İlla Barış! İnadına Barış! Çünkü Barış daha hayırlıdır!

Şevki YILMAZ

“Şayet Onlar barışa yanaşırlarsa, sen de barış yanlısı ol ve endişe etme, gerekli tedbirleri aldıktan sonra, Allah’a güven. Kuşkusuz Allah onların barış tekliflerini işiten ve onların bu konudaki samimiyetlerinin derecesini de bilendir.”

(Ana Hayat ve Ana Yasamız Kur’an-ı Kerim Enfal Suresi 71. Ayeti Kerime) İlahi mesajı Müslümanlar olarak şaşmaz ölçümüzdür!

Unutmayalım ki;

Asrı Saadet’te İslam’ın hızlı bir şekilde yayılmasında ve kabul edilmesindeki en büyük silah ve güç, yapılan barış antlaşmaları olmuştur!

Medine-i Münevvere’de sayıları Üç yüzü geçmeyen Muhacir ve Ensar Ashab-ı Kiram Efendilerimiz, eşsiz Önderimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimiz Liderliğinde Yesrib’in (Medine’nin) hâkimiyetini, asırlardır elinde olanlarla yapılan antlaşmalar neticesinde güçlendiler!

Baş terörist Ebu Cehil ve Ordusuyla yapılan Bedir ve bilahare Uhud, Hendek Savaşlarında çok sayıda Müslüman Sahabeyi Şehid eden terörist Müşriklerle imzalanan ve şartları zahiren aleyhimize gözüken Hudeybiye Barış antlaşmasının neticesinde Mekke-i Mükerreme’nin Fethedildiği tarihi bir gerçektir!

Barışı, savaştan hayırlı gören ve İsmini Barıştan alan eşsiz İslam (Barış) Medeniyetimizin hızla yayılması savaşlardan çok, yapılan sulh (barış) antlaşmalarıyla ve güzel ahlak misalleriyle gerçekleşmiştir!

Selamlaşması (Esselamü Aleyküm..) barış manasıyla olan ve namazımızı da bile Esselamü Aleyküm ve rahmetüllahi ile tamamlayan ve bu selamdan sonra da Allahümme entesselam ve minkesselam…

(Allah’ım Sen Barışın sahibisin ve Barış ancak seninle sağlanır) diyen günümüz Müslümanları olarak ne zaman bu Rahmani kelâma tâlip ve tâbi olup kendi aramızda barışacağız? Ne zaman kucaklaşacağız?

Öz amcasını Şehid edip mübarek naaşına işkence eden Hz. Vahşi’yi ve Hz. Hamza’nın ciğerini avuçlayıp dişleyen, kulak ve burnunu kestirip boynuna kolye yapan cinayetin azmettiricisi Hind’i dahi affeden Eşsiz Önderimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin Ümmeti olan bizlere ne oldu ki barışmaktan inadına uzaklaşıyoruz!

Asıl değişmez düşmanlarımız Siyonist ve Emperyalistlere şirin, Müslüman kardeşlerine sert ve haşin oluyoruz! Niçin?

Nedir bu Tarikat, Mezheb, Irk, Parti ve Post kavgaları?

Veda Hutbesinde ayaklar altına alınan kan davalarını, Irk çatışmalarını terk etmeden Ümmetimizin felaha ermesi mümkün değildir! Hepimiz düşmanlar tarafından bir leş yapılmadan ne zaman bileşeceğiz!

Filistin’de, Lübnan’da, Doğu Türkistan’da kardeşlerimize yapılan zulüm ve işkenceler arş-ı alâyı titretirken, mazlumlara zulüm edilirken, bebek çocuk ayırmadan katledilirken sıra bize gelmeden ne zaman “İlla Barış! İnadına Barış! Çünkü Barış daha hayırlıdır!” diyerek İç barışını, Aile Barışını, Ümmet barışını ve Müslüman Ülkelerle Devletler barışını ve İnsanlık barışını ne zaman sağlayacağız! Ne zaman?

Kendi koltuk ve maddi çıkarları için Parlamento’da ve Belediyelerde terörist başlarıyla İttifak yapmaktan utanmayanlar, Milletimizin Canı, Namusu ve huzuru için şart olan, Ülkemizin muhafazası ve Devletimizin güçlenmesi adına sağlanmak istenen barışa karşı niçin saldırıyorlar?

Baş terörist APO katilinin değişmez Lideri olduğu HADEP ile çıkarları için Dem’lenenlerin ve onlarla kol kola gezenlerin, devletin bekası için başlatılan barışı sabote etmeleri tarihi mandacı zihniyetlerinin gereği olduğu aşikârdır! “Hadep İktidarında APO’nun heykellerini dikeceğiz!” diyen terörist sevicisi ve destekleyicisi sözde Genel Başkanları terör mahkûmunu Cezaevinde ziyaret edenlerin başlatılan barışı sabote etmeleri tarihi mandacı zihniyetlerinin gereği olduğu aşikârdır!

Ülkemize sıçraması muhtemel Filistin’de başlatılan Üçüncü Cihan Harbine karşı hazırlıklı olmamız adına Anadolu’da İç Barışı sağlamak için başlatılmak istenen Barış adımlarını ve uzatılan barış ellerini kırmak isteyen Siyonist ve Masonik sinsi paralel oyunlarını “Türk, Kürt, Arab kardeştir, bölmek isteyenler kalleştir!” diyerek bozmalıyız!

Allah’ımızın Lütfuyla Sultan Alpaslan’ın ve Selahaddin’i Eyyubi’nin torunlarıyla sağlanacak ülkemizin iç barışıyla beraber başta Suriye, Mısır, Irak, İran ve tüm komşularımızla “İlla Barış! İnadına Barış! Çünkü Barış daha hayırlıdır!” inancıyla İtrail ve İşbirlikçilerinin “Yeni Dünya Düzeni” (Dümeni)’ne karşı Hakk ve Adalet temelleri üzerinde yeniden Büyük Türkiye’yi Maddi ve Manevi bir Süper güç Devleti haline acilen dönüştürmeliyiz inşAllah!

Allah’ımız, bu ideal için çalışanların yar ve yardımcısı olsun!

Fitne, tefrika ve savaş planlarını birlik ve barış planlarıyla bozsun!

Müslümanların Düşmanlarını Müslümanlardan eylemesin!

Müslümanları, Müslümanlara musallat eylemesin!

Sağlanacak birlik ve barışla Müslümanları büyük şeytan Siyonist İtrail’in Azrail’i eylesin!

Siyon ve Haçlı Ebrehe sürülerine karşı Ebabil Kuşu ve siccil taşı olmak için barışanlara ve kucaklaşanlara selam olsun!

Alçak eşkıya teröristlerin kalleş saldırılarıyla Dinimiz ve Vatamız uğruna hayatlarını kaybeden Kahramankazan’daki kahraman Şehidlerimize rahmet, gazilerimize şifa, TUSAŞımıza ve aziz milletimize başsağlığı ve sabır lutfetsin.

Amiin.

Ruhları şad olsun!

Vatanımız, Milletimiz daim var olsun!

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle.

Yorum Yap
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.