Bakın bu iklim değişikliği bilinmeyen bir şey değil. 1000 yılda bir yaşanan bir döngü.. Bu süreç 2025’e kadar devam edecek..
Kendileri bu bahane ile başka bir şeyler yapmak istiyorlar. İklimi manipüle etmek için geliştirdikleri teknolojiler tabii hayata daha fazla zarar veriyor. 5G, mikro dalga cihazlar, radar dalgaları, RF hepsi canlı hayat ve hatta oksijen atomları üzerinde fıtratı bozucu etkiye sahip. Doğrudan ve dolaylı olarak kanser başta olmak üzere birçok hastalığın sebepleri arasında.
Uzay starlinklerle işgal ediliyor, tepemizden radyoaktif pislik yağdırılıyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Manyetik kutup yer değiştiriyor. Bu da buzullarda erimeden çok büyük kırılmalara ve çökmelere sebep oluyor. Bu süreç 2025’e kadar da devam edecek. Manyetik kutbun yer değiştirmesi dünyanın depremselliğini de artıracak. Manyetik kutuplar sadece yer değiştirmiyor, artı ve eksi kutuplar da yer değiştiriyor. Yaşanan sorunların bir kısmı buradan kaynaklanıyor. Birileri bu durumu bahane ederek hayallerindeki yeni dünya düzenini gerçekleştirmek için Great Reset’i başlatmak istiyorlar. Durum bu. Buna SSCB’nin dağılması sürecinde karar verdiler ve 2000’de de, yani Milleniumla birlikte bu süreci başlatmak istiyorlardı. Ama işler istedikleri gibi gitmedi. Bu konuda liderlik, yöntem ve hedef yanında, konjonktürel bir takım sorunlarla karşılaştılar. Din, kehanet ve hesapla ilgili ihtilafları da vardı. Sonunda son tarih 2020-2025 arasına sıkıştı. Amerikan seçimleri sebebi ile süreç aslında daha da sarktı. Ve şimdi de işler istendiği gibi gitmiyor.
1 - 12 Kasım 2021 tarihleri arasında İngiltere / Glasgow’da toplanacak BM İklim Değişikliği Konferansı (COP26) öncesi Biden, Erdoğan’la birlikte, Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping dahil 40 lideri 22-23 Nisan’da düzenlenecek ”iklim zirvesi”ne davet etti.
Tam da şu günlerde “Dünyanın en büyük buzdağı A68 artık yok” diye haberler servis edilirken, bir yandan da birçok ülkede iklim değişikliğine yönelik hassasiyetleri artırmak için imza kampanyaları düzenleniyor. Malum lobi bu işe çok hızlı başladı. Siyaset, Sermaye, STK, Akademi ve Medya konuya el birliği ile sahip çıkıyorlar. Zaten Bill Gates’in yıllardır birlikte çalıştığı holdingler de sahnedeki yerleri almış gözüküyorlar. Yine ağuyu altın tas içinde ve bala karıştırıp sunuyorlar. “Islah edicileriz” diye geliyorlar ve “bozgunculuk” yapıyorlar. İnsan Hakları, Kadın Hakları, Çocuk Hakları ve şimdi de Hayvan Hakları diye gelip kapımıza dayandılar. “Paris Anlaşması’nın asıl hedefi olan sıcaklık artışını 1,5 derecenin altında tutmak için fazla zamanımız kalmadı” diye geliyorlar ve suçu büyükbaşlara yıkıp bize sentetik et tavsiye ediyorlar. John Kerry, İskoçya’daki İklim Değişikliği Zirvesinin “dünyanın ‘son şansı’” olduğu iddiasında.
Karbon salınımı bahane edilerek büyükbaş üretimine son verilmesini isteyen Bill Gates’in çağrısını Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamayla destek verildi.. “Karbon salınımı nedeniyle büyükbaş” üretiminden vazgeçilecek. Şimdi “koyun” diyorlar da, sonra “Temiz et/Sentetik et” diyecekler. Bahane hazır: Karbon salınımı. Sağlıksız, maliyet yüksek, fazla zaman alıyor. Bakın 20 Temmuz’da Kurban Bayramı var. Bugünden başladılar ve Kasıma kadar da rahat durmayacaklar. Tek koldan saldırmıyorlar. Puzzle’nin parçalarını bir araya getirdiğimizde büyük resim o zaman görülecek diyoruz. Maske, mesafe, muslukla başedemezsiniz diyoruz. MSB ve MGK konuyu ele alsın, biyolojik ajanlara karşı gıda ve “İlaç İstihbarat merkezi kurulsun” diyoruz.
24 Ocak 2019’da başlamışlar bu sentetik eti anlatmaya. Tabi bir de “Helallik” konusu var ya, TGRT Haber’den başlamışlar: “Türkiye yapay et üretiyor hayvansal etten daha sağlıklı.
Dünyada 30 ülke ABD, İsrail, Kanada, Hollanda başı çekiyor. Ankara Üni. Teknokent Kök Hücre Enst.’de çalışmaya başlandı. Gıda kaynaklı bulaşıcı hastalıkların önüne geçiyor”. (24.1.2019 TGRT Haber).. Üstelik de “Yerli ve Milli”. Eee bu iş “dinci”lere bırakılamayacak kadar ciddi olunca benzer bir haber, 25.4.2019’da CNN Türk’te: “Yapay et üretimi başladı”. 4 Aralık 2020’de CNN Türk’te bir haber daha: “Sentetik et yenir mi, yenmez mi uzmanların cevabı”. Yenmez olur mu, hem daha ucuz, hem daha sağlıklı, yerli ve milli! Ankara Üniversitesi başlamış bile üretime. Bir de başı örtülü Müslüman bir hanımın yönettiği Singapur’dan bir haber: Singapur, tamamen laboratuvar ortamında üretilen ve hiçbir canlı öldürülmeden elde edilen bir tavuk etinin satılması için onay verdi.” İş kaldı “Helal” sertifikası almaya, o zaten işin en kolay tarafı. Hatta belki ilk satış Mekke’de, Medine’de yapılır, hem de deve etinden! Bill’in İlahiyatçılarını bulmak zor değil, bugünkü ortamda.
Bilimsel literatürde “laboratuvar eti”, “yapay et”, “sentetik et”, “hücre kültürü eti” denilen bu “sağlıklı, temiz et”(!?) Türkiye’de de Ankara Üniversitesi Teknokent’te üretilmeye başladı bile. Bakarsınız Kurban Bayramı’nda Ankara’da ilk sentetik et restorantı da açılır.
Bu konuda “bizim” yerli ve milli medyadan konuyla ilgili haber örnekleri: Teknoloji Haberleri (Haberler.com) 22.1.2019- Ar-Ge çalışmalarını Vehbi Koç Sağlık Ödülü sahibi Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Can Akçalı tarafından başlatıldı. 28.6.2020 - 2012 yılında da Hollandalı bilim insanları sentetik et üreterek, insanoğlunun kıtlıkla savaşında büyük bir adım atmış oldu. Türkiye’de de, Laboratuvar Ortamında Yapay Et Üretecek. 26.2.2021 / Hürriyet-Dünyada şu anda 80’e yakın firma laboratuvar ortamında yapay et üretimi için çalışma yürütüyor. Ankara Üniversitesi Teknokent’te yapay et üretim için ön çalışmalarını tamamladı. Sentetik Et: Gıdanın Geleceği Olarak Görülen Sentetik Et Nedir? “Dünyada İlk Kez Biyo 3D Yazıcı Kullanılarak Pirzola Üretildi. “Bill Gates önermişti! Yapay ete ucuz formül Türkiye Üretime hazır” Hürriyet.
Hatırlanacağı gibi 2016’da yürürlüğe giren bu iklim anlaşmasına, 200’e yakın üye taraf olmuştu. Atmosfere en fazla sera gazı salan ülke olan ABD, 4 Kasım 2020’de anlaşmadan resmen çekilmişti. ABD anlaşmadan ilk ve tek çekilen ve tekrar ilk geri dönen ülke oldu. Bilindiği gibi Trump, İklim Konferansı’ndan çekilirken, Biden göreve geldikten hemen sonra hemen konferansa geri dönmüş ve liderler zirvesi adımı ile İngiltere’de yapılacak konferansa liderlik yapma iradesini ortaya koymuştu.
Selam ve dua ile.