Dikkat! GSM çarpabilir

Küresel krizin belki de en az hasar verdiği sektörlerin başında GSM sektörü sayılabilir. İMKB'ye açıklanan bilânçolara baktığımızda Turkcell 2008 yılını 2,4 milyar lira, Türk Telekom ise 2,7 milyar lira faaliyet kârı ile kapatmış. Sadece iki şirketin kâr toplamı 5,1 milyar lirayı aşıyor. Bu kârlara her iki şirketin aslında kâr olan yıpranma giderlerini de eklersek rakam epey daha büyümektedir.

Geçen haftaya damgasını vuran Vodafone şirketinin işten çıkarma hareketiydi. Bu köşede olayın şirket ayağından ziyade basın ayağına dikkat çekmiştim. Elbette şirketler ekonomik durumlarına, yönetim tavırlarına göre planlamalar yapabilirlerdi. Ama dolaylı da olsa 500 kişilik istihdam artışına gidilebileceği haberleri akabinde yaşanan işçi çıkarma hareketi, basın açısından önemliydi.

Ama bu sorun bizden daha çok Vodafone toplantısında yer alan basın kuruluşlarını ilgilendiriyordu. Geçmişte şahsen yer aldığım iki basın toplantısının ardından yaşanan tezatları köşeme taşımıştım. Okuyucum her şeyden önce gelmeliydi. Ben yanıltıldıysam bunu okuyucum ile paylaşmam gerekir. Ama Vodafone toplantısı ardından yaşanan işçi çıkarma sürecinde, o toplantıda yer alanların bu sorumluluklarına dikkat çekmem dahi yetmemiş olacak ki “basın açıklaması” gelmedi.

Oysa Vodafone yazım üzerine bir açıklama yolladı. Basın toplantılarının gruplar halinde yapılacağını belirterek, 2 Mart toplantısının ilk adım olduğu bildirildi. Örtülü şekilde bir sonraki toplantıya davetlerin devam edileceği iması hissettim. Ben açıkça söylemek isterim ki; eğer benzer süreçler olacak, işçiler atılacak ise kalsın. Hatta bir basın yemeğine üç-beş kişi daha ekleyerek gerçekleştiremiyorlarsa da kalsın. Benim Vodafon ile özel bir işim olamaz.

Vodafone açıklamasında 2 Mart toplantısında “bazı pozisyonların kapatılacağı ve bazı işçilerin atılacağı” açıkça belirtilmiş olduğunu söylüyor. Ama o toplantı bilgisinin yer aldığı ajans haberinde “işçi atılacağı değil yeni istihdam yaratılacağı yer alıyordu”.

Kelime oyunlarını hiç sevmem ve açıkça kelime oyunlarına girenlere de hiç iyi niyetle bakamam.

Ben yazımda 500 kişi atıldığını değil 500 kişi işe alınacak ise 500 kişi çıkartılacak da yeni kişiler mi işe alınacak diye sordum. Çünkü burada da acaba bir kelime oyununa mı başvuruluyor diye şüphemi ifade ettim. Tekrar ediyorum ki bana göre burada Vodafone değil; o toplantıda yer alan basın mensuplarının durumu sorundur. Türk halkına karşı onlar sorumludur…

Gelelim diğer GSM çarpmasına.

Geçen hafta AVEA hakkında “her yöne işkence” açıklamasını gerçekleştiren Tüketiciler Birliği; bu hafta TURKCELL hakkında “Turkcell'le bağlan tuzağa” açıklamasında bulundu. Türk halkının gerçekleri öğrenmesi açısından bu tür uyarılar çok önemlidir. Nitekim AVEA sorunun kendilerinden olmadığını açıklayarak halkı bilgilendirdi.

Ben bu hafta içi şahsen de yaşadığım soruna dikkat çeken Tüketiciler Birliği'nin açıklamasını önemli görüyorum. Bir GSM şirketinden istediğim fatura bilgisinde üç müşteri temsilcisi üç farklı görüş bildirdi. Vergiler içindeymiş, dışındaymış, yok bedava konuşma varmış; anlayamadım. Üç görüşmenin de dinlenip geri bilgi isteme” şikayetine rağmen ne arayan var ne soran. Önemli, çünkü kullanım miktarı yüzde 10'ları aşmasına rağmen fatura tutarı yüzde 65 artmıştı.

Zaten yukarda GSM şirketlerinin kârlarına bakınca, Tüketiciler Birliği'nin açıklaması kârların kaynağı hakkında biraz ipucu veriyor.

Son olarak Turkcell'in 12/2008 bilânçosuna bakalım. Finansal borçlar 1,2 milyar lira ama nakit varlıklar 4,9 milyar lira. Yani şirket adeta para üzerinde yüzüyor. Ama finansal giderler 219 milyon lira iken finansal gelirler sadece 568 milyon lirada kalmış.

Son üç ayda 4,5 milyar liralık ortalama nakit varlığa Turkcell sadece ve sadece 90 milyon lira kazanç sağlayabilmiş. Bu şirketin bir finans yönetimine sormak lazım: Üç aylık kazanç sadece yüzde 2'de nasıl kalıyor.

GSM şirketleri bu oranlara, bu fiyatlara, bu yaklaşımlara bakması lazım. Türk halkının bilme hakkını yok edemeyiz. Samimi bir uyarı olarak hem GSM şirketlerine hem Türk halkına lütfen dikkat diyorum…

Çarpılmayın!