Dünya hayatındaki her şeyde bir denge vardır.Bu dengeleri muhafaza ettiğimiz sürece hem dünyada hem ahirette rahat edeceğimizden şüphemiz yoktur.
Orta yol ve denge dini olan İslamiyet, ne Yahudilik gibi sırf dünyaya çalışmayı, ne de Hıristiyanlık gibi sırf ahirete çalışmayı öngörür.İkisinin ortasında bir yol tutup her birinin hakkını vermeyi tavsiye eder.
Peygamber efendimiz(a.s.m.): Sizin hayırlınız, ne dünyası için ahiretini, ne de ahireti için dünyasını terk edeninizdir. buyurarak, insanın yaratılışına uygun olan orta yolu göstermiştir.
Mümin kulun çalışmasını görenler sanki bu hiç ölmeyecek demeleri gerekirken, aynı kulun ibadet yapışını görenler ise herhalde bu yarın ölecek demekten kendilerini alamamaları gerekir.
Şayet bu çerçevede dünyaya çalışmaz isek, karamsarlık, kötümserlik, yılgınlık, bezginlik, ve bıkkınlıktan kurtulamayız. Bu çalışma duygusunu canlı tuttuğumuz sürece ise başarılar birbirini takip eder, gelişme gösterir ve devamlı ileri gideriz. Dünyanın da hakkını vermiş oluruz.
Bu konuda diğer insanların şöyle veya böyle düşünmesini önemsememek gerekir. Yeter ki bizim yaptığımız doğru olsun!
Öbür tarafta bir insana yarın öleceksin deseler, artık onun günahlara dalması söz konusu olmaz, farzları yapar, bir iyiliğe bir iyilik daha katmaya çalışır. Artık o kişi için dünya hayatı dengeli hale gelmiş ve beklenilen meyveler toplanmış olur.
Peygamber efendimiz(a.s.m) bütün bu anlatılanları şu kısa hadis-i şerifte ne güzel özetlemiştir: Dünya ahiretin tarlasıdır
Bu hadis-i şerifi gözlük yaparak biraz daha derinlemesine düşünürsek, dünyevi çalışmanın aynı zamanda ibadet sevabını da bünyesinde barındırdığını görürüz. Dolayısıyla bütün hayat safhalarımız ibadet olarak değer kazanır.
Söz konusu hadis-i şerifi tekrar hatırlayalım. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışınız.
Pek çok duyduğumuz şu dua ayetiyle bitirelim: Bize dünyada da güzellik ver, ahirette de güzellik ver. Ve bizi cehennem azabından koru diyenler gibi biz de dua edelim.
Cenab-ı Hak bizleri her türlü aşırılıktan muhafaza eylesin!(AMİN