Yazılarımı takip edenler benim eğitim sorunlarını ne denli dert edindiğimi bilirler. İktidarı en çok eleştirdiğim alan da eğitimdir biliyorsunuz.
Onca reformlara rağmen tepeden tırnağa beş para etmez bir sistemde ısrar ediyoruz. Tamamen plansız uygulamalarla deyim yerindeyse şansa yetişen nesilleriz. Hâsılı tez elden köşeyi dönebilme hevesi iliklerimize kadar işlemiş, şans oyunlarından medet uman tüketme endeksli programlanmış tembel ruh ve bedenlere sahip millet olup çıkmışız.
Velhasıl minik yaşlarda okullara başlayan çocuklarımız yıllarca okul-ev arasında mekik dokuyup sayısız sınavlara girdikten sonra KPSS duvarına tosluyor ve senelerce pederbank hesabıyla kaldırım mühendisliği yapıyor. Şansı yaver gider de referans bulur ya da şifre satın alabilirse diğer arkadaşlarına nazaran biraz daha erken iş hayatına atılabiliyor. Atıldı diyelim, o vakte kadar bin bir perişanlık yaşadıktan sonra mümkün mertebe keyif fırsatı kollar oluyor insan. Üretmek gibi çetrefilli işlere girmektense tüketen güruha ekleniyor vesselam.
Fakat bu perişanlığın tek müsebbibi olarak hükümeti de görmem. Bu güne dek bütün bu eğitim çıkmazlarının baş aktörü olarak evrensel sermayeyi ellerinde tutan lobileri görürdüm. Mantık nazarıyla bakıldığında üretimi ellerinde bulunduran bu lobiler kendilerine yeni bir paydaş ilave etmek istemezlerdi. Onlar için en makul dünya vatandaşı, tüketen ve itaat eden türden olanlardı. Onların üretim tezgâhında bizler en çok köle misillü işçiler olabiliriz.
Ülkemizde eğitimin köhneleşmiş, kokuşmuş halinden istifade edenler evrensel sermaye lobileri ile sınırlı değilmiş. Bu bağlamda, dershanecilik tartışmaları sonrası yeni bir parantez daha kendini deşifre etmeye başladı.
Aslında söylemek istediğim çok şey var bu hususta ama ben 10 soru sorup kenara çekileceğim. Ola ki benim cevaplarım yanlış ya da eksiktir. Sorular benden, cevaplar sizden…
1) AK Parti’nin 11 yılında diğer sektörlerle kıyaslandığında, eğitim sizce yeterince kalkınmış mıdır?
2) Gülen camiasının kimliği ile özdeşleşen sektör hangisidir?
3) AK Parti iktidarı ile ittifak halinde oldukları dönemde camianın en çok hangi alanda katkı sağlamasını umardınız? Umarınızın neticesi nedir?
4) Camianın okullarının bulunduğu ülkelerin eğitim kalitesi ne düzeydedir? Neden?
5) Camia, gelişmiş çağdaş bir eğitim sisteminden yana mıdır yoksa şimdiki halden memnun mudur?
6) Camia, insan kaynakları olarak en çok hangi sektörden yararlanmaktadır?
7) Camianın yetişmiş insanlarının çağdaş medeniyet seviyemizi yükseltme adına hangi bilimsel buluşları, ürünleri, teknolojileri, sanayileri mevcuttur? Bilim adamları var mıdır? Varsa kimlerdir?
8) Camianın en zeki beyinleri en çok hangi alanlarla meşguldürler? Bilimle, teknoloji ile mi? Yoksa?
9) Kadrolaşmanın can damarı siyaset midir yoksa eğitim mi?
10) Ortaçağ Avrupa’sında eğitim hangi kurumun tekelindeydi? Niçin?
Not: (Her sor 100 puan değerindedir. Hadi kolay gelsin bakalım.)