Kadir bey 35 yaşında evli ve bir kız çocuğu sahibi danışanımdı. Kendisinden 3 yaş küçük bir erkek kardeşi vardı. Kadir bey bir ihracat firmasında müdür yardımcısıydı. Annesi; danışanım 5 yaşındayken ölmüş, babası tekrar evlenmişti. Kadir bey mesleğini çok seviyor, devamlı kendini geliştiren biriydi. İki dil biliyordu. Ancak onu çok üzen sıkıntıya sokan bir sorunu vardı. Bunun için danışmanlık yardımı almaya karar vermişti. Danışanım iş yerinde sunum yapmaktan ve başkalarının yanında telefonla konuşmaktan çekiniyordu. Bu çekingenliği yüzünden işinde gerçek performansını gösteremiyordu, bu da onu çok üzüyordu.
Kadir beyin olumsuz çocukluk yaşantıları vardı ve bu travmalar onun gerçek performansını göstermesine engel oluyordu. Bir sene önce psikiyatriste gitmiş, ilaç kullandığı halde sorunu çözülmemişti. İlk görüşmeden önce kendisine Beck depresyon ölçeği, Scala -90 ölçeği ve Kısa semptom envanteri verildi. Bu ölçeklere göre danışanımda sunum yapma kaygısı dışında pek bir sorun görülmüyordu. Kadir beyle yapılan seanslarda Bilişsel davranışçı terapi ve Hipnoterapi dönüşümlü olarak uygulandı. Danışana üçüncü seansta gevşeme hipnozu uygulandı ve rahatlaması sağlandı. Diğer seanslarda pozitif telkinler verildi. Hipnoz seanslarında danışana sunum yaptığı an hayal ettirilerek duyarsızlaşma yaptırıldı. Kadir beye kendi hayatında görüştüğü küçük bir arkadaş topluluğunun önünde en bildiği bir konuda sunum yapma uygulaması önerildi.
Sonraki seansta danışanımın geçmişinde yaşamış olduğu ancak hatırlamadığı bir travması var mı diye Regresyon terapisi uygulandı. Bu terapi sırasında ona rahatsızlık veren bir anısıyla karşılaştı. İlkokulda öğretmeni kendisini tahtaya kaldırıp sözlü yapmıştı ve kendisinin yüzü çok kızarmış elleri titremişti. Onun bu halini gören öğrencilerden birkaçı gülmeye başlamışlardı. Bu anıyı bilinçli olarak hatırlamıyordu ancak bu anının duygusu olan utanç ve çaresizlik duyguları halen canlıydı. Bu duygusal yoğunluk onun girişimci olmasını engelliyordu.
Kadir bey on seanslık bir terapi sonucunda kendine daha çok güvenmeye, kendini daha rahat ifade etmeye, sunum yaparken daha sakin olmaya başladı.
Değerli okuyucular, Hipnoterapi demek hipnozun psikoterapilerde tedavi amaçlı kullanılmasıdır. Kökeni hipnoza dayanır. Yani, Hipnoterapi hipnoz olan kişinin dalgınlık ve konsantrasyon durumunu kullanarak bilinç ve bilinçaltına yönelik olarak bu konuda eğitim almış uzman tarafından uygulanan destekleyici bir terapi yöntemidir. Birçok problemde hipnoterapi diğer terapilere göre daha etkili ve faydalıdır. Hipnoz sırasında terapiste güven çok önemli bir yer tutar. Hipnoz edilen kişiye sakinsin, güvendesin, daha iyi hissediyorsun gibi telkinler verilir. Kişinin transa geçmesi gözlerinin kıpırdamaması, yüz kaslarının gevşemesi gibi belirtilerden anlaşılabilir. Hipnoz yapılan kişiye hayal etmesi gereken şeyler söylenerek telkinlere devam edilir. Daha sonra yine telkinlerle hipnozdan çıkarılır. Hipnozun en hafif noktasında kişide gevşeme ve rahatlama olur. Danışan kendisine söylenenleri hatırlar ve bilinci yerindedir.
Sosyal yönden insanlarla konuşurken daha rahat ifade edebilmeniz duasıyla Allah (c.c)’a emanet olunuz.