Sonu bilinen bir filmi seyrederken ne hissediyorsanız Çaykur Rizespor maçlarını seyrederken aynı duygular hissedilmeye başlandı.Birde buna Rizeli ve Çaykur Rizespor taraftarı olarak bakarsanız varın sonunu siz düşünün.Izdırap,üzüntü,pişmanlık ve öfke.
Şu anda Transfer sezonu açık olsa bu takıma takviye istenirmi? Elbette istenir.Nedenine gelince bazı bölgelerde ciddi zaaflar var.Eksiklikler var.Bu ligde devam edebilmek için bu eksiklikleri gidermek gerekiyor.
Bu takım 2.yarı performansıyla bu ligde kalamayabilir.Hiç bir şekilde oyunu tutamıyoruz.Öndeyken tutamıyoruz.Gerideyken geri dönüş yapamıyoruz.Takımımızın bir futbol aklı yok.Takıma önderlik yapabilecek onları yüreklendirecek bir abisi olması lazım.Ne hikmetse bu görülmedi,gereği yapılmadı.Sahada mücadele edenler profosyönelce görevlerini yerine getiriyorlar.Hepsi bu.Ha mücadele etmiyorlarmı? Elbette ediyorlar.Sacede mücadele yeterli gelmiyor.Akıl ve kalite şart.
Peki bu eksiklikler şimdi mi oluştu?Tabi ki hayır.Sadece Kweukenin kişisel gayret ve performansı bazı eksiklikleri görmeleri engelledi.Eeee tabi Kweuke olmayınca takımın direnci azaldı.Hücum gücü azaldı.
Buradan eleştiri yapılabilecek onlarca sorumlu çıkartılabilir.Elbette çıkartılacak da.Ancak unutulmaması gereken ,önümüzde 12 maç var.Bu takımın ligde kalabilmesi için en az 13-14 puana ihtiyacı var.Bundan sonraki süreçte bu puanları alabilmek adına ne yapılabilir.Nasıl destek verilebilir.Onlara bakmak lazım.
Bize rakip olabilecek bütün takımlara karşı ikili averajları hoyratça ve bonkörce harcıyoruz.Ancak hazıra dağ dayanmaz.5 maç 1 puan.Bundan sonraki süreçlerde puan almak dahada zorlaşacak.Bütün eleştiri haklarımızı sonuna saklamak kaydıyla şimdi elele verme ve takıma destek olma zamanı.Konuşarak ve eleştirerek enerjiyi boşa harcamak yerine güçleri birleştirip destek olmalıyız.
Öncelikle yönetim aleyhimize bu kadarrahat düdük çalınabilmesini bu kadar kolay penaltı verilmesini önlemeli.Gerekli temaslarda bulunmalı.Maçlarda aleyhimize çok rahat düdük çalınabiliyor.Çaykur Rizespor sahipsiz bir görüntü veriyor.Teknik kadro takımın ayarlarıyla bu kadar çok oynamamalı.Bir hafta ilk onbirde oynayan futbolcu diğer hafta kadroda olamayabiliyor.Futbolcular bireysel başarı yerine takım başarısı için daha çok çaba göstermeli ve gereken fedarlıkları yapmalı.Ve seyirci evet seyirci olabildiğince sahiplenmeli.Biliyorum ve aynı öfke ve kızgınlığı bende yaşıyorum.Ancak iyi günde ve kötü günde takıma destek olmalıyız.
Futbol bir sonuç oyunu.Hatalar oyunu.Hatayı az yapan sonucu kolay alır.Bu takım iyi sonuçlar alırken nasıl övgüler alıyorsa teknik kadro yönetim ve futbolcular alkışlanıyorsa,kötü sonuç tada eleştirilecektir.Öncelikle eleştirilerden gocunmamak lazım.(Hakaret ve küfürü eşeltiri olarak görmüyorum ve onaylamıyorum.)
Yazının başında sonu belli olan filmin sıkıcılığından bahsetmiştim.Ancak filmin başrol oyuncusunu seviyorsanız onun hatırına sonuna kadar tahammül edip filmi seyredersiniz.Bu kadro oluşturulurken kadro mühendisliğ doğru yapılmamış,şu anda onun eksiklikleri hissediliyor.Ancak film sonuna kadar kadroya ilave oyuncu olmayacak.Dolayesiyle lig sonuna kadar idare edilecek.
Bize düşen dua etmek ve desteklemek.Elimizden başka bir şey gelmiyor.