Mısır’da Firavun Sisi, kan dökmeye pek hevesli gözüküyor. Herkes gücün büyüklüğünün farkındadır. Gücü asla küçümsemiyoruz. Ama bu gücün üstünde de kudret ve kuvvet sahibinin Allah olduğunu biliyoruz.
Zulmün ayyuka çıkması Mısır’da Müslüman Kardeşler’i yıldırmıyor. Mısırda halk arasında en meşhur sözlerden bir tanesi de “sabırlı ol” tavsiyesidir. Bu insanlar “fesabrun cemil-sabır güzeldir” ayetinin en seçkin muhataplarıdır. Başına gelmedik işkence yok. Meydanlarda savaş oyuncaklarının altında ezilenler, vurulanlar, hapishanelerde işkence altında can verenler…
Daha neler neler….
Bütün bunlara rağmen “Müslüman Kardeşler” sabır gösteriyor ve direnişe devam diyor. Bu direniş, bu sabır, bize Allah’ın şu ayetlerini hatırlatıyor;
“Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber müminler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır.” Bakara 146
“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” İbrahim 42
“Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı. Tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır (Allah, onu bilir).” İbrahim 46
“Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.” Nisa 139
Mısır halkı Kur’an ve sünnet ışığında direniyor. Bu direnişin sembolü ise başparmak el ayasına bükülmüş ve diğer parmaklar açık bir şekilde “dört parmak” işaretidir. Bu sembol, çeşitli şekilde anlamlandırılmaktadır.
Gelişmeler gösteriyor ki, Mısır’da gerçek özgürlük ateşi Rabia Camii’nde ateşlenmiştir. Bu caminin bulunduğu kavşak, Rabia Meydanı, Tahrir’deki “imitasyon özgürlükçülerine” alternatif olarak ortaya çıkmış, “meydan” şeklinde sonradan isimlendirilmiştir. Normalde orası büyük bir kavşaktır, meydan değildir…
Bu camiye ve meydana verilen isim, büyük veliye Rabiatül Adeviyye’ye nispettir. Kendisi Tabiin Devri’nde yaşamış fakir bir ailenin dördüncü çocuğu olduğu için “dördüncü” anlamına gelen “Rabia” ismi verilmiştir.
Bir diğer nispet ise; Mısır’ın tutuklu Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi’nin “Mısır’da dördüncü cumhurbaşkanı” olmasıyla alakalıdır…
Bur başka anlam yüklemesi yapmak adına deriz ki; aslında tek “V” şeklindeki “Victoria-Zafer” işareti Rabia Meydanı’nda da yeni bir anlam kazanmıştır. Rabia Meydanı’nda tek “V” yerine çift “V” ortaya çıkmıştır. Bu da “çifte zafer” anlamına gelmektedir. Hem bu dünyada hem de ukbada kazananlardan olmak, bu inananlar için çok önemli!
Her halükarda kazananlardan olmak…
“Zafer” inananların olacaktır. Müslüman için kaybetmek yoktur. Şehitlerimiz cennettedir. Onun için “ÇİFTE ZAFER” diyoruz.
Biz, gerçek özgürlüğün tutsaklığında şehitlerimizle dimdik ayaktayız…
Bizi üzen…
Bir Arap atasözü var;
Yaralı kartala, “niye bu denli hüzünlüsün” diye sordular. Dedi ki; beni vuran okun arkasında kardeşimin tüyleri var…