Beşiktaş’ın, hem Avrupa’dan, hem de Türkiye Kupası’ndan erken elendikten sonra tek kulvarda yarışması çoğu kişiye göre avantaj gibi gözüktü. Ama işin gerçeği bu dezavantajdı. Beşiktaş için en büyük kuşkum buydu. Tek kulvarda yarışan bir takımı yönetmek kolay değildir. Hem fizik kalitesini düşürmeyeceksiniz, hem de konsantrasyon olarak takımı sürekli hazır tutacaksınız. Bu zordu ve iniş - çıkışlar olacaktı. Dün iniş günüydü...
Mustafa hoca geçen haftaki son periyotta görev alan oyuncuları kullandı. Daha sonra Yusuf’u da soktu oyuna. Nobre’yi Bobo’nun yanına koydu. Artık fazlasıyla risk almıştı. Nitekim hem Beşiktaş 2-3 net pozisyona girdi, hem de Gaziantep ani çıkışlarda bol bol fırsat yakaladı. Beşiktaş takımının orta sahasında oynayan oyuncular top rakipteyken pres yapmadılar. Dolayısıyla ayağa top yapan Antep takımı güzel zeminde rahat rahat hücuma çıktı. Da Silva ve Olcan çok iyi oynadılar. Hemen hemen her ataklarında gol fırsatı yakaladılar. Ya Rüştü’ye takıldılar, ya auta attılar. Beşiktaş orta sahasının geriye hiç dönmemesi, forvetleri karşılaşmaması yüzünden stoperler hep 2’ye 1 yakalandılar.
Beşiktaş’ın işi zor
Gaziantep takımı yıllardır rahat oynayan bir takım. Yine rahat oynadılar. Beşiktaş’ta Gaziantepspor’dan gelme beş oyuncu vardı. İlginç bir tesadüftü. Ancak Gaziantep gidenlerin yerini bir şekilde doldurmuş. Onların asıl sorunu istikrar. Dün gece İbrahim Üzülmez kadar Ekrem de bindirme yapsa Beşiktaş ikinci yarının başında rakibini yakalayabilirdi. Beşiktaş’ın artık işi çok zor. Galatasaray derbisi ya devam olacak, ya havlu atılacak.