Eşimle internette tanıştık. 3,5 yılın sonunda evlendik. Evlenmeden önce gayet nazik ve anlayışlıydı. 1,5 yıldır evliyiz. Kendisi yabancı, yurtdışında yaşıyor. 1,5 yıl boyunca onunla 9 ay yaşadım. Şu an bir bebeğimiz olacak. Ben Türkiye'ye dönmek zorunda kaldım.
Hep alttan alan benim, ağzımdan hiç kötü laf çıkmaz, her dediğine "Tamam" derim. Fakat o karıncayı deve yapar, her olayda yaklaşık 15 gün konuşmaz, ihtiyaçlarımı karşılamaz. 15 gündür beni aramıyor. Sebep, Türkiye'ye dönüşüm.
Hâlbuki beraber karar vermiştik. Ne yapacağımı bilmiyorum. O boşanmaya dünden razı ama ben istemediğim için yasal işlem yapmıyoruz. Zor durumdayım. Onu nasıl normale döndürebilirim? (Rumuz: Deniz)
Aileyi ayakta tutmanın ve yaşatmanın tek yolu ortak hareket etmektir. Ortak hareketin ilk şartı nerede yaşayacağınız hakkında anlaşmaya varmanızdır. Siz ülkenize dönmek istediğiniz halde, o Türkiye'ye gelmeyecekse nasıl bir arada kalacaksınız?
Türkiye'yi tanımayan yabancı bir insanı kendi ülkenizde yaşamaya ikna etmeniz oldukça zordur. Sizin Türkiye'ye dönmeniz eşinizin tavrını iyice değiştirmiş, sizi aramaz, sormaz olmuş.
Bir de işi, gücü ve çevresi orada olduğu için, kendine göre yabancı bir ülkeye gelip tutunması ve yaşaması imkânsız gibi görünüyor.
Mesele dönüyor, dolaşıyor, tek noktada düğümleniyor. O da eşiniz hangi ülkede, nerede yaşıyorsa, hayatınızı orada birlikte geçirmektir.
Bir de çocuğunuz olacağına göre tek başınıza hareket etmeniz problemlerinizi iyice arttırır.
Ablamı nasıl kurtarabilirim?
Ben 17 yaşında bir gencim. İki ağabeyim, iki ablam var. Ailemde çok problem yaşanıyor. Bu problemleri azaltmak için çabalayanlardan biri de küçük ablam. O hepimizi sevdi, defalarca üzmeme rağmen hep yapıcı davrandı. Dine en bağlı olan da o. Evde Kur'ân okunmaz, o okurdu, namaz kılınmaz, o kılardı. Bir karıncanın ezilmesine bile günlerce ağlayacak kadar merhametliydi.
Ama yıllardır evde devam eden huzursuzluklar, diğer kardeşlerimin vurdumduymazlığı, annemle babamın ister istemez asi olanlara karşı "Delidir, ne yapsa yeridir" tarzında alttan alması, yapıcı olanların haklarını koruyamaması, ablamı da yıprattı.
Şimdi o örnek kız gitti, yerine asabi, sinirli, depresif ve mutsuz bir kız geldi. Eski duyarlılığı azaldı. Odasında hep gizli gizli ağladığına şahit oluyorum. Önceden asla yapmazdı, artık anne babama karşı sesini yükseltiyor. Bu değişimi ona yakıştıramıyorum.
Ablama nasıl yardım edebilirim? Belki de depresyondadır. Yaşadığı mutsuzlukları pek anlatmaz. Annemle babam daha kötü olacak diye korkuyor, ama korkmakta geç kaldılar.
Ablam artık dinden de uzaklaştı. Evdekilere örnek bir insandı. Bu şekilde değişince kıymeti anlaşıldı. Sanırım kendisine yapılan haksızlıkların öfkesini şimdilerde göstermeye başlıyor. (Rumuz: Ömer)
Madem bu kadar duyarlısın, olayın farkındasın, ablandaki değişimi hissediyorsun, görüyorsun, şimdi görev sana düşüyor.
Daha önce sana ve diğer aile bireylerine ablan nasıl yardımcı oluyor, destekte bulunuyor ve olumsuzluklara çareler üretiyorsa, şimdi yapabildiğin kadarıyla, onun bıraktığı yerden senin başlaman gerekiyor.
Özellikle ablanı yalnız bırakma, ona can yoldaşı ol, sıkıntılarını, problemlerini dinle, sinirlerini teskin et, en azından dertlerini paylaş.
Birlikte kitap oku, akşamları yanına git, beraber dua et, teselli et, biliyorsan Kur'ân oku. Âyette geçtiğine göre Kur'ân mü'minler için bir şifa kaynağıdır.
Şeytan insanın en büyük düşmanıdır. Onu bunaltmak ve geleceğini karartmak için olmadık baskılar yapar. Onu kendi içine kapatır, çevresinden elini eteğini çektirir, maneviyatını zayıflatır. Şeytanın şerrinden Allah'a sığının, Allah'tan yardım dileyin.
Mail adresinden anladığım kadarıyla bir Kuzey Avrupa ülkesinde yaşıyorsunuz. Birbirinize tutunmaktan, birbirinize sahip çıkmaktan başka yapacağınız bir şey yoktur.
Bu arada ablanın psikolojik ve psikiyatrik tedavi görmesi için ikna etmeye çalış. Anneni, babanı da yanınıza alarak bir psikiyatra gidin.