Doğrusu devletimizin sistemi, İmam-Hatip okullarını, nereye yerleştireceğine henüz karar vermemiş durumda!
Bir hükümet geliyor atıyor, bir başka hükümet geliyor tutuyor. Oradan oraya savruluyor İmam-Hatip’ler…
Sahi, bu okulları devletimiz kurmadı mı?
Türkiye olarak en çok neden zarar gördük derseniz, şahsen ben İFRAT(aşırı ileri gitme) ve TEFRİT(aşırı geri kalma)’den derim…
Sadece İmam-Hatip’ler konusunda mı? Hayır, her kesimde… Sporda, siyasette, eğitimde velhasıl her kademede bize hükmeden İFRAT ve TEFRİT’tir. İkisi de zarardır, ikisi de şeytanın kozlarıdır…
Peygamber Efendimiz’in meşhur Hadis-i Şerif’ini bu noktada hatırlatalım: “ HER ŞEY’in ORTA’sı hayırlıdır.”
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım! Bende o okullardan mezun oldum. Tenkit edilir, eleştirilir tarafları yok mu? Çoook…
Fakat şöyle de bir gerçek var ki, o okulları tercih eden veliler, zorla mı veya silah zoruyla mı tercih ediyorlar? Tabii ki, hayır!
Madem herkes hür iradeleriyle oraları tercih ediyor, niçin İmam-Hatip’lerin artmasından rahatsız olunuyor ki…
Ha… Burada şu var! Beceriksiz yetkililer veya hükümet ve onun Eğitim Bakanlığı, düzenlemeleri önceden yapamamışsa, o kişileri sonuna kadar eleştirelim.
Fakat gel gör ki, kaz’ın ayağı pek öyle değil! İmam-Hatip’ler üzerinden çoğu zaman Din’e ve dindarlara yükleniliyor maalesef! İyi niyetlilerini kesinlikle tenzih ediyorum!
Ben çok iyi biliyorum ki, Din’e çok yakın olmayan aileler bile, İmam-Hatip’leri tercih ediyor. Niçin ediyor!
Çünkü istiyor ki, benim çocuğum fen ilimleri yanında, hem de din ilimlerini de alsın. En azından ibadetlerini rahat bir şekilde yapabilsin, bir yakını vefat ettiğinde apışıp kalmasın!
Bunlar kötü şeyler mi? Herkes ölmeyecek mi? Herkes ahiret’e gitmeyecek mi? Herkes dünyada yaptıklarından hesap vermeyecek mi?
Bunlara inanmayanlara bir sözümüz tabii ki olamaz! Herkes inanıp inanmamakta hür’dür. Zaten Allah’ın insana verdiği en önemli özellik, HÜR İRADE’sini istediği gibi kullanabilmesidir.
Velhasıl, bu konuda söylenecek o kadar çok söz var ki… Önemli olan bu konuları, öyle uzaktan uzağa birbirini taşlamak değil de, ortak bir masaya oturup, artılarını eksilerini tartışmaktır.
O zaman göreceksiniz ki, belki İmam-Hatip’leri en fazla eleştiren ben olacağım! Fakat o masada! Şimdi değil!
Şaka filan yapmıyorum, oturalım görün…
Fakaaat, karşı tarafın salladığı yumruklara karşılık, mecburen böyle davranmak durumunda kalıyoruz! Yoksa iş tümüyle kızışacak.
Şundan da eminim ki, daha Türkiye’de İmam-Hatip okullarında, din dersleri yanında düz liselerde okutulan tüm fen derslerinin de okutulduğunu bilmeyenler var!
Şimdilik bu kadar söyleyelim! Ve insanları insaf düsturlarına uymaya davet edelim.
Saygılarımla…