Sezon başından beri bu kadar canlı, diri, arzulu bir Fenerbahçe izlememiştik. Son beş maçtır kalesinde mücadele ederek gol yemeyen Fenerbahçe, Kayserispor karşısında bu özelliğine iyi futbolu da ekledi.
1. dakikada Güiza’dan başlayan pres, 90. dakikada Gökhan ile devam ediyordu. Hakikaten de Fenerbahçe takımında kalecisinden hücum oyuncusuna kadar konsantrasyon üst düzeyde. Karşılığında hak ederek kazandılar.
Kayseri takımı ikinci yarı itibariyle Cangele dışında ideal kadrosu ile oynadı. İyi ve dirençli bir takımlar. Sürekli oynamayı düşünüyorlar ama söylediğim gibi karşısında çok pres yapan bir takım buldular.
Gökhan Gönül’ün son üç haftadaki çıkışı devam etmekte. Dün en iyi maçlarından birini çıkardı. Lugano - Bilica ikilisi yine çok dikkatliydi. Makukula’yı bir kez bile döndürmediler. Santos kuvvetli olduğu zaman iyi bir oyuncu. Artık gereksiz yere hücuma da çıkmıyor. Riske girmiyor, yerini kaybetmiyor. Ve fizik gücünü de toparlamış gözüküyor. Fazla hücuma gitmediği için de hep diri kalıyor, ikili mücadelelerde hep kazanan taraf oluyor.
Bursaspor’un ilk rakibi
Orta alanda Selçuk - Emre sanki Fenerbahçe’nin ideal ikilisi. Dönüşümlü olarak ileri gidiyorlar. Özellikle Emre müthiş bir sezon geçiriyor. Açıkcası Alex’in temposu arkadaşlarının temposu karşısında düşük kaldı.
Mehmet Topuz ile Gökhan Ünal da takımın çıkış yapan oyuncularından. Gökhan oyuna girer girmez birinci sınıf bir golcü vuruşu yaptı. Fenerbahçe takımının önümüzdeki hafta Ankaraspor maçı olduğu için dinlenme fırsatı yakalayacaklar. Sanki lider Bursaspor’un ilk rakibi onlar gibi.
Fenerbahçe taraftarı uzun süredir stadı dolduruyor, takımına sürekli destek veriyor. Dün akşam bu fedakarlıklarının karşılığını oyun olarak ilk kez aldılar.
Hakem Yunus Yıldırım fazla kart kullanmayan ve sürekli oynatmayı düşünen bir hakem. Dün de bunu tekrarladı. Ancak Fenerbahçe’nin ilk golünde topla ilk buluşan Alex’in pozisyonu ofsayttı.