Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd, Başöğretmenimiz, Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehl-i Beyti’ne, Ashabına, canımız ana ve babamıza, Mü’min kardeşlerimize ve Allah’ın (cc) ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara salat ve selam olsun.
Dünün Türkiye’sinden bugünün Türkiye’sine geçiş hiç kolay olmadı!
Unuttuk mu yoksa o zor, çetin günleri?!
Ödenen ağır bedelleri ve bu bedelleri ödeyen isimli-isimsiz kahramanları!?
Kapatılan partileri!
Yasaklanan siyasileri unuttuk mu?
Âlimler, yazarlar, fikir ve düşünce adamları, nice gönül sultanları ve mazlumlar cezalandırılmadı mı?!
Kimi; mapushanelerin soğuk hücrelerine kimi; sürgüne, hicrete, anadan, yardan, dostan, vatancüda ayrılıklara mahkûm edilmediler mi?!
Kimileri ise yağlı urganın ucunda, kanlı ve alçak emeller için darağaçlarında sallandırılmadı mı?!
Ya inançlarından dolayı mevki ve makamlarından, okullarından, kışlalarından atılanlar?!
Soğuk karların üzerinde son nefesini verenler, şehadet şerbetini içmek için meydanlara, bulvarlara, köprülere koşanlar!?
Zor zamanlardı!
Unutmadık!
İmtihandı!
‘’Rızası için yapılan amelleri boşa çıkarmayan’’ Kerim olan Allah Teala akıtılan terleri, uykusuz geceleri, canfeda emekleri boşa çıkartmadı çok şükür!
İslam Medeniyetimize ve yılmaz taraftarlarına karşı başlatılan asırlık Siyonist- Haçlı Savaşı karşısında tam yüz yıllık bir direniş sonunda El Muntekimolan Allah’ın (cc) yardımıyla 15 Temmuz’da büyük bir ZAFER-İ İLAHİ tecelli etti Elhamdülillah!
Ve bu tecelligah Anadolu oldu!
Anadolu’nun ezilen, sömürülen, değerlerine savaş açılan mazlumlarının yürekleri oldu Elhamdulillah!
Bilelim ki; yaşanan bunca tecrübeye rağmen, yarının SÜPER GÜÇ TÜRKİYE’sine geçiş, hiç ama hiç kolay olamayacak!
Çok daha ağır imtihanlara ve bedellere hepimizin manen ve madden hazırlıklı olması gerekiyor!
Haçlı Orduları, İsrail’in patronluğunda hazırlıklarını çoktan yapmışlar!
HAÇLI-VATİKAN-SİYON birliğinin askeri payandası NATO Kuvvetleri, doğumuz Irak ve Suriye’ye, batımız Romanya, Macaristan’a kuzeyde Gürcistan’a askeri yığınaklarını yapmaya devam ediyorlar!
Bu işgal niyetlerini yıllar önce planladılar!
Coğrafyamızı bölerek, başımıza piyonlarını ayarladılar!
Bu piyonlarıyla bizi böldüler, parçaladılar!
Şimdi ise kurguladıkları senaryonun son bölümüne yutma aşamasına start verdiler!
Halkların uyanmasıyla, Müslüman bazı ülkelerin başındaki piyonların yerine Milli Liderler gelmeye başlayınca patron İsrail ve yandaşları zıvanadan çıktılar!
Deli mayına döndüler!
Bu delilerin başlattığı Büyük Cihan Harbi tehlikesi karşısında çok çalışmamız elzem!
Güçlü bir Maddi ve Manevi kalkınmayı gerçekleştirmemiz elzem!
Aramızdaki ihtilaflara rağmen Milli İttifaklara yönelmemiz elzem!
Aramızda sevgi elzem!
Merhamet elzem!
Uhuvvet elzem!
Unutmayalım ki; yutulmak istenen hepimizin imanı, ırzı, canı ve vatanı!
Kısaca ana hedef Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere ve Kudüs-ü Şerif merkezli tüm İslam Coğrafyası!
Bu başsız mazlumlar coğrafyasını gündelik hesaplarımıza, şahsi çıkarlarımıza ve nefsi arzularımıza feda etmemeliyiz! Edemeyiz! Tam tersine mal ve makamlarımızı, mazlumlar coğrafyasının kurtuluşuna feda etmeliyiz!
15 Temmuz’la perçinleşen hakikatler manzumesine rağmen yaşananlardan ders almaz ve İlahi bir hezimet acısı yaşamak istemiyorsak önceki yazılarımızda belirttiğimiz uyarı, ikaz ve hatırlatmalara ilaveten;
Bu imtihan dünyasında akıl sahibi bir insan ve Müslüman olarak yaratılmanın şükrü olan uzun secdeli ve dualı Namazımız, mal ve makamların şükrü zekâtımız ve nefislerimizle son nefese kadar sürecek amansız cihadımız!
beklenen Cihan Devletinin oluşmasında ve hezimetleri önlemede olmazsa olmaz ilk şart olduğunu asla unutmamalıyız!
Emanete ihanet eden ehliyetsiz kadroları, erkek kadın karmakarışık teşkilat yapılarını ve ganimete koşarak gelmiş her devrin mal ve makam koliklerini acilen terk ve tasfiye etmeliyiz!
Mel’un Feto yapılanmasıyla alakası olmayan, yalan ihbarlarla onurlarıyla oynanan, Sanık sandalyesine oturtulan, suçsuz ihraç edilen ve kendi servetlerine el konulan onlarca mazlumun hepimizi yakacak ahı ve olası beddualarından korunmak için hızlandırılmış Hak ve adalet ilacıyla durdurmalıyız!
Bunun için de Irkçı ve Ulusalcı Savcı, Hakim ve Emniyetçilerin İktidarımıza kurabilecekleri sinsi tuzaklarına karşı dikkatli olmak ve tedbirle davranmak zorundayız! Varsa bu tür kumpasları acilen durdurmalıyız!
Fetocu olmadıkları halde sırf Bank Asya’da çalıştığı için başka kurumlarda çalışmalarına izin verilmeyen mazlum kardeşlerimize de bu haksız ve adaletsiz uygulama acilen kaldırılmalıdır! Kurunun yanında gözü yaşlılar yanmamalıdır!
Ve yaşarsak yazılarımızla devam edeceğimiz nice uyarılarımız!
Hak ve adaletin tecellisinde ve etrafımızdaki ehliyetsiz, emanetsiz, sadakatsız ve vefasız dalkavukların tasfiyesinde ve Irkçı, Ulusçuların sinsi şer tuzaklarını bozmamız da Allah (c.c) yar ve yardımcımız olsun.
Tatil olması dileğiyle Cuma bayramımız mübarek olsun.
Selâm, sevgi ve duayla