Son günlerde Mısır da yaşanan vahşet ve Suriye de yaşanan katliamdan sonra ülkemizin siyasi aktörleri çeşitli yorumlar yapmaya başladı.Tabii ki vahşet ve cinayetleri en hafif tabiri ile kınıyoruz;lakin söylenen bazı ifadeler var ki gözümüzden kaçmıyor.
Sayın Başbakan Rize de ki konuşmasında buyurdu ki; ‘bana diktatör diyorlar, eğer ben diktatör olsaydım vay olurdu bunları söyleyene’.Evet bu cümle aslında mesleki tecrübemle söylüyorum, bilinç altındaki şu ifadenin tezahürü olma ihtimali kuvvetle muhtemeldir.O ifade şudur ki:‘eğer ben diktatör olmayı bir başarabilsem bunları konuşanı anında sallandırırdım.Bekleyin görün hele şu olgunlaşmamış diktatörlüğüm (prediktatörlük) bir olgunlaşsın o zaman görürsünüz’.
Evet bir başbakan düşünün ki demokrasiden sürekli bahsederken ahali kendisinin diktatörlük sürecinden bahsetsin.Ne garip değil mi? İnsan oğlu hep kendinde olmayandan bahsedermiş.Mesala parası olmayan hep paradan dem vurur, sağlığını kaybeden sihhatten dem vurur, adaletli olmayan hep adaletten dem vurur, namazı doğru kılmayan hep namazdan dem vurur, vs ,vs…
Rize’ ye Başbakan geldiğinden itibaren yollar binlerce polis tarafından tutuldu.İnsanlar yolda ve caddelerde yürüyemez hale geldi.Neymiş, başbakan geçecekmiş.Dün valiliğin önündeki transit şehirler arası ve uluslar arası yolda kaldım.Yolu polis kesti.Gerekçe başbakan şehirde dolaşıyormuş.Bir başbakan eğer şehirde dolaşırken tüm yolları kestiriyor ise bence prediktatördür(olgunlaşmamış diktatör).Allah tan korkmuyor kuldan korktuğu kadar.Allah tan korkan diktatör olmaz.Kuldan korkan ve gücü ile sçu çok olan diktatörlüğe tevessül eder…
Valilik önünde konuşma yaparken Devlet hastanesinin acil girişini bile polise kapattıran,yandan yaya geçişine bile izin vermeyen hangi demokrasiden bahsediyor.Bu binlerce polis kordonu ile dolaşmak ve ayyuka çıkan korkun ne? Bu olsa olsa olgunlaştırmaya çalışılan diktatörlük öncesi davranış modelidir.
Bu arada Sam amca bu diktatörlük sevdasına pek olumlu bakmıyor, bu da epeyce belli oldu.Cemaatte prediktatörlükten çekinmeye başladı.Ah ah keşke her tarafı daha rahat ele geçirebilsek değil mi.Yargı lehine karar verince, ‘yargıya müdahele olmaz’.Aleyhte karar verince ‘böyle karar mı olur?’Asker,polis,tüm memurlar sizi dinleyince güzel,ama yapması gerekeni yapınca ‘ hepsi devlet içinde devlet’ oluveriyor.
Gıda işini bir oğluna, enerji işini damadına, deniz işletmeciliği ve armatörlüğü bir oğluna,sağlık ve hastane işini eşine, inşaat ve ihale işini kardeşine, tüm ülkenin rantını kontrol eden bir başbakan tanıyorum.Bu siz misiniz?En azından ben öyle düşünüyorum ve dolayısı ile tam gerçekleşmese de bir olgunlaşmamış diktatörlük havası seziyorum.O yüzden size haksızlık yapılıyor.
Rize ye gelince, çaydan geçimden hiç açma konuyu;çünkü bu konular ülke meslesi,dünya lideri prediktatör bir davranış ile dünyadan dem vurmalı ama dikkat Sam amca yakın takipte…Neyse başımıza bir şey gelmeden sağlıcakla kalın.