İnsanlar vardır, cisimleri kalmasa da hayatımızda, isimleri ve yaşattıkları mühim kalan..Adını duyduğumuzda ya da andığımızda, tatlı bir huzur yayılır yüzümüze…
Derin bir iç çekmeden edemeyiz..Yıllar geçer, saçlar ağarır, yine de bu nadide insanlar, yaşamımızdaki mümtaz yerini korur.
İnsanlar vardır, ne ismi kalmıştır hayatımızda ne cismi! Ya bazen üst katımızdaki teyzenin kahkahası, ya yarinden ayrılmış sevgilinin ağlaması hatırlatır, simasını zihnimizde bir türlü derleyip toparlayamadığımız o eski dostu!
Bir de insanlar vardır! Adeta beynimizin kör noktaları gibidirler! Görüntülerin seslerin anlık netleşip sonra kaybolduğu…
O insanlar ki; isimleri de aklınızdadır; cisimleri de! Haklarındaki her şeyi unutsanız da, bazı kelimeler onlara ait kodlar gibidir. İhanet, yalan, cani, şerefsiz, riyakar, iki yüzlü, vefasız...
Kimin ağzından dökülse bu kelimeler, bir kod gibi beyninizdeki bir şifreyi doğrular. Ekrana mutlaka “O” çıkar… Sonra ani bir hamleyle ekranı kapatırsınız… Bakmak istemediğiniz bir sahne, duymak istemediğiniz bir ses, görmek istemediğiniz bir kabustur bu insanlar…
Bu halinizin müsebbibi kim; hiç sordunuz mu kendinize? Gerginsiniz, içinizde bilemediğiniz bir sıkıntı var..
Yaklaşan seçimlere, değişen havalara, iş yerindeki gereksiz tartışmalara bağlıyorsunuz hafakan basmış bu halinizin nedenini… Evet, bu saydıklarınız, iç sıkıntınızın görünen somut nedenleri muhtemelen.. Ama oysa ki her birinin kaynağı yine insan. ( değişen havalar dışında) Üzen insan; sevindiren insan, ağlatan acı veren insan, mutluluktan göklere uçuran da insan….
Örneğin; insanlık öteden beri geceyi gündüze çevirmeye uğraşmış, onların imdadına yetişen elektriği keşfeden Edison olmuş.. Bugün herkes kendisine minnettar…
Yine ABD “kitle imha silahları”nı bahane göstererek girdiği Irak'ta hiçbir şey bulamadı. Oysa ki, ABD`nin eski Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan da kitabında itiraf ettiği gibi, Savaşın tek bir nedeni vardı: Petrol!
Bugün Irak'ta asayiş sağlanmaya çalışılsa da hala güvenlikli bir ortam temin edilemedi. Dönemin ABD Başkanı Bush'un adı ise vahşet ve katliamla anılır oldu…
Nazım Hikmet,
“Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...” dizelerini yazarken;
Necip fazıl Kısakürek,
“Anladim isi, sanat Allahi aramakmis;
Marifet bu, gerisi yalniz celik-comakmis...” şiirinde SANAT'ın tarifini yaparken hedeflerinde tek bir şey vardı, hem kendilerinin hem de insanların mutlu olmasına katkıda bulunmak…
Anlıyoruz ki İNSAN, yaşattıklarıyla, hissettirdikleriyle, eserleriyle İNSAN…