657 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesine göre "Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür" diyor.
Geçici personel daha çok bir kamu kuruluşunda işçi olarak çalışmakta iken özelleştirme nedeniyle iş akdi feshedildikten sonra işçi olarak aldıkları ücretin yarısından daha az ücretle geçici personel olarak diğer kamu kurumlarına atanan personel oluyor. Tanınan koşullara bakarsanız tam bir üvey evlat geçici personel. Dört -beş yıl içinde gelişen şartlarına rağmen bu böyle maalesef.
2010 yılında Tekel işçi eylemlerinin sonucunda kısmi bir iyileştirme yapıldı, bir miktar ücret artışı yapıldı, yıllık izin hakları getirildi. Emekli olurken veya iş akdi feshedilirken tazminat hakkı getirildi, aile yardımı ödeneği ve tayin hakkı getirildi. Geçici personel sonradan kavuştuğu bu haklara büyük ölçüde o soğuk kış günlerinde Ankara’da Tekel işçilerinin verdiği mücadeleye borçlu.
Peki, sorunlar bitti mi? Hayır, elbette. Çünkü özellikle ücret bakımından hala çok gerilerdeler. Ek ödemeden mahrum bırakılıyorlar. Özelleştirilen kuruluşlarda çalışmakta iken özelleştirmeden kaynaklı nedenlerle iş akitleri feshedilenlerden istihdam edilecek geçici personele, tahsil derecelerine göre;
-Yükseköğrenim mezunlarına 25.808 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımından elde edilecek tutarda (Halen 2144.23 lira),
- Lise ve dengi okul mezunlarına 23.833 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımından elde edilecek tutarda (Halen 1980.14 lira),
-İlköğretim (ilkokul mezunu veya okur-yazar dahil) mezunlarına 21.833 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımından elde edilecek tutarda (1813.97 lira) brüt aylık ücret ödeniyor.
BAŞKA İŞ YAPMAK YASAK
Geçici personelin çalışma süresi bakımından çalıştıkları kurumdaki devlet memurları için tespit edilen çalışma saat ve sürelerine tabi tutulması gerekiyor. Ayrıca istihdam edildiği sürece dışarıda kazanç getirici başka bir iş yapması da yasak.
Geçici personel aile yardımı ödeneği memurlardan farklı olarak vergiden muaf tutulmuyor. Zaten vergi kesintisi yapılacağından geçici personelin aile ve çocuk yardımı ödeneğine esas göstergeler memurlara oranla yüksek tutulmuş bulunuyor.
Geçici personele, çalıştıkları her ay için azami iki gün ücretli izin verilmesi mümkün. Bu izinler sözleşme dönemi içinde toplu olarak da kullandırılabiliyor. Bu durumda fiilen yılda 22 günden fazla izin kullanılması mümkün bulunmuyor. Madde metninde "İş günü" kavramı kullanılmadığı için toplu izin kullanımı halinde hafta tatillerinin de izin hesabına dahil edilmesi gerekiyor.
HASTALIK İZNİ VAR!
Geçici personele, resmi tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklar için yılda 30 günü geçmemek üzere ücretli hastalık izni verilebiliyor. Hastalık sebebiyle SGK tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile iş kazası veya meslek hastalığı sonucu bağlanan sürekli iş göremezlik geliri ilgilinin ücretinden düşülüyor.
4/1-a sigortalısı olarak çalıştırılan geçici personelin emekli (Yaşlılık veya mâlullük) aylığına müstehak olması halinde sözleşmesi sona ermiş sayılıyor.
Geçici personel bıçağın sırtında çalışmak istemiyor, yani diğer kamu çalışanları gibi kadro istiyor ve hala verilmedi. Bu konuda "Yaşlılık veya malûllük aylığı almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilir" hükmüyle 2014 yılında çıkartılan 6552 sayılı Kanun gibi laf cambazlığı değil, gerçek yasal güvence ve insanca geçinebileceği kadar ücret istiyor.
Geçici personel tüm memurlara, sözleşmelilere, askerlere, yargı mensuplarına tanınan ek ödeme hakkından dava peşinde koşmadan yararlanmak istiyor.
UMUT VAR MI?Taşerona kadronun lafı var kendi yok, geçici personele kadroyu ise 13 yıldır iktidardaki AKP ağzına bile almıyor. MHP'nin bu konuda 2014 yılında verdiği teklif de AKP engeline takılmıştı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun Temmuz 2015 içerisinde verdiği bir yasa teklifi var. Geçici personel için umut TBMM'nin çalışması halinde teklifin gündeme gelmesine bağlı. Tabii bu da gerçekleşmezse umut Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sürüklediği erken seçimden sonra çıkacak tablonun değişmesinde gözüküyor.