İhbar tazminatı, işçi ve işveren arasında yaşanan anlaşmazlık konularından birisidir. İhbar tazminatı niteliği itibariyle işçi ve işverenin fesih nedeniyle doğacak sorunlarını çözme amacı taşımaktadır. Diğer bir deyişle hem işçinin hem de işverenin iş sözleşmesinin feshinden dolayı zor durumda kalmaması için taraflara süre tanınmasına yöneliktir.
İş sözleşmesiyle işçi ve işverene karşılıklı borç ilişkisi getirilmekte; işçi ve işveren ilişkisinin sürekli olması beklenmektedir.
Ancak bazen işveren ve işçiler kimi sorunlar yaşayabilir. Çalışanın tüm iş hayatının aynı yerde ve aynı işverende geçmesi ender görülen bir durumdur. Dolayısıyla hem işçi birçok farklı yerde çalışabilmekte hem de işveren birçok farklı işçiyi çalıştırabilmektedir.
İşçi ve işveren arasında, iş sözleşmesinin çeşitli nedenlerle sona erdirilmesi mümkündür. İş sözleşmesi, işçi veya işverenin tek taraflı bir irade beyanı ile sona erdirilebileceği gibi, haklı bir neden olması durumunda da taraflarca derhal fesih yapılabilecektir.
İşçinin istifa, başka bir iş bulma, çalışmaya ara verme gibi çeşitli nedenlerle işten ayrılması durumunda ihbar sürelerine uygun olarak işverenin yeni işçi bulabilmesine fırsat tanıyacak şekilde süre vermesi gerekmektedir. Öte yandan işveren işçisini işten çıkarırken, yeni iş bulabilmesini sağlamak amacıyla ihbar süresine uygun olarak fesih kararını önceden haber vermelidir. Aynı zamanda ihbar süresi içerisinde yeni iş arama izni de verilmesi gerekir.
İşveren veya işçinin, iş sözleşmesini feshetmek istemeleri halinde karşı tarafa bildirim süresi (önel) vermesi gerekmektedir. Fesih bildiriminde bulunduğu halde karşı tarafa önel tanımamak ya da eksik tanımak veya bildirim koşuluna uymamak tazminatı gerektirir. Bu hüküm işvereni olduğu kadar işçiyi de taraf olarak kabul etmektedir.
Diğer bir deyişle, taraflar öngörülen bildirim sürelerine ve usule uymaksızın hizmet akdini feshederse diğer tarafa bir tazminat ödemekle yükümlü olacaktır. Bu tazminata ihbar tazminatı denilmektedir.
İş Kanunu’nun 17. maddesine göre fesih bildirimi üzerine;
İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta,
İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta,
İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta,
İşi üç yıldan fazla sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak sekiz hafta geçmesi üzerine iş sözleşmesi feshedilmiş sayılacaktır.
Bu süreler asgari olup bireysel iş sözleşmesiyle veya Toplu İş Sözleşmesiyle ihbar süreleri artırılabilecektir.
İhbar tazminatı, bildirim koşullarına uymayan tarafın ödemekle yükümlü olduğu bir tazminat olup, ödenmesi ancak süresi belirli olmayan sürekli hizmet akitlerinin feshedilmesi halinde söz konusudur.
İşverenin fesih bildirimine uymaması halinde ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü olduğu gibi işçinin de ihbar sürelerine uymaması halinde ihbar tazminatı ödemek zorunda kalır. İşçinin ihbar süresini vermeksizin iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda, işverenler ihbar tazminatı alacakları için işçinin ücret vb. alacaklarını bloke ya da takas da edemezler. Ancak işveren ihbar tazminatı alacağı için dava açma yoluna gidebilir.