Gelir vergisi sil baştan değişiyor

Resul KURT

Herkesin şikayet ettiği temel konuların başında gelir vergisi mevzuatı geliyor. En büyük şikayet ise her zaman "Kümesteki Kazların" vergilendirilmesi, buna karşın bazı kesimlerin ise büyük kazançlar elde etmesine rağmen vergi ödemedikleridir. Yeni gelir vergisi tasarısı bu açıdan yeni bir şey getirmiyor. Yine kümesteki kazlar yolunmaya devam edilecek. Tasarı ile ne çalışanlara, ne de işverenlere adaletli bir vergi sistemi getiriliyor.
***
Tasarıda öne çıkanlar

Engelli bulunan esnaflar da engelli vergi indiriminden yararlanabilecek. İndirim tutarı, çalışma gücünün en az %80'ini kaybetmiş engelli bakanlar için 770 TL, yüzde 60'ını kaybeden engelli bakan 380 TL, yüzde 40'ını kaybeden engelli bakan 180 TL indirim yapabilecek.

Konut satışlarında 5 yıl olan vergilendirilmeme sınırı 10 yıla çıkıyor. Evini 10 yıl içinde satanlar, belli oranlarda değer artışının vergisini ödeyecek.

Tasarıdaki en önemli düzenlemelerden birisi olan Veraset vergisi kaldırılıyor. İntikal vergisi ise gelir vergisi içine alınıyor.

Tarımsal üretimi artırmak için tarımda faaliyet gösteren şirketler çiftçi sayılıyor ve kurumlar vergisi yüzde 10'a indiriliyor. Bakanlar Kurulu bu oranı sıfıra kadar çekebilecek. Tarım işletmelerinde çalışan işçilerden de vergi alınmayacak.

18-30 yaş arasındaki genç girişimciler, işyeri açmaları halinde asgari ücret kadar olan gelirlerinden vergi ödemeyecek.

Yeni kanunla kurumlar vergisi kaldırılıp yerine şirketlerin gelir vergisi olarak düzenlenecek.
****
Vergilemede beyanname geliyor

Uzun bir süredir önce Vergi Konseyi'nde, daha sonra Maliye Bakanlığı bürokrasisi içerisinde yeni gelir vergisi ile ilgili çalışmalar yapıldı. Artık sona gelinmiş olup sanıyorum yakın bir zamanda yasalaşacağı da görülmektedir.

Buna göre, yıllık kazancı 75 bin lirayı aşanların tüm gelirlerini toplayıp beyan etmeleri zorunluluğu geliyor. Yıllık gelir vergisi beyannamesinde, beyan edilen gelirin %10'unu aşmamak kaydıyla mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ait eğitim ve sağlık harcamaları indirim konusu yapılabilecek. Bu vergi teorisinde herkesin beyanname yükümlülüğünün olumlu değerlendirildiğini sanıyoruz. Gerçek usule tabi ücretlerin vergilendirilmesinde iki yöntem kullanılmaktadır. Bunlar:

- Stopaj (kaynakta vergileme - tevkifat) usulüyle vergilendirme
- Yıllık beyan usulüyle vergilendirmedir.
Çağdaş vergileme yöntemleri, verginin bizzat yükümlüsü tarafından hesaplanarak, belli dönemler itibariyle beyan edilmesini ve ödenmesini öngörmektedir. Ancak harcamalardan özellikle, kira, elektrik, su, doğalgaz, aidat gibi en büyük yekûnu teşkil eden kısmın indirim konusu yapılmaması önemli bir eksikliktir.

Kaynakta vergileme yönteminin en yaygın uygulaması ücret olarak nitelenen gelir unsurunu elde eden yükümlüler üzerindedir. Ülkemizde gelir vergisi yükünün ağırlığını ücretlilerin taşıdığı gerçeği ve bu verginin yükümlüleri içerisinde büyük çoğunluğu ücretlilerin oluşturduğu düşünülürse, kaynakta vergileme yönteminin uygulama alanının genişliği açıkça ortaya çıkar. Ücret geliri yanında gerçek usulde vergilendirilen ticari, zirai veya mesleki kazancı olmayanlar için bu yöntemle vergileme, adeta bir nihai vergileme olmaktadır .

Vergi gelirlerinin oluşumunda gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerin yaklaşık payı yüzde 31, damga vergisi ile harçların toplam payı ise yüzde 5'tir. Gelir vergisinin yaklaşık yüzde 91,3'ü kesinti yoluyla tahsil edilmektedir. Buna karşılık gelir vergisinin sadece yüzde 5'i beyan yoluyla sağlanabilmektedir.

Ücretlerin vergilendirilmesinde, birden fazla işverenin yanında hizmet sunumu söz konusu olmadıkça, ücretlinin (ya da istihdam edilenin) vergi mükellefiyeti tesis ettirmesi ve beyanname vermesi (ödev) söz konusu değildir. Türk vergi mevzuatı, ücretlilerin vergilendirilmesinde kaynaktan kesinti (tevkifat, stopaj) usulünü nihai vergileme şekli olarak benimsemiştir. Ücretlilerin ücret gelirleri üzerinden vergi kesme ve kestiği vergiyi süresinde bağlı olduğu vergi dairesine yatırma konusunda işverenler (istihdam edenler) vergi sorumlusu olarak belirlenmiştir.

İş adamlarının, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin ve akademisyenlerin görüşlerinin yer bulmadığı bir taslağın sorunlara çözüm olamayacağı görüşündeyim.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.