Hatalar!

Nergis KURU

Hatalar! Yaş ilerledikçe daha bir acı veriyor insana.. Hele aynı hataya milyon kere düştükten sonra yine düşmüşseniz, feci halde yanıyor canınız. Gençken “Bir şey daha öğrendim” dediğiniz yanlış, ilerlemiş yaşınızda kara bir duman oluyor başınızda.

Yaş ilerledikçe daha bir ağır geçiyor gaflet anları.. Kabulleniş refleksiniz gelişmiş olsa da, derin bir pişmanlıkla, tarifsiz bir yıpranmışlıkla kala kalıyorsunuz öylece. Yakmıyorsunuz, yıkmıyorsunuz; kırmıyorsunuz, dökmüyorsunuz. Ama sanki kendi başınıza çöken kabus oluyorsunuz da, dışa değil içe ağlıyorsunuz..

Birini suçlamak mı? Asla..
Kimse, hiç kimse suçlu değildir o anlarda; siz varken.. Zira hiç kimse yenilmemiştir bu denli, başını dağlardan yüce, bileğini bu kadar bükülmez sanarken..

Hatırlayın!

Yıllar önce ne kadar sancılıydı, ne kadar çetrefilli.. Ödünüz kopardı; tutulduğunuz tufandan sağ salim karaya çıkamayacaksınız diye. Hayatın önünüze çıkardığı ani sorunlar karşısında ne kadar zayıftınız, ne kadar çelimsiz.

Ters giden durumu lehinize çevirecek gücü bulamadığınızda içinizde, ufalanmış ruhunuzla, örselenmiş kalbinizle sığınırdınız hep şefkati engin O İlahi Güce..

Ama yine de ne kadar gözü karaydınız. Çünkü gençtiniz, kudretiniz yerindeydi. Düşe kalka deneyimlerken yaşamı ve olayları beliniz perkine, bileğinizin gücüne itimadınız tamdı. Zafere ulaşmayan kaç yenilgi yaşadınız da pişman olmadınız. Esip gürleyen bir poyraz, coşup çağlayan bir nehir sizin içinizde esen fırtınanın yanında hiçti.

Sabah olmalıydı bir an önce yari görmek için, günler hızlı geçmeliydi hedefe varmak için.. En büyük aşk ise tabii ki sizin aşkınızdı. En kara sevda sizin ki..

Yazılmamış bir aşk romanı kadar efsunluydu sevgilinin bakışları gençken. Başınızı döndüren güzellik karşısında, dilinizin tutulduğu o sözler sonrasında en tehlikeli sulara atlamaya değerdi.

İşte böyle olmuyor yaş ilerledikçe..

Ne vaktiniz vardır yanılmaya, ne cesaretiz vardır yenilmeye. Acı çeke çeke nasırlaşsa da yüreğiniz, bir o kadar da hassaslaşmıştır. Dolayısıyla kaza riski bol ana yol yerine, tali yolda ilerlemek daha emniyetli gelir çoğu kez. Korkunuz, düşüp kalkamamak; savrulup doğrulamamak değildir ama.

Sadece kuvvetli bir bilme halidir, iliklerinize kadar işleyen. İnsanın en çok sevdiği şeyin en çok yanıldığı şey olabileceğinin fevkalade farkındasınızdır.

Ve hatta Allah’ın sizi, o en çok sevdiğiniz şeyle imtihana çekebileceğini de öğreniyor insan yaş ilerledikçe..

Dostlukları yürekten, sevgileri derinden yaşıyorsunuz ilerlemiş yaşınızda. Daha çok güvenmek istiyorsunuz. Çok soru sormanızın, çok kafa yormanızın nedeni aslında budur.

Yanılmak bu yüzden çok acıtıyor zamanla, yalanlar bu yüzden daha çok kırıyor.

Yoksa ki bu kadar temkinli olmanızın sebebi, acıdan korkmak değildir asla..

Çünkü yaş ilerledikçe bitmezsiniz, tükenmezsiniz, öleceğinizi de sanmazsınız..

Sadece sessiz sessiz geçmesini beklersiniz..

Yorum Yap
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.