Bir iki gün önce bir dostumuzun davetinde Sayın Halil Bakırcıyla şehrimizin sorunlarıyla ilgili sohbet etme fırsatı bulduk. Bu konulardan bir kaçını burada zikretmek istiyorum.
Beni en çok mutlu eden haberden başlayayım:
Cumhuriyet Caddesinin karayolları kapsamına alındığı ve Kumuşoğlu Petrolden Kaçkar Petrole kadar olan alanın çok kısa bir zamanda mükemmel bir caddeye dönüştürüleceği müjdesini verdi. Zaten çalışmalarda başlamış durumda. Atatürk Caddesi ile ilgili sorduğumuz soruyu da: Benzer bir çalışmanın orda da olacağını, çeşitli nedenlerle o caddeye daha sonra el atmayı düşündüklerini söyleyerek cevapladı.
Rizeli, görselliğe aşırı önem veren bir karakter yapısına sahip. Bu nedenle eğer bu iki caddeye güzel bir hava verilebilirse; Sayın Bakırcı seçimler için en az beş puanı cebine indirmiş olacak kanaatimce.
Değindiği ikinci önemli konu; belediyenin personel fazlalığından dolayı omzunda çok büyük bir maddi külfet bulunduğu ve en kısa zamanda daha iyi hizmet verilebilmesi açısından bu külfetten kurtulması gerektiğiydi. Bu konuda Sayın Halil Bakırcıya sonuna kadar destek verdiğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Amiyane tabirle devlete kapağı atıp ömür boyu hayat garantisi alma beleşçiliğinin bir yana bırakılması ve kamu kurumlarının daha iyi hizmet sunabilmesi için özel sektör mantığında işletilmeleri gerektiğine inanıyorum.
Bildiğiniz gibi belediye dükkânlarının satımı uzun bir zamandır Rizede en çok konuşulan konulardan birisi. Biz de dayanamadık ve hemen bu konuya girdik. İlk önce bu dükkânların satılmasıyla ilgili sokakta konuşulan konuların doğruyu yansıtmadığını söyledi.
Ticaret Odası Başkanımız Sayın Ömer Ofluoğlunun dükkânıyla ilgili satışın özellikle çok tartışıldığını söyledim. Hatta Ofluoğluyla aranızdaki kişisel husumetin olayları tırmandırdığının ve bu raddeye getirdiğinin konuşulduğunu sorduğumda ise: Sayın Ofluoğluyla aralarında bir husumetin olmadığını, herkes gibi ona da 31 Aralık 2006 ya kadar kanuna aykırı olmasına rağmen dükkânını satın alması konusunda süre tanıdığını ama dükkânı satın almadığını; dolayısıyla da her dükkân gibi onunkinin de ihale edildiğini söyledi.
Pazarcılarla ilgili olarakta kararlı adımlar attıklarını ve bu kararlığı devam ettireceklerini yineledi. Siyasi davranarak baştan taviz vermeye başlasaydım; bugün sahilimizin hala o berbat görüntü içerisinde kalmaya devam edeceğini özellikle vurguladı.
Daha öncede yazmıştım: Pazarcılar konusunda Sayın Halil Bakırcıyı sonuna kadar haklı buluyorum; ama o insanlara bir imkân sağlamakta başkan olarak onun görevidir. Oda zaten bunun uğraşı içinde olduğunu ısrarla belirtti.
Kuyumcular Sokağı meselesine gelirsek;
Bu Sokakta şimdilik herhangi bir yenilik yapmayı düşünmediğini söylemesi beni şaşırtmadı doğrusu. Halil Bakırcının böyle bir kindar tarafı var çünkü. Vatandaşına karşı da bunu göstermekten çekinmiyor. Kuyumcular Sokağı meselesinde bu yapısı tekrar su yüzüne çıktı ve anladığım kadarıyla sokağı yapmak istememesinin nedeni de; sunduğu örnek modelleri beğenmeyen ve yapılmasını istemeyen esnafı bir çeşit cezalandırma gayesi güdüyordu. Ama bir Rizeli olarak şunu söyleyeyim ki: Bu sokak Rizenin medarı iftiharıdır; şehre gelen turistlerin ilk akın ettikleri yerdir. Ve bana göre en acil düzenleme getirilmesi gereken cadde Kuyumcular Caddesidir. Esnaf cezalandırılırken vatandaşın ve Rizenin de cezalandırıldığı gerçeği Sayın Halil Bakırcı tarafından göz önünde bulundurulmalıdır.