Geçtiğimiz gün “Emekliye banka promosyonunda neler oluyor?” başlıklı yazımızda kastettiğimiz banka yurt sathında 715 şubesi olan Denizbank'tı. Bağlanacak emekli maaşları sessiz sedasız Denizbank'a geçivermişti. Artık Temmuz 2015'ten itibaren emekli olacakların emekli maaşları Denizbank'tan ödenmeye başlanacak. Sadece emekli aylıkları değil, rapor parası denilen geçici iş göremezlik ödenekleri de sigortalıya veya emekliye ödenecek tıbbi malzeme bedelleri de bu özel banka kanalıyla ödenmeye başlanıyor.
İlke olarak kime geçerse geçsin kamu için önemli olmaz, yeter ki şeffaf ve ciddi devlet anlayışı içinde tamamen kamu yararları gözetilerek ihale ile verilmiş ve beklenen yükümlülükler yerine getirilmiş olsun. Burada şube sayısını vurgulayışımız bir yetersizliğin iddiası değil, daha büyük ve yaygın birçok banka olmasına rağmen bu işin doğrudan ve sessiz sedasız bir özel bankaya ihalesiz verilmiş olmasından kaynaklanıyor.
Türkiye'nin yurt sathına en yaygın özel bankasına da ihalesiz verilse belki cılız da olsa bir dayanakları olurdu ama yine haksız bir tasarruf olur ve yine kamu adına itirazımızı dile getirirdik. Yani kime verildiği değil, nasıl ve hangi mülahazayla verildiği önemli bizler ve kamu için.
KANUN NE DİYOR?
Protokolü bile imzalanmış bu ihalesiz işin. Kaç-göç protokole göre yurt sathında yeterince yaygın olmadığı için bu özel banka yetişemediği yerlerde PTT Banklar aracılığıyla ödeme yapacakmış. Ayrıca emekliler çok büyük bir kitle olduklarından olası izdihamdan eski müşterilerini olumsuz etkilememe babında büyük şehirlerdeki bazı şubeleri emekliye hizmet vermeyecekmiş.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 1. maddesinde “Bu Kanun’un amacı, kamu hukukuna tâbi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemektir” diye belirtir.
SGK kamu hukukuna tabi değil midir? Kamu kaynağı kullanmamakta mıdır? O halde büyük bir pervasızlık örneği göstererek binlerce emeklinin aylığının bağlanacağı bankayı değiştirmek neden gizlice ve diğer tüm bankalardan, dahası emeklilerden yani kamudan habersiz gerçekleştirilebiliyor?
NEDEN 1.000 LİRA DEĞİL?
Yok efendim bu protokol sonucu emekliye Denizbank tarafından 300 lira promosyon verilecekmiş, işte maksat hasıl olmamış mıymış? Bahse konu bankanın da aralarında bulunduğu birçok özel banka zaten bunu teklif olarak emeklilere 2013 yılından beri bireysel olarak sunmuş ve mesela yine Denizbank 2014 yılında 131 bin emekliyi çekebilmişti.
Emekli haklı olarak 1.000-1.500 lira promosyon beklerken bu işin hem emeklinin haklı beklentisine aykırı hem de gizlice protokol imzalanması neyle açıklanabilir? İhalesiz duyurulmadan yapılırsa başka bir özel bankanın veya gene aynı bankanın 1.000 lira ve üzerinde promosyon vermeyeceğinden nasıl emin olacağız?
O halde “Emekliye verilmesi öngörülen 300 lira promosyon tutarı bu işin karşılığı değil” iddiasını nasıl çürüteceksiniz? SGK yetkilileri kanun nizam tanımadan kamu ihale mevzuatını da hiçe sayarak bu işi özelleştirdiğine göre ayrıca kurumsal olarak SGK'nın veya üçüncü şahısların pay aldığı kuşkusu meydana getirmekten hiç çekinmiyor musunuz?
KOALİSYON TELAŞI MI?
Eğer emekliler dışında bir yere promosyon aktarımı yapılacaksa, kamu personelinin maaşlarının ödenmesine aracılık eden bankalar tarafından sağlanan ek mali imkânların tasarrufuna ilişkin olarak şimdinin Cumhurbaşkanı, zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan ve hala Resmi Gazete’nin 10.08.2010 tarihli nüshasında duran 2010/17 sayılı Genelgede “Banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamı personele dağıtılacaktır” hükmü nerede kalıyor?
Kanunlarımızda “Çalışansa hakkını ver, emekliyse kanunu nizamı boş ver, vermesen de olur” diye bir hüküm olmayacağına ve 300 lira da olması gerekenin çok altında bir rakam olduğuna göre SGK'dan bu işe yetkililer aldatılmış olabilirler mi? Acaba aldatıldıkları için bu işi gizli tutmuş olabilirler mi? (!)
Şaka bir yana, bir emekli için en az 1.000 lira yerine 300 lira karşılığında milyonları bulan emekli aylıklarını bir kamu bankasından bir özel bankaya aktarıverme ve bunu yaparken kanun nizam tanımama cesaretinin kaynağı nereye dayanıyor? Yoksa 7 Haziran'dan beri geçici hale gelmiş hükümetin alelacele yaptığı birçok atama ya da değişiklik gibi “Koalisyon olursa bu kadar hesapsız davranamayız, koalisyon kuruluncaya kadar yapacağımızı yapalım” düşüncesine dayalı bir siyasi baskıya mı dayanıyor? Yoksa daha başka bir iş mi var? Emekli 4-5 yıldır promosyon beklerken promosyonun gelmesi ama sessiz sedasız gelmesi neyin işareti olabilir?
Kamuoyu bu konuda yetkililerden izahat beklemeye devam ediyor.