Gerçek Bayramımız; “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk!”

Şevki YILMAZ

Bugün Edhiye (kurban) Bayramı ve Cuma Bayramımızla birlikte çifte bayram yaşayacağız İnşAllah!

Hz. İbrahim (a.s) Efendimizin Allah’ın emrine sadakati ve biricik oğlu Hz. İsmail (s.a) Efendimizin çocuk yaşta Allah’ın kurban emrine teslimiyeti neticesinde gönderilen hayvanın kesilmesi karşısında itaat ve şükür hepimizin kulluk görevidir! Emaneten varlık sahibi olan biz Müslümanlar da Kurbanlık Hayvanların vesilesiyle yoksulları ve mazlumları sevinçlerine ortak ederek Allah’ımıza mukarreb (yakın) kul olabilmenin mücadelesini vereceğiz İnşAllah!

Ayrıca, Allah’ımıza mukarreb (yakın) kul olabilmenin vesilelerinin tamamı da kurbandır! Namaz, Zekât, Sadaka, Oruç, Hac, Cihad, Ana Baba, Eş, Kardeş, diğer akraba (yakınlık) dayanışması ve ziyaretleri ile insanlık adına yapılan tüm iyilikler de birer kurbandır. Yani Allah’ımıza kurban (yakın) kul olabilme vesileleridir! Ve en büyük Nefis mücadelesidir!

Kurban ve diğer tüm kulluk ödevlerimiz olan ibadetlerimizin kabulünün olmazsa olmaz ilk şartı; Allah’ımızın emir ve yasaklarını içeren İslam Nizamına, İslam Düzenine, İslam Rejimine her yerde, her zaman, her işimizde ve her şeyimizde kayıtsız, şartsız ve itirazsız  “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk!” yani ‘’Buyur Allahım buyur! Emret Allahım emret!” diyebilmektir!

Hak Dîn, Allah indinde sadece İslam’dır (Müslümanlıktır). Kitab verilenler kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki kin, hased ve ihtirastan dolayı, ihtilâfa düştü. Kim Allah’ın ayetlerini inkâr ederse şüphesiz ki Allah hesabı pek çabuk görendir.” (Ali İmran S.19)

“Her kim, kişisel çıkarlarını, arzu ve ihtiraslarını terk edip Allah’ın hükmüne kayıtsız şartsız boyun eğerek barış ve esenliğe ulaşmak anlamına gelen ve bütün Peygamberlerin insanlığa getirdikleri mükemmel bir hayat nizamı olan İslâm’dan başka bir din ararsa, şunu iyi bilmelidir ki, böyle bir din kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o, Ahirette de kesinlikle zarara uğrayanlardan olacaktır.’’ (Ali İmran S. 85)

“… Bugün artık kâfirler, sizin dininizden (dininizi engellemekten ve daha üstün bir adalet ve ahlâk sistemi getirmekten) umut kesmişlerdir. Öyleyse, onlardan korkup da hak uğrunda mücadeleyi bırakmayın, fakat Benden gelecek azaptan ve Benim sevgimi kaybetmekten korkun! Bugün, kıyamete kadar hiçbir değişim ve düzeltmeye ihtiyaç bırakmayacak mükemmel bir inanç sistemi ortaya koyarak ve bütün çağlara, kültürlere ve toplumlara uyarlanabilecek temel prensipler belirleyerek dininizi kemale erdirdim; böylece size vaat ettiğim nimetimi tamamladım ve size din olarak, bir tek Allah’a kulluk etme esasına dayanan ve bütün Peygamberlerin insanlığa getirdikleri inanç sistemi İslâm’ı seçip beğendim…”(Maide S. 3)İlahi mesajlarına her yerde, her zaman ve her işimizde kayıtsız, şartsız ve itirazsız  Lebbeyk Allahümme Lebbeyk! yani ‘’Buyur Allahım buyur! Emret Allahım emret! Senin hiçbir yerde ve hiçbir şeyde Ortağın ve benzerin yoktur! Yaratan da, Yaşatan da ve Yöneten de Sensin Allahım! Hamd sana, övgü Sana, saygı Sana, Mülk Senin ve tüm Nimetler de senin! Senin hiçbir yerde ve şeyde ortağın ve benzerin yoktur Allahım!” diyemeyenlerin ve bu Hakk’ın İlkelerine İman etmeyenlerin, Sadık olmayanların ve bu İslami İlkelere teslimiyet göstermeyenlerin Kurbanları da diğer İbadetleri de Kabil’in kurbanı gibi yakılır ve yazık edilir!

Kurbanlıklarımızı keserken ve Kurban Bayramının dördüncü günü İkindi Vaktine kadar her farz Namazdan sonra Tekbir getirmemizin sebebi sadece Allah’a kul olmamızın ve İslami İlkelerine İmanın sadakati ile emir ve yasaklarına teslimiyetin ikrarıdır!

Toplumun sadece aklıyla ve ahlakıyla değil, İman ve İnancıyla da oynamaya ve alay etmeye devam eden Şeytan ve yandaşlarının uydurduğu tuzakları Laisizm, Kapitalizm, Komünizm vs. gibi her rejim şirktir! Batıldır! Küfürdür! Ve necistir! Bu Batıl yollara düşerek mel’un Şeytan’a kul olmuş bu zavallıların ve gafillerin kurtarılması için çalışmak Allah’a kurban (yakın) kul olabilmenin en büyük vesilesidir! İşte gerçek bayramımız; Değiştirilemez ve asla değiştirilmesi teklif bile edilemez olan Ana Hayat Yasamız ve Anayasamız Kur’an-ı Kerim’in Enfal Suresinin 24. Ayetinde belirtildiği üzere, hiçbir güçten, hiçbir kimseden korkmadan ve yılmadan Allah’ımızın ve Resulü Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin hayat veren çağrılarına her yerde, her zaman, her işimizde ve her şeyimizde kayıtsız, şartsız ve itirazsız  “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk” (Buyur Allahım buyur!) diyerek koşabilmektir! Ve henüz koşamayanları kucaklayabilmektir! İşte Dünya ve Ahiretteki gerçek Bayramımız budur!

Allah (c.c), ilk Şehid Habil’in kurbanı gibi kurbanlıklarımızı ve diğer tüm ibadetlerimizi kabul buyursun! Hilafetsizlikten yani başsızlıktan dolayı yeryüzünde Siyonist ve Emperyalist güçler tarafından acımasızca Kurban edilmeye devam edilen milyonlarca mazlumların zalim ve hainlerden kurtuluşuna mücadele ve mücahedemizi vesile kılsın duasıyla Hak, adalet, ehliyet, ilim, iman, irfan, İhsan, İhlas, edeb ve terbiyeyle oluşacak “Tam Bağımsız Süper Güç Türkiye” eliyle “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma ve Kurban Bayramlarımız mutlu ve kutlu olsun.

Selam, sevgi ve duayla... 

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.