Bismillahirrahmanirrahim
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyt’ine, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!
Devletler; Hukuk, Adalet, Eğitim, Ahlak ve Medeniyet temeli üzerinde kurulur. Ticaret, Savunma, Kardeşlik, Birlik ve Dayanışma direkleriyle yükselirler!
Bizi, Biz yapan Milli değerlerimizle, örf ve adetlerimizdir!
Beş bin yıl evvel yaşamış Çinli düşünür Konfüçyüs’ün “Ahlaklı toplumların Yasalara İhtiyacı yoktur. Ahlaksız toplumların da yasalara ihtiyacı yoktur!”dediği hakikat tüm fert, aile, toplum ve devletler için geçerlidir!
Kendi Medeniyetini, harflerini, bayramlarını, tatillerini, türkülerini, ahlaki değerlerini, örf ve adetlerini unutan ve terk eden toplumlar ve Devletler asla yükselemezler! Kültürel işgal altında köleler gibi yaşamaya mahkûmdurlar!
Osmanlı Cihan Devleti, rotasını Avrupa’ya çevirince yükseliş durdu. Asırlar süren Batılılaşma hastalığıyla illetli yöneticiler eliyle batışları mukadder oldu!
Emperyalist güçler, savaşlarla işgal edemedikleri İslam Coğrafyasını batılılaşma silahlarıyla hâlâ işgale devam ediyorlar!
Hristiyan âleminin maddi ve manevi anlamda sömürmek için uydurduğu Noel ve Yılbaşı kutlamalarını adeta İslam âlemine galebesinin zaferi olarak çılgınca kutlarken ve Müslümanlara kutlatırken hiç mi vicdanlarımız sızlamıyor? Hiç mi ruhlarımız ızdırab çekmiyor!
Yemen, Suriye, Irak, Afrika kan gölü halindeyken, bebekler, çocuklar anneler “Allahım! Katından bizi kurtaracak yok mu! Müslüman kardeşlerimiz neredeler?” diye feryat ederken gafil Ümmet ne zaman uyanacak! Hiç mi ârımız, hayâmız, utanmamız ve merhametimiz kalmadı?
Akıl ve Vicdan Sahibi bir Mü’min, Emperyalist Canavarların mazlum Coğrafyayı işgallerini kutladıkları zafer gecelerini kutlayabilir mi? Düşmanların zaferini eğlencelerle tebrik gafletine ve maskaralığınadüşebilir mi?
“Size ne oldu ki, “Ey Rabbimiz! Bizi şu Zalimler diyarından kurtar! Senden bir lütuf olarak, bize elimizden tutacak ve Zalimlere karşı bizi koruyacak bir yardımcı dost gönder!” diye yalvaran şu çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar için Allah yolunda savaşmıyorsunuz? (Nisa S.75)” Ayet-i Kerimesindeki Allah’ımızın ilahi ihtarına ve Milli Şairimizin “Namusumuzdur çiğnenen, evladımızdır doğranan... Hey sıkılmaz, ağlamazsan bari gülmekten (veEğlenmekten) utan!” diye feryat ettiği çığlıklarına ne zaman kulak vereceğiz? Ne zaman?
İşgalci İsrail bile halkına kendi Musevi Şeriat hukukunu uygularken, kendi İbranice Harflerini kullanırken ve kendi İbrani Takvimiyle Yılbaşını resmileştirip kutlamaya devam ederken, Hilafet merkezi Coğrafyanın örnek abisi Türkiye’miz ve halkı Müslüman Ülkeler ne zaman aslına dönecek? Ne zaman Hristiyan Âlemini taklit etme zillet ve uşaklığını terk edip çağlar üstü İslam Medeniyetine dönecek? Ne zaman?
“Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilmiş olan ama buna rağmen bu son peygambere iman etmeyen Yahudi ve Hristiyanlardan herhangi bir gruba itaat edecek olursanız, sizi inancınızdan çevirip yeniden inkâra döndürürler. (Al-i İmran S.100)” İlahi İhtarına kalben iman ederek özümüze döneceğimiz günlerin yakın olması dileğiyle batılların her çeşidini boykota devam İnşAllah!
Allah (c.c), Hakkın Hâkimiyeti uğrunda çalışanların daim Yar ve yardımcısı olsun!
Salı Akşamı saat 20.30’da Akit TV Canlı Yayın programı “Milli Diriliş!”te buluşmak duasıyla Allah’a emanet olunuz.
El birliğiyle maddi ve manevi çalışmalarımızla oluşacak sadece İslami İlkelere bağlı Bağımsız Türkiye’mizin yeniden dünya nöbetini beşli çeteden alması, Fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü olması dileğiyle...
Selam, sevgi ve dua ile..