Yeryüzünün bir avuç lanetli kavmi Faşist Siyonist Yahudilerin kurduğu İzrail 2 Milyar Müslümanı ve 8 Milyar İnsanlığı takmadan, aldırmadan zulmüne katliamlarına alay edercesine vahşice devam ediyor!
Sadece Mitinglerle, hamâsi nutuklarla, klişeleşmiş demeçlerle Arş-ı Alâyı titreten bu vahşet, bu katliam, bu zulüm önlenemez ve zalimlere hadleri bildirilemez!
Başta şovmen İran ve Suud olmak üzere sadece 3 Petrol Devleti İşgal sona erene kadar Petrol satışlarını durdursa, Biz Müslümanlar da Gandi’nin başardığı ekonomik boykotu yaygınlaştırsak, tüm saldırılar sona ererdi! Ve mazlumların ahlarından ve beddualarından kurtulabilirdik!
Ama hâlâ bir avuç duyarlı ve şuurlu Müslüman’ın devam ettiği Ekonomik boykota destek yeterli değil!
Siyonistlerin dün ülkemizdeki borsadan hisselerini çekip yabancı ülkelere aktararak borsayı çökertme çabalarını görüp hâlâ ders almayacak mıyız?
Bu Yahudi boykotuna karşı Türkiye’nin en büyük Bankalar’daki vadeli hesaplara Faiz pisliğini yatıranlar paralarını çekseler ve İktidarımız da çekinmeden Faizi kaldırdığını ilan etse ne işgal kalır ne de İzrail!
Çünkü bu İnsanlık düşmanı Yahudilerin inancına göre Yahudi’nin Yahudi’ye Faizi haramdır! Onlara göre Faiz; “Yahudilerin Yahudi olmayanlardan aldığı kölelik vergisidir!”
İzrail ve İşbirlikçi Haydut Devletlerin Mallarına yönelik Ekonomik boykotta yeterli değil! 15 Milyon Yahudi’yi tüm Dünya’ya egemen kılan Ekonomilerini ve Yönetimlerini ele geçirmeye sebeb olan putlaştırdığımız Sebataist şahısları, rejimlerini, Partilerini ve Medyalarını da boykot etmeliyiz!
Asırlık katliamlarına dur denilemeyen 1948 yılında İşgalle katliamlarla zorla kurdurttukları İzrail’i 1949 yılında BM’de ilk tanıyan Müslüman Ülkenin bu dönmelerin yönettiği Türkiye olduğunu asla unutmayalım!
Bu nedenle Filistin’de İzrail Zulmü, Doğu Türkistan’da Çin Zulmü, sebeplerin neticesinde bir sonuçtur!
Sebepler bilinmeden ve kaldırılmadan bu acı sonuçtan asla kurtulmayız!
İşte Yeryüzünde dağınık, zelil ve hakir dolaşan bir toplumu kalbimize saplanan bir hançer gibi Mukaddes Beldelerimize Filistin ve Başkenti Kudus-ü Şerifimize egemen kılan içimizdeki Yahudi ve Ermeni dönmelerin tarihi ihanetleri;
-Yeryüzü Müslümanlarının birliğinin ana direği biat Merkezi Cihan Devleti Osmanlı Halifesi Sultan Abdulhamid Hazretlerini devirmek için halkımızı aleyhine iftiralarla sokağa döküp ‘’terörü bastırmak’’ numarasıyla Selanik’ten yola çıkan çoğunluğu Yahudi ve Ermeni dönmesi olan Hareket ordusunun 31 Mart askeri darbesi ile Devleti ele geçiren İttihad Terakki Çetesi Terörist İzrail’i kurduran ihanet şebekesidir!
-Aynı şebekenin, 31 Mart Askeri ihtilalle Osmanlı Devlet Yönetimini ele geçiren Darbe Hükümetinin hiç sebepsiz, kasden ve bilerek Osmanlıyı Almanların yanında Birinci Cihan Harbine sokması ihanetidir!
-Çanakkale’yi geçilmez yapan Milletimize rağmen mağlub Almanya işgal edileceğine Mondros ve Sevr antlaşmasına imza atılarak Ülkemizin İşgalini bilerek gerçekleştirilmesi İhanetidir!
-Osmanlı Coğrafyasını tek Devlet birliğinden; Irkçılık ve Mezhebçilik ateşini körüklemek suretiyle kopararak Devletçiliklere bölüp parçalayıp Siyon- Haç İttifakı canavarlarına yutturma ihanetidir!
-Siyon-Haç şer güçlerine karşı güçlü Türkiye Devleti’ni oluşturma yerine devamlı kaos, devamlı halkın inançlarıyla savaş ihanetiyle oluşan ırk ve mezheb vb. iç sorunlarıyla uğraşan bir Ülke oluşturulması ihanetidir!
-Milli Alfabemiz olan Osmanlıca Harflerimize, İslam Hukukumuza karşı Batı adına Devrimler yaparak İslam Medeniyetini yasaklayarak Şanlı Tarihinden ve Kahraman ecdadından utanç duyan, Batı aşığı, moda hayranı şuursuz nesil yetiştirme gafleti ve ihanetidir!
-Roma Merkezli Karanlık Dünya yerine, yeniden İstanbul Merkezli Aydınlık Dünya’nın inşası için çalışan İzrail ahtapotuna karşı Filistin’i destekleyen hatta Kudüs Mitingleri yapan İktidarları 27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 Sivri Askeri ve Sivil Yargı darbeleriyle yıktırıp, Din ve Devletsever siyasileri idam ve hapis gibi cezalarla tasfiye İhanetidir!
Saymakla bitiremeyeceğimiz bu gaflet ve ihanetler, ülke olarak kalkınmamıza büyük darbeler vurdu. Yıllarımıza mâl oldu. Askeri, ekonomik ve siyasi güçlü bir Türkiye’nin oluşmasını engelledi. Bölgesindeki soykırıma varan katliamlara dur diyebilecek küresel bir askeri güç olabilmesini geciktirdi. Cumhuriyet tarihimiz, üretim odaklı Milli ve Manevi Kalkınma hamlelerimiz karşısında, Batı’ya bağımlı mandacı bir zihniyetin mücadele tarihidir.
Anayasasında İslam’ı esas alan İlk Meclisimizde Milli Cumhuriyet 23 Nisan 1920’de besmeleyle dualarla kuruldu! Ve ne acı ki 2. Mecliste 29 Ekim 1923’de kaldırılıp CHP saltanatına dönüştürüldü!
Nasıl mı haftaya İnşallah!
Allahım! İsm-i Azam hürmetine Mazlum Filistinli Kahramanlarımıza ellerimizle, dillerimizle, kalblerimizle, mallarımızla ve Canlarımızla yardım yapabilme İman ve ihlasını bizlere lutfeyle! Biz Müslümanları ve Türkiye’mizi İsrail’in azraili eyle! İçimizdeki İzrailcilere ve avenelerine karşı ferasetli ve basiretli olmayı bize lutfeyle! Aminn!
Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mukaddes Mescid-i Aksa’mızın, Filistin’imizin, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle...
Selam, sevgi ve duayla...