şöyle ki; Okullarımızın fiziki şartları, sınıflardaki talebe yoğunluğu öğretmenlerdeki eğitim ve öğretim başarısını azaltmaya devam etmektedir.
Bilhassa materyalist eğitimin acı faturalarını ödemeye devam ediyoruz.
Kandil'de dağa çıkan terörist de bu okullarda yetişiyor.
Daha geçen hafta öğretmenini öldüren ortaokul talebesi işte bu okulların ve bu materyalist, maneviyatsız eğitimin acı gerçeği değil midir!? Dershanelerin mevcud çarpık eğitimden kaynaklanan bu sorunlardan doğduğu gerçeğini unutmamalıyız! Eğitim sistemimizdeki sorunlar hala devam etmektedir. Ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın üst seviyedeki mevcud bazı bürokratik kadrosuyla bu sorunların azalması mümkün de değildir.
Ayrıca Doğu Vilayetlerimizde Dershanelerin eli kanlı terör örgütlerinin hedefi haline geldiğini unutmamalıyız.
Cahilliği, fakirliği kendilerine eleman bulma yolu gören terörizm ve örgütleri fabrikaları, okulları ve dershaneleri yakmaya ve kundaklamaya devam etmektedirler.!
Tedbirlerini almadan dershaneleri kapatmak en çok terör örgütlerini memnun edecektir.
Bilhassa, hafta sonu dershanelere giden gençlerimizin Cumartesi ve Pazar günlerini başı boş geçirmeleri önlenmektedir.
Gerekli tedbirler alınmadan dershaneler kapatıldığında bu gençlerin hafta sonu boş vakitlerini ya internet kafelerde, ya da esrar, eroin ve fuhuş batağı derthanelerde geçirmelerinin vebalini kim yüklenecektir!?
Sadece fakirlerin çocukları dershanelere gidemiyor gerekçesiyle dershaneleri kapatmakla, özel okulları ve özel hastahaneleri kapatmanın arasında ne fark vardır? Sosyal Devletin görevi Dershanelerde okuyamayan fakir gençlerin okuyabilmesini sağlamaktır.
İktidarımız sağlıkta bunu başarmıştır.
Fakirin gidemediği özel hastahaneleri kapatma yerine, fakirlerin de o hastahanelerde tedavi görmesini sağlayarak milyonlarca mağdurun duasını almış ve almaya devam etmektedir.
Dershanelerin çoğunun fiziki ve maddi şartları sebebiyle özel okula çevrilmeleri de mümkün değildir. Dershanelerden uygun olanlarının özel okullara çevrilmesi halinde yine iktidar desteği olmadan fakirlerin Özel Okullarda okumaları nasıl sağlanacaktır!?
Ayrıca tedbir alınmadan dershaneleri kapatmakla, halen görevde olan yüzbinlerce öğretmen ve görevlilerin mağdur edilmesine sebeb olunacağı unutulmamalıdır.
İşsizliğin ne büyük bir bela olduğunu bilen iktidarımız, işsizler ordusuna yeni bir mağdurlar ve mazlumlar taburu katmamalıdır.
Dershanelerin kapanmasının vergi kaybına yol açacağı ve evlerde özel derslerin verilmesiyle kayıt dışı ekonomi zararının artacağı unutulmamalıdır.!
Çözüm; ÖSYM, Üniversite'ye giriş sınavlarındaki soruları Dershanede okuyanlara göre değil Okullarımızda okutulan Kitaplardan seçmelidir.
Tüm okullarımızda hafta sonu üniversite sınavlarına hazırlayıcı dersler verilmelidir. Evladlarımızın dershanelere gitmeden başarılı olmalarının temel şartlarını hazırlayarak dershanelere ihtiyaç duyulmayacak bir eğitim seferberliği başlatılmalıdır. Üniversitelere sınavsız öğrenci alabilmemiz için gerekli olan kişinin kabiliyetini ve seviyesini tesbit metodu ilkokullarından başlayarak en az on yıla yayılmalıdır.
Dershanelerimize de on yıl sonrası için gerekli atılımları ve hazırlıkları yapma imkanı ve fırsatı sağlanmalıdır. Mevcut çarpık eğitim sistemi içinde pansuman tedbiri olan dershaneleri acilen kapatarak ülkemize yeni derthanelerin açılmasına sebep olunmamalıdır.
Ülkemizdeki binlerce meyhane, kahvehane ve kerhaneler derthane olmaya devam ederken iktidarımız; eğitime destek müessesesi olan dershaneleri kanun zoruyla kapatma görüntüsünden mutlaka kurtulmalıdır.
Unutmayalım ki; Okullarımızda sabırla başlatılacak maddi ve manevi değerleri öngören kaliteli bir eğitim ve öğretim her derdin devasıdır.
İktidarımız dershanelerle ilgili bu kararını bir daha geniş tabanlı istişareye yeniden açmalıdır.
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah (c.c) bu sahada da isabetli karar almada İktidarımızın yar ve yardımcısı olsun. Amin.
Not: İmam Huseyn'in (r.a)'ın direniş şuurunu ve Kerbela ruhunu Filistin'deki mazlum kardeşlerimizle beraber
Dershaneler yerini Derthanelere bırakmasın!
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.