Geçtiğimiz sezonun son lig maçında Akhisar Belediye karşısında alınan yenilgi bize “Ağır bir fatura” bırakırken, misafir takım Rize’den bayram yaparak ayrılmış, süper lige yükselmişti. Günler, haftalar , aylar su gibi aktı bir kez daha süper lige yükselme adına son derece kritik bir maçta evimizde bu kez o kasabanın bağlı olduğu il olan Manisaspor ile karşı karşıya geliyorduk. O maçla , bu maç arasında 24 saat açık olan çorbacı ile yine 24 saat hizmet veren yol kenarında ki lastik tamircisi kadar verdikleri hizmetten dolayı fark var. Neden derseniz, biz o gün mutlak galip gelmemiz gerek bir maça çıkmıştık. Bu maçta ise arada 5 puan farkla yani büyük bir avantaj ile Manisa karşısına çıktık. Maç önü durum bunu gösteriyordu. Şimdi inelim yeşil cimlerin üstüne bakalım dahi Mustafa Denizli ile çırak yeni etme Reha Enginar’ın takımları neleri doğru yaptılar, neleri yanlış. Mustafa hoca aradaki beş puanlık farktan dolayı sanırım “önce durdur, sonra vur” taktiğini uygun görmüş olması gerek ki , ilk devre sahaya sürdüğü onbir hamle gücü eksik bir takım görüntüsü veriyordu.C.Ahmet ve Eran gibi iki hızlı adamı yanına çeken Denizli, orta sahayı Samat, Hassan ve Cumali ile üçlemişti. Konuk takım Manisaspor “korkunun ecele faydası yok“ misali cüretkar, bir o kadar da hücumu düşünen oyuncuları ile maçın ilk düdüğünden itibaren basan, isteyen , gol arayan ekip görüntüsü veriyor özellikle santraforu Brezilyalı Kahe fizik gücü ile ona inen topları ya bir güzel saklıyor, yada takım arkadaşlarına indirdiğinde tehlike hat safhaya ulaşıyordu. Koca 45 dakikada bizim takım adına akla kalan Sercan’ın güzel şutu üst direğin pasını alarak geri dönmesi, buna birde kenarlardan oluşan taç atışlarından doğacak pozisyon. Süper ligi isteyen, arzulayan, taraftar desteğini arkasına alan bir takım kendi evinde bu kadar mahkum oynamaması lazım. Duran bir top olacakta Cernat kullanacak, Arjantinli’ yi saymıyorum zaten, bu maçta Tangocu ofsaytta kalma rekorunu egale etti, bu oyuncuyla sahada bir kişi eksik oynamaya devam ettik. Ç.Rizespor’u son beş hafta içinde arkadan kovalayan ekip pozisyonunda olan Manisaspor bu devre istediğine 28’de Polanyalı oyuncusu İvanski ile ulaşırken, siyah –beyazlı takımın özellikle tandeminde oynayan Hüseyin ve Hikmet defansta havadan ve yerden kuş uçurtmasının yanında duran toplarda bizim kaleye tehlike yaratıyor, bu görüntü altında içeri 1-0 mağlup olarak giriyorduk. Devre arasına girilirken ilk devre oynanan kötü futbola neşter atmak gerekiyordu. Ameliyata giren profesör Denizli, taktı eline eldivenleri attı neşteri. İkinci devreye Eren takviyesi ile başlayan yeşil-mavili takım 49’da “Buz” gibi bu oyuncunun ayağından bulduğumuz gole maçın hakemi Hüseyin soyadı gibi “Göçek”lik ediyor uydurma bir faulle “Neşteri” bu kez o bize atıyordu. Aklı sanırım ilk devre Manisa lehinde çalmadığı penaltı pozisyonuna kalmıştı.. Bu sezon özellikle savunması ile buraya kadar gelmeyi başaran Manisaspor, 61’de Cem Sultan’ın çift sarıdan kızardığında orta sahalarında görev yapan Bekir, Eray ve Ivaski ile çift kişilik basmaya devam etsin bizim takım içerde öyle bir bilenmiş ki ne fayda… Geçen hafta 71’inci dakikada Karşıyaka deplasmanında mükemmel gole imza atan Cernat, baktı ki o dakika geldi Sercan’ın akıl dolu pasını köşeye bıraktığında skor 1-1 oluyor, golün verdiği moral takviyesine sağdan C.Ahmet, soldan ela avuca sığmaz Eren’in bindirmeleri derken Manisaspor’un başarılı kalecisi Volkan son 15 dakika içinde kalesini ikinci gole kapattığında son dakikalara 9 kişi devam eden siyah-beyazlı deplasman takımı uzatmanın uzatmasında az kalsın Murat ile boş kaleyi tutturamadığında buna şükür diyerek Mustafa Denizli yönetiminde ilk kez “Helalinden “ bir beraberlik alarak aradaki puan farkını son dört haftaya girildiğinde korumayı başarıyorduk. Bu tip maçlarda en yakın rakibinle aradaki puan farkını korumak , bazen galip gelemiyorsan yenilmeyeceksin kuralını devreye girmesi ile eş değerdir. Alınan bu bir puan bence kaybedilen iki puandan değerlidir. Hele ki seni zirve yolunda zorlayan Manisaspor ile Erciyes’in bir birleri ile maçları olduğunu düşündüğünde ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.